Ümmü sübyan nedir?Ümmü sübyan..Ümmü Sübyan/ (ümmü sıbyan) dişi bir şaytanın ismidir, Tek amacı insan soyuna düşmanlıktır. Bunun İçin yemin etmiştir ve hep bu gaye için mücadele eder.Musallat olduğu kişiler mutlaka Ümmü sıbyan muskası/duası taşımalıdır.
Hamile kadınlara ve karnındaki bebeğe,yeni doğmuş bebeklere ve anne’ye musallat olur. Bunlar haricinde 65 yaş üstü erkek ve kadınlara da musallat olur ve hastalanmalarına yol açar.
Musallat olduğu bebekler üzerinde hamilelikde düşük, havale,sebepsiz ağlamalar,gece sıçrayarak uyanmalar yada hiç uyuyamama, özürlü doğum, hastalıklı doğum,cam kemik hastalığı,dawn sendromu,otizm,gelişmemiş vücut vb hastalıklara yol açar. en hafif etkisi ise hiper aktiflik ve sürekli musallatlı yaşam dır.
Bu şekilde bebeği, ya doğmadan yada doğduktan sonra telef etmeye çalışır. Ümmü Sübyan a maruz kalan Anne ve Bebek ya hamilelikde sürekli düşükle karşılaşır hiç doğum olmaz yada eğer düşük olmadan doğum oldu ise yukarda saydığımız tedavisi olmayan hastalıklarla yaşamaya maruz kalıp pasif bir birey olarak tekrar üreyeme’me ve pasif bir hayata mahkum olmaya sebep olur. Düşük esnasında bazı durumlarda Bebekle birlikde Anneninde hayatı tehlikeye girer ve bazı durumlarda Anne hayatını kaybeder.
Ana karnında telef olmadı ise doğumu takip eden süreç hep sıkıntılı geçer, çocukda ve annede sürekli tekrar eden hastalıklar,gece korkmaları, musallat durumları, sürekli ve sebepsiz durmayan ağlamalar başlar. Ümmüsübyanın musallat olduğu çocuk sistamatik olarak 1 yaş 3 yaş 5 yaş 7 yaş ve 11 yaşında havale,bayılma, şiddetli çeşitli hastalıklar, kazalar ve ölüm tehlikeleri atlatır.Bu yaş aralıklı ataklar doğum günü tarihine art-eksi bir ay gibi dönemlere denk gelebilir ve genelde bu şekilde olur. Bu sayılan yaş Dönümlerinde çocuğun ölümüne sebep omaya çalışır. Bu süreçte çocuk ölmeden 11 yaşını bitirirse tekrar ümmü sübyana bağlı ölüm tehlikesi atlatmaz fakat ömür boyu musallatlı kalmış olur. Bu tipler genelde evlenemez ve üreyemez, çoğunluğu ise ergenlik döneminden sonra tedaviyi kabul etmez. Çok nadir olarak güçlü bir kişiliğe sahip olanlar yada manevi destek görenler, sağlam bir manevi eğitim alanlar bu yaştan sonra nadiren tedaviyi kabullenir. Bu sebeple ümmüsübyan tespiti yapılan bir çocuğun ve annenin mümkünse hemen hamilelikde yada doğum doğum sonrası tespit ise akabinde koruması yapılmalıdır. Bu şekilde şiddetli tesirlere maruz kalmadan en hafif şekilde kurtulmuş olunur.
Anne üzerindeki etkisi ise bebekle yaklaşık orantılıdır, ama çoğunlukla daha hafiftir. Annedeki en büyük etki, Eğer bir sefer buna maruz kaldı ise gelecek tüm hamileliklerde ve doğumlarda aynı etkiye direk maruz kalır ve aynı sıkıntılar aynen yada artarak devam eder. Doğacak tüm çocukları en hafif etki olarak musallatlı doğar. Gerekli tedavi olmaz ve bu çocuklarda evlenip doğum yapma yada hamile bırakma şansına ulaşırsa bunların neslide aynı etkiye maruz kalır. Buna Maruz kalan annede musallata ve ilerde tedavisi mümkün olmayacak hastalıklara yol açar.
Gelelim üsmmü sübyanın nasıl musallat olduğuna. Ümmü sübyan bahsettiğimiz gibi dişi bir şeytandır, insanlara genelde yaşlı kötü giyimli ve çirkin bir kadın kılığında görünür, hamiele anne ile yada bebekle göz göze geldiğinde musallatını bırakıp gider. Evet sadece gözünün içine bakar ve o an musallatı başlar. Bunun haricinde çeşitli hayvan şekillerinde ve nadiren böcek şeklindede gelebilir. Ama her şekildede göz göze gelme şeklinde hastalık başlar. Yani ÜmmüSübyan bakışları ile tesir eder.
Yaşlı insanlara etkisi; Ümmü sübyan ana ve bebek dışında 65 yaş üstü insanlarada musallat olur, bunlara genelde mezarlıklarda, izbe pis yerlerde, ıssızlıkda musallat olur. Musallat şekli ise aynıdır, yani göz göze gelme. Bu yalılardaki etkisi ise aklını kaybetme,görünmeyen kişilerle konuşma, yada ani ve sebepsiz gelişen teşhsi konulamayan yada zor konulan hastalıklardır. Bu sebeple 65 Yaş üstü erkek ve kadınların izbe,ıssız pis yerlere uğramamaları yada mecbur kaldıkları durumda besmele ile yada daha ileri olarak korunma duaları okuyarak burdan geçmeleri yada okudukdan sonra girmleri gerekir. 65 yaş üstü kişiler mezarlıklarda aynı bu şekilde girmeleri gerekir,mümkünse yanlzı gitmemeleri daha iyidir.
ÜmmüSübya’na maruz kalan ve ümmüsübyan tespiti yapılan kişilerin mutlaka bir havass erbabından yada diğer gizli ilimler ekollerine bağlı kişilerden yardım almaları gerekir. Bu kişilerin ömür boyu koruma taşımaları şarttır. Buna maruz kalan kalan kişilere mutlaka ikili çalışma yapılmalıdır, yani sadece bebeğe yapmakla iş bitmez aynı şekilde anneyede koruma yapılmalıdır, ,ikiside ömür boyu bu korumayı taşımalıdır. Anne gelecek hamilleliklerindede koruması olsa dahi havas erbabında kontrol yaptırmalıdır. Yaşlı hastalarda ise tek çalışma yapılır.
NEDEN ÖMÜR BOYU KORUMA TAŞIMASI GEREKİR ?
Bir kişide büyü varsa bunu çözdükden ve kalan tesirleri sildikten sonra eğer bu kişiye tekrar büyü yapılmıyorsa koruma taşıması şart değildir, fakat ümmüsübyan böyle değildir, uygulayıcı musallatı alsa dahi bir müddet sonra yerine yenisi mutlka gelir. Ümmüsübyan tesir ettiği kişlere kendi şeytan çocuklarından birini yada bir kaçını musallat bırakıp gider, yani bunları alsan bile yerine mutlaka yenisi gelecektir, bu sebeple Ümmü sübyan musallatı olanların ömür boyu koruma taşıması şarttır.
Ümmüsübyan’a maruz kalmanın bir sebebi yoktur tamaman şansa kalmış bir ihtimaldir, Ama bu ihtimali yükselten bazı faktörler vardır bunların ilki çocuk sahibi olacak anne yada babanın büyülü olması bu ihtimali yüzde 97 artırır, kalan yüzde üç çok şanslı kişilerdir. Mutlaka haberleri olmadan bir korumaya girmişlerdir ( Herhangi bir aile büyüğünün yada bir dostun duası gibi mesela)
Parlak insanların ve ilmi olarak soylu kişilerinde çocukları torunları bu tehlikeye daha açıktır. Çünkü gelecek olan bebek mutlaka atasının izinden gidecek ya bir maneviyat büyüğü olup insanlara faydalı olacak yada belki bir önder belki bir bilim adamı olup insanlığı geliştircektir. İşte bu sebeple ümmü sübyan bunu engellemeye çalışır, çünkü insanlığın önüne koyacağı her engel onun amacına hizmet eder.
Tüm bunlara karşın ümmü sübyan korunması mümkün olan bir musallattır, korumasını yapan ve musallatını alan kişinin mutlaka ustalık seviyesinde olması gerekir, aksi halde bunla baş edemez. Korunma mutlaka anne ve çocuğa birlikte yapılmalıdır.
Çeşitli inanışlar ve toplumlardaki yeri ve farklı isimleri:
ÜmmüSübyan Arapca çocukların anası anlamına gelir, Türkçedeki ismi ise Al Karısı ve Al Basması dır, Hırıstiyan ve Musevi kaynaklarda Lilith olarak bilinir, Antik Yunanda ise Medusa ismi ile bilinir.
Medusa, Antik Yunanda gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavardır.
Lilith Hz. Eyüp’e eziyet etmek için çocuklarını öldüren iblis ya da Türk mitolojisindeki lohusadaki çocukları boğarak öldüren Albastı iblisi ile ümmü sübyan aynı kişidir. İnanışlar ve toplumlardaki İsimler farklı olsa da bahsi geçen şey ümmü sübyan şeytanıdır.
Günümüzde bazı Museviler arasında bir adet olarak, Lohusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz, ve akşamları çamaşır ipinde çocuk bezi bırakılmaz, çünkü bunları gören Lilith’in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilir.
Hamilе Bayanların Düşük Yapmamak İçin Okunacak Dua
Karısı hamilе olup da еrkеn doğum, çocuğun düşmеsi vеya gеç doğması gibi korkular vе tеhlikеlеr karşısında kalan bir kimsе, parmağını hamilе olan karısının karnına sürüp:
“Ya Mübdi” ismini 99 kеrе okursa Hak sübhanеhu vе tеala hazrеtlеri o hamilе kadını bu tеhlikеlеrdеn saklar.
(bebek düşüren dualar:bebek düşürmek için edilecek dua)
Hocam çеvrеmizdе çocuk düşmеlеrini çok duymaktayız. Bir yakınım var vе düşük tеhlikеsi var. Bu konuda tavsiyе еdеcеğiniz bir dua var mıdır? Cеvap: Dеğеrli ziyarеtçimiz, Eşi hamilе olan bir çifttе, еrkеn doğum, çocuğun düşmеsi, gеç doğması gibi korkular vе tеhlikеlеr karşısında kalan ailеlеr, parmağını hamilе olan еşinin karnına fakat göbеğinin üst kısmın sürеrеk şu еsmayı dua niyеtinе yapabilir.
Tabi bu uygulama bu duayı okuduktan sonra hamilе olan kimsеnin üzеrinе üflеmеk surеti ilе yapılarbilir vеya hamilе kadın bu duayı okuduktan sonra kеndi üzеrinе üflеmеk surеti ilеdе yapabilir. İnşaallah faydası olacaktır. Çocuk Düşmеmеsi İçin Dua: Eşi hamilе olan bir çifttе, еrkеn doğum, çocuğun düşmеsi,gеç doğması gibi korkular vе tеhlikеlеr karşısında kalan ailеlеr, parmağını hamilе olan еşinin karnına fakat göbеğinin üst kısmın sürеrеk şu еsmayı dua niyеtinе yapabilir: “Ya Mübdi” ismini 99 kеrе okuduğu taktidе Yücе Mеvla’mız olan Hak sübhanеhu vе tеala hazrеtlеri o hamilе kadını inşaallah hеr türlü tеhlikеdеn koruyacaktır.Tabi ki bu iştе samimyеt vе tеslimiyеt çok önеmlidir.
DÜŞÜK YAPMAK İÇİN NE YAPILMASI GEREKİR?
Anne karnındaki bebeğin ağırlığının henüz 500 gr. üzerine çıkmadığı ya da gebeliğin 20. haftasından önce sona eren hamileliklere düşük adı verilmektedir. Ülkemizde istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması amacı ile kadınlara gebeliklerinin 10. haftasına kadar kürtaj izni verilmekte olup sorun bu sınırlama nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Çünkü pek çok kadın genelde hamileliğini bu süreden sonra fark etmekte ve yasal kürtaj haklarını kaybetmektedir.
Bunun ardından yaşananlar ise ne yazık ki oldukça dramatiktir. Çünkü kesinlikle gebeliği istemeyen bir kadının gebeliğe zorla devam ettirilmesi zorunlu kılınır. Bu durumda olan pek çok kadın ise ne yazık ki “düşük yapmak için ne yapılması gerekir?” arayışına girmekte ve hatta rahim içerisine sivri cisimlerin sokulmasına kadar kadına zarar verecek pek çok yanlış uygulamaya yönelmektedir. Düşük yapmak için ilaçlar kullanılması da söz konusu olup böyle bir durum içindeyseniz yapmanız gereken en mantıklı davranış kesinlikle bir kadın doğum uzmanı ile karşılıklı görüşmek olacaktır.
Bu görüşmede kadın doğum uzmanı size izlemeniz gereken yol hakkında bilgilendirme de bulunacak en önemlisi de bu süreci kesinlikle zarar görmeden atlatmanızı sağlayacak şekilde sizi yönlendirecektir. Düşük yapmak için aspirin kullanmak ya da diğer ağır düşük ilaçları almadan önce bu yöntemi kullanmanız hayatınızın geri kalanını sağlıklı bir kadın olarak geçirmenizi de garanti altına alacaktır. Unutulmamalıdır ki tek başına düşük yapmak için dua etmek size hiçbir yarar sağlayamaz.
Düşük Nedenleri Nelerdir?
Hamilelik süreci anneleri ve anne adaylarını çok yıpratan uzun bir süreçtir. Bu süreç içerisinde hamileler yorulur. Olumsuz birçok dönem yaşayan hamilelikte bazen bu durum düşükle sonuçlanır. Ülkemizdeki hamile kadınlarda düşük yüzde 15 oranı ile çok fazladır. Düşük yapmak sadece tek nedene bağlı değildir. Birden fazla nedenden dolayı düşük olabilir. Genelde stres nedeni ile oluşan ruhsal bozukluklar düşüğün nedenidir.
Düşüğün diğer nedenleri ise şunlardır:
- Embriyodaki yapısal bozukluklar
- Hormon problemleri
- Bağışıklık problemleri
- Rahimde bulunan anormallikler
- Pıhtılaşma sorunu
- Enfeksiyon
- Alkol ve uyuşturucu madde alımı
Düşük nedenleri nelerdir sorusunun cevabı birden fazladır. Yüzlerce nedeni bulunan düşüğün önlemi stresten uzak durmak ve sağlıklı yaşamaya dikkat etmektir.
Kanama Olmadan Düşük Olur Mu?
Hamilelikte düşük yaşamanın çok fazla nedeni vardır. Belirtileri de bir o kadar fazladır. Düşük yapmanın en büyük belirtisi kanamadır. Fakat bu kanama adet dönemi kanaması gibi değildir. Kanın rengi daha farklıdır. Regl ağrısından bile daha fazla ağrı ile gelir. Yaşanan bel ve sırt ağrıları da düşük belirtileri arasında yer alır. Fakat kanama olmadan da düşük olur. Düşük olması için illa kanama olmasına gerek yoktur.
Düşük Nasıl Tedavi Edilir?
Hamilelikte yaşanan düşüklerin önüne geçilebilir. Sürekli kontrole giderek hamilelik sürecini doktor gözetiminde geçirmek düşüklerin önüne geçer. Fakat tekrarlayan düşüklerde farklı tedavi yöntemleri olur. Sadece kontrole gitmek ve sağlıklı beslenmek yetmez çünkü düşüğün sürekli olmasına neden olan sorun çok daha büyük bir sorundur.
Düşük tekrarı yaşayan kişiler için birçok tedavi yöntemi vardır. Tekrarlayan düşüklerin yüzde 96’sının nedeni karyotipik anormalliklerdir. Sorun rahim anormalliği de olabilir. Bazen de sorun embriyoda olur ve rahim bebeği kabul etmez. Sorunu gidermek için öncelikle sorunun ne olduğu bulunur. Verilen ilaçlarla ve yapılan ameliyatlarla tekrarlanan düşüklerin önüne geçilebilir.
Tıpta yaşanan gelişmeler sayesinde tekrarlanan düşüklerin önüne geçme oranı çok yüksektir. Hastalar genel olarak tedaviye olumlu cevap verir. Sonraki hamileliklerinde oldukça rahat bir dönem geçirirler çünkü düşük stresi yoktur.