Okula gidenler de kendilerinden hatırlayacaktır ki, çocuklar sevmediği öğretmenlerin derslerinden zayıf not alıyor.
Okuldaki başarısızlığın bir nedenine işaret eden bu faktörü aslında herkesin kolayca tahmin etmesi mümkün. Fakat işin uzmanından bunları duymak ve bu yaygın düşüncenin onaylandığını görmek bu gibi durumlar yaşandığında olayın ciddiyetinin farkına varmayı ve daha dikkatli davranmayı gerektiriyor.
Psikolog Nagihan Akarsu, öğrencilerin sevmediği öğretmenin dersini dinlemeyerek, kaynatarak ve çalışmayarak başarısız olmaya başlayacağını söyledi.
Psikolog Nagihan Akarsu, öğrencilerin sevmediği öğretmenin dersini dinlemeyerek, kaynatarak ve çalışmayarak başarısız olmaya başlayacağını söyledi.Öğretmenlerin, öğrencilerin davranış, zeka ve kişilik gelişiminde en büyük rol oynayan kişiler olduğunu belirten Psikolog Akarsu, “Öğretmenler, davranış öğretirken aynı zamanda var olan olumsuz davranış, başarısızlık gibi durumlarla da baş etmek zorunda kalırlar” dedi.
Akarsu, yaptığı konuşmada, “Öğretmenlerin bu durumlarla baş etmesi ise kendi kişilik yapılarına ve öğrencilerini tanımalarına bağlıdır. Ayrıca kişinin öğretmenlik mesleğine yatkınlığı, grup ve süreç yönetimini iyi bilmesi, öğrencilerin başarısını önemli derecede artıracak ve fark yaratacaktır. Her öğrenci farklı bir dünyadan gelmekte ve aynı ortama, aynı yaklaşıma maruz kalmaktadır. Fakat sonuç aynı olmamakta, öğretmenler öğrencilere aynı şekilde değil tutarlı, empatik ve kişiye özgü yaklaşmalıdır. Tüm bunlar öğretmenin öğrenciyi nasıl gördüğüyle ilişkilidir. Sadece konuyu anlatmak ve öğrencilerin bilmesi gerektiğini düşünmek; öğrencinin başarılı-başarısız olmasından ziyade öğrenme bilincini zedeler ve okul isteksizliği oluşturur. Öğretmenin en önemli görevi, öğrenciyi sevmek ona saygı duyduğunu göstermektir. Saygı duyulmadığını hisseden ve öğretmeni model alan öğrenci direk ya da pasif agresif bir şekilde yanıt verecektir. Öğrenci sevmediği öğretmenin dersini dinlemeyerek, kaynatarak ve çalışmayarak başarısız olmaya başlayacaktır” şeklinde konuştu.