Amin ne demek?
Amin kelimesi, Kuran-ı Kerim’in hiçbir noktasında geçmemektedir. Fakat, Müslümanların hepsi her duadan sonra amin derler. Peki, amin kelimesi neden bu kadar önemlidir derseniz, bunun sırrı hadislerden gelmektedir.
Hz. Ebu Hureyye ( R.A ) anlatıyor; “İnsanlar amin demeyi terk ettiler. Halbuki Resulullah ( A.S ), namazda “gayri’l mağdubi aleyhim ve la’ddallin” deyince amin derdi, bunu ön saftakiler işitirdi, sonra mescid amin sesi ile dalgalanırdı. “Hz. Aişe ( R.A ) anlatıyor; “Yahudiler, sizi selamınız ve amin deyişiniz sebebi ile kıskandıkları kadar, bir başka şey için kıskanmamışlardır” diye buyurmuşlardır.
Amin kelimesinin anlamı ve diğer dinlerdeki kullanılışı
Amin kelimesi, İslamiyet’e Hz. Muhammed’in ölümünden 300 yıl sonra hadis kitapları ile girmiştir. Hıristiyanlığa ise Yahudilikten geçmiştir. Amin kelimesinin manası, “olsun” demektir. Hıristiyanlıkta “Amen” olarak kullanılmaktadır.Amin kelimesi, Kuranda hiç geçmediği halde Hz. Muhammed kullandığı için biz Müslümanlar olarak kullanmaktayız.
Tek tanrılı ve semavi dinlerin hepsinde amin kelimesi kullanılmaktadır. Pek çok dinde, tanrım dualarımı kabul et anlamına gelmektedir. Bir dua sonunda amin deniliyorsa, ‘’Tanrının gerçekliğini, mükemmeliyetini, güvenirliğini kabul ediyorum, yerine getirilmesi istediğim dua ve taleplerin doğruluğunu tasdik ediyorum’’ demektir. İslam hadislerine göre, Hz. Muhammet Fatiha süresini okurken sonuna geldiğinde, Cebrail görünerek ve Amin demesi için ikaz etmiştir. Bu olaydan sonra Hz. Peygamber, Müslümanlara imam amin dediğinde sesli olarak Amin deyiniz demiştir.
Amin kelimesinin Yahudilikten dilimize geçtiği düşünülse de, çok eski zamanlarda kullanıldığı da söylenmektedir. Mısır tanrısı Amon’dan geldiğine inanlar da vardır. Ra adı ile Güneş tanrısı kabul edilen Amon, gizliliği ve görünmeyeni temsil etmektedir. Eski Mısırlılar, tüm dualarda ve yakarışlarda Amon’un ismini anarlardı. Bu dönemde, orada yaşayan Yahudilerin Amon kelimesini amin olarak dillerine aldıkları düşünülmektedir.