Erkeklerde meme ucu ne işe yarar?
Erkeklerde de yer alan meme ucunun işlevinin ve varlığının sebebi hakkındaki araştırmalar, 150 yıl önce ortaya konmuş “Evrim Kuramı” sayesinde bir netliğe kavuşturulmuştur. Bundan öncesinde sürekli araştırma konusu olan erkek memesi hakkında mantıklı bir fikir öne sürülememiştir. Çünkü erkek vücudunda hiç bir vasfı olmayan ve asla işlevsel olarak kullanılamayan bölgelerden biri meme bölgesidir. Ancak evrim kuramı çerçevesinde bu konu ele alınmış, yapılan araştırmalar ve bilimsel incelemeler sonucunda bu organın evrimsel gelişimi hakkında bir fikir sahibi olunmuştur. Bilinen bulgulara göre; kadın ve erkeğin cinsel birleşmesinden sonra yumurta ve spermin de birleşmesiyle birlikte zigot oluşarak embriyoya dönüşür. Bu embriyo oluşumundan itibaren 6 hafta boyunca sürekli gelişim gösterir ve bu gelişim “dişil cinsiyete uygun”olmaktadır. Yani her embriyo kadın cinsiyetinin gerekliliklerine göre gelişmektedir. 6. haftaya gelindiğinde devreye giren Y kromozomu, embriyonun dişil özelliklerden kurtulup erkek genlerinin özelliklerine kavuşmasına yardımcı olmaktadır. Y kromozomunun baskınlığı oluştuktan sonra embriyonun gelişimi tamamen farklılaşmakta ve vücutta yüksek dozlarda testosteron hormonu salgılanmaktadır. Ancak durum her ne kadar böyle olsa da 6 haftalık süreçte vücutta kadınsal özellikler baskın çıkarak gelişim gösterildiği için dişilik özelliklerine benzer meme yapısı erkeklerin vücudunda kalmaktadır. Her insanın bebeği, kendisini üreten bir annenin ve babanın genlerini taşımaktadır. Bunun açılımı her bebeğin anne ve babasının genetik kombinasyonu sayesinde vücut bulması demektir. Nesilden nesile değişen koşullar ve üreme fonksiyonlarının geçmiş çağlardan günümüze, insan vücudunun görüntüsünün gelişmesi ve değişmesi dahilinde nasıl farklılıklar yaratıyorsa, br bebeğin annesinden ve babasından aldığı gen havuzunun da bu değişimlere uyum sağlayarak cinsiyet belirleyici unsurların daha net belirlenmesine ön ayak olmuştur. Bebeğin cinsiyetini belirleyen kromozomlar, etkileşimde bulunduğu faktörler değiştikçe bu değişime göre de yeni bir oluşum haritası belirler. Bu tip oluşumların gerçekleşmediği durumlarda iki ayrı durumdan söz edilebilmesi mümkündür.
1) Eğer bahsedilen özellik hem kadında hem de erkekte görülüyorsa ve herhangi bir etki faktörü yoksa, cinsiyet ne olursa olsun farklılaşma görülmemektedir.
2) Eğer bahsedilen özellik herhangi bir cinsiyet için ayırt edici özelliğe dönüştüyse ve bir diğeri için hala etkisiz moddaysa, önemsizlik yarattığı cinsiyette herhangi bir cinsel farklılık yaşanması mümkün olmamaktadır.
Erkeklerdeki meme ucunun varlığı saydığımız bu maddelerin ikincisiyle özdeşleştirilmektedir. Memeli canlıların evrim sürecinde, hem kadın cinsiyetinde hem de erkek cinsiyetinde memelerde yer alan süt bezleri belirli miktarda oluşum aşamasına girmiştir ve ter bezlerinin göğüs bölgesinde farklılaşıp süt bezine dönüşmesiyle birlikte net olarak oluşmuşlardır. Bu süt bezlerinin üstlendiği görev sadece bebeği emzirmek değil, bunun dışında gelişimsel aktivitelerde ve cinsel konularda da rol almaktır. Örnek verecek olursak; konu hakkında yapılan araştırmalara göre süt bezinden çıkan salgıların eski çağlarda sadece bebeği emzirmek için değil, tenini korumak ve nemli kalmasını sağlamak adına bir ter bezi görevinde kullanıldığını göstermektedir. Bunun anlamı memeden çıkan salgının bebeklere besin olarak verildiği değil, tenine de sürüldüğüdür. Bu ter bezlerinin süt bezlerine dönüşmesi, yavruyu anne ve babasıyla daha yakın manevi boyutlara taşıyabilmiştir. Ortaya atılan düşünceye göre erkeklerdeki meme yapısının geçmiş çağlarda bir takım salgılar üretebildiği söylenmektedir. Buraya kadar eşit giden gelişim kısmında, daha sonra dişi cinsiyetin doğumdan sonra bebeğiyle daha çok ilgilenmesi ve bakımının büyük bir bölümünü üstlenmesi, dişilerin meme gelişiminin daha gelişkenleşmesini ve meme oluşumunun tamamlanarak ter bezlerinden tamamen süt bezlerine dönüştüğü varsayılmaktadır. Erkeklerde de o güne kadar var olan yapı çoktan oluştuğu için var olmaya devam etmiş ancak işlevselliğini zaman içerisinde yitirmiştir. Çağlar boyu bir üretim gerçekleştirmediği için erkek memesinden alınan verimin neredeyse yok denecek kadar az olması buna bir örnektir. Günümüzde hala erkek bedeninde meme ucunun bulunması, genetik olarak yok edilmesinin mümkün olmayışından ve vücuda zarar verecek bir organ olarak da görev yapmayışından kaynaklanmaktadır. Erkeklerde bulunan meme organı hiç bir zaman dişilerinki kadar gelişkin bir düzeyde olmayacaktır.