Sevgililer en çok hangi sebeplerden dolayı ayrılır? İlişkiler neden biter ve bitmemesi için ne yapılmalı?
Bazı aşklar ve ilişkiler ebedidir ve ömür boyu sürer. Fakat gerçek hayattaki deneyimlerimizden biz çok iyi biliyoruz ki aşkların ve ilişkilerin çoğu çok daha kısa sürelerde bitiyor. Peki ilişkinin düşmanı olan faktörler nelerdir ve ilişkiyi ayakta tutmak yada daha uzun sürmesini sağlamak için yapılması gerekenler neler?
Değiştirmek;
-Değiştirebileceğinize inanmak: Birini beğendiğinizde, onu gördüğünüz haliyle seversiniz. Sonradan değiştirmeye çalışmak veya daha beteri değiştirebileceğine inanmak, sadece sizin yanılgınız olacaktır. İnsanlar değişmez ya da az olasılıkla zor değişir. Ayrıca siz beğenmiyorsunuz diye, niye değişmesi gerektiğini bir daha düşünün.
Eski aşklar;
-Kıyaslamalar: Sürekli eski sevgiliyle veya eşle yapılan kıyaslamalar; ilişkilerin içine dinamit koymak gibidir. Eski ile yeni arasında sıkışıp kalmayın. İki farklı insan, iki farklı ilişki biçimi demektir. Kıyaslamaya devam ederseniz; bitecek tek ilişki bu olmayacaktır, her zaman ilişkilerinizde ters tepecek ve sizi mutsuzluğa sürükleyecektir.
-Eski sevgilim böyle bir şey yapmazdı ile başlayan cümleler: Sevgilinizi geçmişteki ilişkilere göre değerlendirmek yapabileceğiniz kötü hatalardan biri. Kim eski sevgiliyle karşılaştırılmak ister ki? İlişkinizi günün şartlarına göre değerlendirin ve geçmişle karşılaştırmayın. Karşısındaki kişiyle empati kurarak, onu anlamaya çalışın.
Gelecek ile ilgili planların uyuşmaması;
-Temel Farklılıklar: Eşlerden biri lüks gemiyle okyanuslar aşmayı, diğeri ise ağaç evde günlerini geçireceği bir tatili hayal ediyorsa; aslında bu çiftin ilişkisinde temelde farklılıklar olduğu ortadadır. Gelecekle ilgili plan ve projeler için de geçerli bu. Birbiriyle uyuşmayan istekler, hayata bakışta temel farklılıklar, ilişkinin başlarında göze çarpmasa da zamanla büyük sorun haline gelir.
Kontrolcülük;
Çoğu insan ilişkiye büyük bir reddedilme korkusuyla başlar. Bu korku zamanla kaybetme korkusuna dönüşür. Çok olağan bir duygu olduğunu söylemek gerek. Ama bu korku beraberinde kontrolcülüğün çeşitli şekillerini de getirebilir.
-Açık kontrolcülük: Suçlama ve kızgınlık, öfke nöbetleri, şiddet, hükmetme, eleştirme, alay etme gibi davranışları içerir.
Kıskançlık;
-Seven insan kıskanır klişesi: Bu kıskançlık denizinde boğulanların kendilerini aklamak için ortaya attıkları bir fikirdir. Kıskançlık zaman zaman çok düşük dozlarda yaşanırsa keyif verebilir ancak o dozu biraz arttırırsanız, kıskançlık bir hastalıktır.
Maddiyatçılık;
-Tek taraflı: Eğer ilişkiye maddi konulardaki eksikliği, partnerin işi ve maddi durumuyla tamamlama amacıyla başlanmışsa, ilişkinin bir gün bir yerde patlak vermesi olasıdır. İlişki, ortak sorumlulukların yerine getirilmesiyle ilerler ancak. Sorumluluk (maddi-manevi) tek bir tarafın omuzlarındaysa, bu yükü taşıyan için de, karşı taraftan ihtiyaçlarını karşılamasını bekleyen için de durum zordur. Tabii ilişkiye başladıktan sonra da daha önce var olmayan maddi sıkıntılar baş gösterebilir. Bu durumda sorunun kaynağı olarak eşlerin birbirini suçlamasından ziyade ortak kararlar almaları daha doğru olur.
Saygısızlık;
-Bencillik: Karşınızdakinin özel hayatına müdahale etmek, ona kendi içinde nefes alacak özel bir alan bırakmamak, çocuk gibi azarlamak, sürekli eleştirmek, her anına müdahale etmek, dinlememek, bencilce düşünmek, kendi istekleriniz için bir araç olarak görmek, arkadaş ve aile ilişkilerine müdahale etmek veya soyutlamaya çalışmak… Kendi yaptıklarınızdan birine mutlaka rastladınız değil mi?
-Aşağılama: En büyük negatif duygu aşağılanma. Eğer ilişkide aşağılama varsa, ilişkiyi kurtarmak neredeyse imkânsız. Saygı olmayınca, ilişkinin temeli çok zayıf kalıyor. Aşağılama kişinin direk kimliğine ve var oluşuna zarar veriyor. Verilen mesaj açık: sen sadece ilişkimizde kötü değilsin, sen tek başına kötüsün. Bu durumda çiftler ayrılsa bile, kişinin özgüvenine verilen zarar yıllarca etkisini sürdürüyor.
Yalan;
-Sorun sende değil, bende: Erkeklerin en çok kullandıkları yalanlardan biridir. Sizden ayrılırken, kalbinizin kırılmasını istemez ama diğer yandan da ayrılma planlarının ön hazırlıklarını yapar. Acaba sorun gerçekten kimdedir?
-Bu ilişkinin heyecanı kalmadı: Yeni heyecanlar peşinde olan ve her gece başka biri olmasından yana olan bir erkek, ilişkisinden boğulmuş olabilir. Bu durumu düzeltmek için çabalamaya gerek yoktur. Çünkü o kendine yeni arkadaşlar edinmiş ve yeni heyecanlar yaşamaya başla.