Dünyaca ünlü şairlerin sözleri ve şiirleri kısa, en büyük şairlerin sözleri, gelmiş geçmiş en ünlü ve en önemli şair sözleri kısa, tüm zamanların en ünlü şairlerinin sözleri ve şiirleri:
Ünlü şairlerin sözleri şairlerden güzel sözler düşündüren sözler şairlerin sözleri şair
• Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur. (Goethe)
• İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar. (Daniel Defoe)
• Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir. (Oscar Wilde)
• Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır. (La Bruyere)
• Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız. (Cenap Şahabettin)
• Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir. (Tolstoy)
• Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür. (Balzac)
• Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. (HZ.MUHAMMED (s.a.v))
• İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler. (Montaigne)
• Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar. (Goethe)
• Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur. (Aristo)
• Kadın olsun , kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır. (Cenap Şahabettin)
• Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. (Newton)
• Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. (Mevlana)
• Para açlığı giderir, mutsuzluğu değil, yemek mideyi doyurur, ruhu değil. (Shaw)
Zor is, zamaninda yapmamiz gereken fakat yapmadigimiz kolay islerin birikmesiyle meydana gelir. (J.J.Rousseou)
• Nankör insan, herseyin fiyatini bilen, fakat hiçbir seyin degerini bilmeyen insandir. (Oscar Wilde)
• Atalarindan sana kalani haketmeye bak! Yoksa senin olmazlar. (Goethe)
• Kıskançlıkda gururun payı aşktan fazladır. (La Rochefoucauld)
• Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar erkeklerin son aşkı olmak ister. (Oscar Wilde)
• Akıllı olmak da bir şey degil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. (Descartes)
• Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim. (Yilmaz Erdogan)
• Baskalarını sık sık affedin, ama kendinizi asla… (Publilius Syrus)
• Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa…. (Mevlana)
• Insan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde duyar. (Leonardo da Vinci)
• Insanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin (Mevlânâ)
• Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır. (Confucius)
• Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol. (Dale Carnegie)
• En çok hoşumuza giden insan kendimize benzettiğimiz insandır. (Moliere)
• Insanları yükselten iki büyük vasıf vardır; erkeğin mert, kadının namuslu olması. (Napoleon)
• Aşk, eşeğe bile dansettirir (Fransız atasözü)
• Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir. (Balzac)
• Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
(Mevlana)
• Sevdiğini elde edemezsen, elde ettiğini sevmeye çalış.
(Corneille)
• Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar.
(Racine)
• Yaptığın iyiliği hatırlama, gördüğünü unutma.
(C.Chillon)
• Hile, oyunu kazandırsa da, kaderi değistirmez.
(La edri)
• Sevgi insanlıgın, şiddet hayvanlıgın kanunudur.
(Gandi)
• Dostuna da düşmanına da yardım et. Çünkü o zaman,dostunla daha yakın dost, Düşmanınla da dost olursun.
(Cledbul)
• Eğer bir kimseyi kimse sevmiyorsa, bunun sebebini araştırmalıdır. Eğer bir kimseyi herkes seviyorsa bunun sebebini de araştırmalıdır.
(King Dse)
• Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pisman olmaktan iyidir!
(Sadi)
• Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.
(Goethe)
• Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
(Dale Carnegie)
• Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.
(Don Herold)
• Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.
(Schiller)
• Yalnız seni sevenleri sevmek sevgi değil, değiş tokuştur.
(Cenap Şahabettin)
• Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakın.
(Konfüçyus)
• Yüzünü güneşe çeviren insan, gölge görmez.
(Helen Keller)
• İyimser kişi, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser kişi ise kabuğun altında yine yara görür.
(Shakespeare)
• İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik.
(Hz. Ali)
Ünlü şairlerin sözleri
Hiçbir mutluluk; sonu iyi biten acı kadar lezzetli değildir…
[ Quintus Horatius Flaccus ]
Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar.
[ Michel de Montaigne]
Senin için ölürüm dedi.Benim için zaten öldün dedim. Cesedini alıp çıktı…
[Küçük İskender]
Anladım ki aşk ; Her iki tarafı da mağdur eden, Yürekte izinsiz gösteri yapan, mutluluk karşıtı bir eylem…
[Can Yücel]
Sevmek, birini bulmak veya kazanmak değil… Bir başkasında kendini bulmaktır…
[Emma Goldman]
Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış. [Mevlana]
Yedi…(tepe) bitirdi…
Ve yeniden düşülen tuzaklar .. onca şeye rağmen hiç akıllanmamışçasına .. yazık etmekte ömre, gençliğe.
Ve bulunan tek çare dolaşmak mıdır yine avare avare? Elinde bir şişe,
…ağızdan çıkan koyu bir duman ve nemli bir çift göz .. Çekilen tüm
acıların sonuç noktası mıydı yine?
Ah ulan İstanbul! diyip gerisini getirememenin acısını ah o yar nereden
bilecek? O hiç divane divane dolaşmış mı ki yeditepenin üzerinde?
[Çağrı Öz]
Ünlü şairlerin aşk şiirleri, ünlü aşk şairlerinden ayrılık şiirleri, ünlü şairlerin şiirleri
Aşk Kitabı
Ne olur söyleyin sevenler bana
Ayrılmak kanun mu aşk kitabında
El ele tutuşup gülmeden daha
Terk etmek kanun mu aşk kitabında
Ümitlerim kırıldı bitti
Hayallerim yıkıldı gitti
Bu dert beni benden etti
Sevdim sevdim bak ne hale geldim Her seven sonunda düşüyor derde
Bu aşk kitabının yazanı nerde
Bir aşık inandı çok sevdi diye
Terk etmek kanun mu aşk kitabında
Ahmet Selçuk İlkan
Aşk
Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık
Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık
Ahmet Hamdi Tanpınar
KARADUT
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum,
Karadutum, çatal karam, çingenem,
Daha nem olacaktın bir tanem?
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın..
II
Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam,
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt, buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekun azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan,
Kibrit çöpü gibi kırılan,
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.
Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmus, yıkanmış adam olmuşum.
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun…
Bedri Rahmi Eyüboğlu
ÂŞIK MERDİVENİ
Dişli rüzgârlara karşı büyüttüm
Düşman gecenin içinde seni.
Bir damlacık aydınlığım
Kalemime kâğıdıma şavkı vuran,
Avucumda koruduğum bugüne.
Koşuyorum dağların, dağların köpüğünde
Kaygan sütünde ormanların.
Koşuyorum, koşuyorum beyaza doğru,
Koşuyorum cam gibi dumanın peşi sıra.
Küçük kız köşkünde türküler mavi.
İşte atmadan vurduğum ibibik,
İşte taş, işte yosun, işte hokkabaz sağdıç,
Koşuyorum seyrek sakallı bulutların
Sırıtıyor yedek beygiri taflanların ardında.
Koşuyorum yarınların çağrısına,
Bitimine karanlığın…
Oktay Rıfat
ESKİ ZAMAN AŞIĞI
Ben eski zaman aşığıyım
Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Bazen çocuk gibiyim bacak kadarım
Herkes aşık olur sevdalanır
Bir yolu var gönül çekmeninde
Benimki sevda değil ateşten gömlek
Bir kar düşmüş ışıl ışıl yanar içimde
Ama ben eski zaman aşığıyım
Sevmek kadar katlanmak ta gelir elimden
Gece hayalimde gündüz fikrimde
Ela gözlü o yar çıkmaz gönülden …
Oktay Rıfat
BİTTİ O SEVDA
Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir koru rüzgârlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Edip Cansever
UZAK YAKINLIK
Soruyordun,
İlkyaz işte
Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
Tenhalık böyle.
Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
Beklesem hemen gelecek olduğun
Tam öyle olduğun
Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
Kırık dökük de olsa yanımda
Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda
O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun.
Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
İkimizdik, iki kişi değildik
Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
Sanki bir bakıma ayrılık böyle.
Karşılıklı otursak da ne zaman
Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
Bir tırnak yeşilinden gerisin geriye,
Ayak bileklerimizden gerisin geriye,
Bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
Gereksiz ama yalnızlık böyle…
Edip Cansever
SENİ YAŞAMAK
Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece
Behçet Necatigil
GİZLİ SEVDA
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün ona rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan,
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi…
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi…
Behçet Necatigil
AŞK
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Özdemir Asaf
AŞK
Aşk kaçmaktan çok kovalamayı sever,
Görmekten çok özlemeyi,
Dokunmaktan çok düşlemeyi,
Ve aşk öyle haindir ki,
Nerde imkansız varsa onu sever…
Özdemir Asaf
MASALDAKİ YALNIZLIK
Ben yalnızlığı
Gökte uçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Garip, naçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Gelir geçer gördüm…
Cahit Külebi
SEVDA BAHÇESİ
Bir gül, mahzun durur bahçede,
Yaprakları yorgun.
Sen pembe güllerin en pembesi,
Hasta, solgun..
Bir gül, taze durur bahçede
Yaprakları diri.
Sen beyaz güllerin en beyazı
Sabahlar kadar iri..
Bir gül, baygın durur bahçede
Yaprakları serin.
Sen sarı güllerin en sarısı
Yağmur gibisin..
Pembe gül hülyandır açılmış,
Beyaz gül yanakların,
Sarı gül dağınık saçlarındır,
Ve mahzun kalbim ateş gibi
Yanan dudaklarındır…
Cahit Külebi
GİZLİ BAKIŞLAR
Bir bakış ki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisanda yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır
Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,
Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder…
Faruk Nafiz Çamlıbel
KISKANÇ
Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
Anan bile okşasa benim bağrım kan olur.
Dilerim Tanrı’dan ki sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun…
Faruk Nafiz Çamlıbel
SEVGİ DUVARI
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi.
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür,
Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri.
Derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni,
Yakanda bir amonyak çiçeği.
Yalnızlığım benim, sidikli kontesim,
Ne kadar rezil olursak, o kadar iyi.
Kumkapı meyhanelerine dadandık,
önümüzde altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi,
Ardımızda görevliler, ekipler, hızırpaşalar,
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi.
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri,
Çöpçülerin elleriyle okşardın beni.
Yalnızlığım benim, süpürge saçlım,
Ne kadar kötü kokarsak, o kadar iyi.
Baktım gökte bir kırmızı bir uçak,
Bol çelik, bol yıldız, bol insan.
Bir gece sevgi duvarını aştık,
Düştüğüm yer öyle açık, seçik ki.
Başucumda bir sen varsın, bir de evren.
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızım benim çoğul türkülerim,
Ne kadar yalansız yaşarsak, o kadar iyi…
Can YÜCEL
SUDA
Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık,
Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin;
Düşmüşüz yavaşça bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık,
Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin;
Susarmışız öyle, bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Can YÜCEL
NERDESİN
Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin.
AHMET KUTSİ TECER
Tutkun Uykusu
Her gece açıp penceremi bağırıyorum:
“Seni seviyorum!duyuyor musun?”
Arada evler ,oteller , dükkanlar
Çekip o evleri,otelleri bir kenara
Her gece sokak sokak seni arıyorum
Arada rıhtım var,deniz var,vapurlar…
Denizi ,vapurları koşa koşa geçiyorum
Ay altında kalkan uçaklara yetişip
İtiş kakış bilekler, eller, ayaklar
Her gece sana doğru geliyorum tekrar tekrar…
NECATİ CUMALI
ÇAKIL
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
SEVDA ÜSTÜNE
Bütün kitapları yakmalı,
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır!
Kitaplara göre insan,
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş,
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır.
Aptaldır, hastadır, kahramandır.
Bütün kitapları yakmalı,
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır!
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe
Yürek mi derler?
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar,
Bir tek meyve veren dalı keserler..
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı,
Esti mi rüzgar, bir değil, milyonlar için esmeli,
Bir tek meyve veren dalı kesmeli.
İnsan dediğin derya misali,
Üstünde milyonlarca dalga,
İçinde kıyametler kopmalı.
İnsan dediğin derya misali,
Uçsuz bucaksız olmalı..
Gel çıkalım sevgilim, gel
Gel kurtulalım birler hanesinden,
Çekelim gidelim bir uçtan uca,
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar,
Sevelim, sevelim, sevelim,
Sevebileceğimiz kadar…
Bedri Rahmi Eyüboğlu
SENSİZ
Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar
Mavi bir boşluk deniz.
Tadı kalmadı şarkıların
İçki kadehi soğuk
Dün , bugün , yarın
Manasız donuk
Sen olsaydın eğer
Seninle gelseydi yağmur
Kar , tipi , çamur
Koymazdı bu kadar .
Mehtap göz kırpardı tatlı tatlı
Zeki ve çapkın
Ses ve ışık dolardı deniz
Dalgalar cana yakın .
Varsın bağırsın sarhoşlar , satıcılar
Kar kış kıyamet kopsun
Bahar canı isterse olsun
Akşam da olmayaydı sabahta
Beraberdik sevapta , beraberdik günahta
Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar ,
Mavi bir boşluk deniz
Sıtkı Tuncer
SEN GELMEYİNCE
Sen gelmeyince gam gelir
O burukluk sularda yansıyan
Bir tasa ki bırakmaz
Sabah gelir akşam gelir .
Bıçak sapladın bağrıma
Gam getirdin kervan kervan
Bir karabulut gibi çöktün yaşantıma .
Bak yavrum yokluğun işte
Elimi uzatsam tutacağım
Öyle alıştım ki hasretine
Seni unutacağım
Sıtkı Tuncer
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ
Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka’dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
ATTİLA İLHAN