Fal Baktırmak Günah mıdır?
Her türlü fal HARAM’dır, caiz değildir. Fal, bir çeşit gaybdan haber vermedir. Halbuki, Kur’an-ı Kerîm; gaybı, Allah’tan başka hiçbir kimsenin bilemiyeceğini, peygamberlerle melekler dahi, kendilerine vahyedilmedikçe gaybdan haber veremeyeceklerini açıkça bildirmektedir
Fal Baktırmak Neden Günahtır?
İslam âlimleri, kâhinlere gitmenin ve onların söylediklerine inanmanın kişinin imanına zarar vereceğini söylemektedirler. Çünkü kâhinin söylediğinin çoğu uydurma ve yalan olduğundan, ona inanıp kanan kimse hareket ve geleceğini duyduklarına göre düzenlerse, ya boş ümitlere kapılıp hayal ve düşüncelerini lüzumsuz şeylerle dolduracaktır veya verilen kötü haberler üzerine ümitsizliğe ve karamsarlığa düşecektir. Bu da kişinin manevi hayatına, hatta aile hayatına zarar verecektir.
Eğlence maksadıyla fala baktırmak ya da bakmak da uygun değildir. Fal yasak bir davranış olup haram kılınmıştır. Haram olan bir hükmün şakası helal olamaz. Bu bakımdan eğlence için dahi olsa, falcıların dediklerine ve fala inanmak caiz olmaz.
Fal İle İlgili Ayet ve Hadis-i Şerifler
“İçki, kumar, putlar ve fal okları hep şeytanın işinden olan murdar bir şeydir. O halde ondan kaçının.”
| Kur’an-ı Kerim : Maide, 90
“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. Başkası onu bilemez.”
| Kur’an-ı Kerim : En’am, 59
“Her kim bir arrafa gidip de ona bir şey sorarsa, kırk gecelik namazı kabul olmaz”
| Hadis-i Şerif – Kaynak: Müslim, Selâm, 125
“Kim bir kâhine gider, dediklerini doğrularsa; şüphesiz ki Muhammed’e indirilmiş olanı inkâr etmiş olur.”
| Hadis-i Şerif : Kaynak: Ebû Dâvûd, Tıb, hadis no: 3904
Peygamberimiz (a.s.m.) bir tek cümleyle ifade etmiş:
“Kâhinler bir şey değildirler.”
| Hadis-i Şerif : Kaynak: Müslim, Selam 123
Yani geleceği okuduklarını iddia edenlerin sözleri boş, bir değeri ve bir anlamı yoktur.
Fala Baktıran ve Bakan Kişi Kafir Olur mu?
Eğer fala bakan kişi ben bunu biliyorum ve söylüyorum derse kafir olur. Baktıran kişi de söylenene inanırsa kafir olur. Çünkü gaybı yalnız Allahü teâlâ, bir de onun vahy ve ilham ettikleri bilir. Bu gibi kişiler bildiğini iddaa ederse dinden çıkar bunlara inanan olursa onlar da dinden çıkar.
Falcıların Söyledikleri Neden Bazen Doğru Çıkıyor?
“Ama falcının dediği bazen çıkıyor” diyenler de yok değildir.
Aynı sözü bir ara bir sahabe de söylemiş, fakat Peygamberimiz ona güzel bir cevap vererek yol göstermiştir.
“Bu söz cinlerindir. Cin bilgiyi kapar da dostunun kulağına tavuğun gıdaklaması gibi gıdaklar. Bu şekilde ona yüz yalandan daha fazlasını karıştırır.” Hadis-i Şerif – Kaynak: Müslim, Selam 123
Bütün falcıların doğrudan cinlerle ilişkisi var mı, yok mu, ayrı bir konu, ama falcılık dine, imana aykırı bir uygulama olduğuna ve Peygamberimizin kesin kes reddettiğine göre, olayın şeytanî yönünün olduğu şüphesizdir.
Şeytan da bir cin olduğuna göre, geleceği okuduğu iddiasında bulunan, gaybdan haber vermeye kalkan falcılar şeytanın elinde bir oyuncak haline düşmüşlerdir.
Hadisi şerif genel bir ölçüyü veriyor. Gerek kâhin, gerekse falcı veya medyum, tarotlar, hatta burçları okuyanlar, kendilerine hangi adı takmış olursa olsunlar, dinin izin vermediği bir konuda konuşuyor, hüküm veriyorlarsa, aynı kategoriye girerler. Söyledikleri bazen tutsa bile, bu yüz tane yalanın arasından çıkan bir doğrudur. Buna doğru demek bile su götürür. Yapanı da, yaptıranı da, inananı da tehlikeye sürükler.
Birer batıl inanç ve hurafe olan falcılığı İslam dini yasaklamasına rağmen, gerek Doğu’da, gerekse Batı’da, dünyanın her yerinde, tarih boyu insanlar kendilerini bu kötü alışkanlıktan kurtaramamışlardır.
İslam öncesi Cahiliye döneminde bazı fal çeşitleri vardı. Kum üzerine bazı çizgiler çizilerek bakılan bir fal türü vardı ki, buna hattü’rreml denirdi. Bunun yanında kelime ve isimlerle fal tutma, zarlarla fal açma, astrolojik fallar, koyunun kemiğine, kurbanın ciğerlerine bakarak fal açma, su falı, çay falı, kahve falı, bakla falı, kurşun dökme, tuz falı, balmumu falı, el yazısı falı gibi fal çeşitleri uygulanmıştır.
Bilim adamları da falcılığın birer huzursuzluk kaynağı olduğunu ifade ederler. Özellikle aile geçimsizliklerinin ve yakın akrabalar arasında düşmanlık tohumlarının ekilmesine sebep oldukların söylüyorlar.
Mesela, Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. İlhan Yargıç diyor ki:
“Falcılar, genellikle benzer söylemleri kullanır. Kadının kocasıyla sorunu vardır, problem aslında konuşulsa çözülebilecektir. Fakat falcı, birisinin kendisine büyü yaptığını söyler. Bu durumda kadın, tüm aile fertlerine karşı düşmanca tavır besler. Gerçekte böyle bir şey olmamasına rağmen, kehanet kendini kanıtlar ve aile ilişkileri kopar.”
Bir medyumcunun itirafı da dikkat çekici, diyor ki:
“Medyumluk popüler olunca bunu hobi olarak yapanlar işi ticarete döktü. İyi kötü fark etmiyor. Toplumun ruh sağlığı gerçek anlamda tehlike altında; çünkü medet bulmak için gidilen kişilerin birçoğunun kendisi problemli. Bu işi yapanların çoğunun ruh sağlığı bozuk.” (Aksiyon Dergisi, Sayı: 533)
Asıl kaynağı batıl din ve inançlar olan falın dinle, imanla, Kur’an ve İslam’la uzaktan yakından bir ilgisi ve alakası yoktur.
İnanan bir insan böyle batıl şeylerle aklını, kalbini ve imanını tehlikeye atmamalı, her şeyin Allah’ın elinde olduğuna inanmalı, Rabbine itimat edip güvenmeli, dua ederek O’na yalvarmalı, kadere olan inancını sağlam tutmalıdır… “Alıntıdır”
Falcılık,
Yıldız falı, kahve falı, el falı gibi her çeşit fal hurafedir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur’an-ı kerime inanmamış olur.)
(Fal baktıran, falcıya inanmasa bile, kırk gün namazı kabul olmaz.)[Müslim]