Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Hipertansiyon nedir…?

Bu haberin fotoğrafı yok

Erken yaşta hipertansiyon hayati tehlike yaratabiliyor. İşte hipertansiyon hakkında doğru bilinen yanlışlar…
Hipertansiyon, yani kan basıncı yüksekliği genelde genetik ve 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu dönemde görülen hipertansiyon, ‘esansiyel hipertansiyon’ adını alır. Sebebi, damarlarda direnç artışı, kalbin artan damar direncine karşı yüksek basınçla verdiği yanıttır. Bir başka anlamda damar sertliği de denebilir. Bu hastalar ilaç tedavisi alırlar. Kilo fazlalığı varsa onun verilmesi, dolayısıyla beslenmenin düzenlenip egzersiz yapılması da önemlidir.
Ancak bir grup hasta daha erken yaşlarda hipertansiyonla karşı karşıya kalabilir. Bu, önemsenmesi gereken bir durumdur. Mutlaka altında yatabilecek nedenler araştırılmalıdır. Sekonder hipertansiyon da denen bu durum için en sık rastlanan nedenler böbreksel ve hormonsaldır. Böbreklerin sık infeksiyonları, taşları, böbrek damar hastalıkları, böbrek üstü bezi hormonlarının anormal çalışması, tiroid bezi bozuklukları gibi pek çok sebep olabildiği gibi, çağımızın hastalığı olan metabolik sendrom sebepler arasındadır.Metabolik sendrom, şişmanlık, diyabet veya ona meyil yaratan sendromlar, ürik asit yüksekliği, trigliserid yüksekliği, HDL (iyi kolesterol) düşüklüğü, hipertansiyon gibi durumlardan en az 3’ünün bulunmasıdır. Gebelikte çıkan ve doğum sonrası süren hipertansiyonlar da kadınlarda görülmektedir. Sekonder hipertansiyonda sebebe yönelik tedavi yapılır. Eğer yeterli olmazsa ilaç tedavisine başlanır. İlaçlar genelde ömür boyu kullanılır. İlaçlar düzensiz kullanılırsa, tansiyonun ani yükselmesi, hatta beyin kanamasına dahi yol açabilecek ciddi komplikasyonlara yol açar. Uzun vadede böbrek, göz gibi organların bozulması söz konusu olur. Kalp yetmezliği, ritm bozuklukları, kalp krizini kolaylaştırma gibi sonuçlar ortaya çıkar. Sağlıklı beslenme, egzersiz yapma sebep her ne olursa olsun tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır.Yanlışlar
Şikâyetlerim geçince ilaç almayı bırakıyorum. İlaç kullanmaya başladım, demek ki tansiyonum kontrol altında. Nasıl olsa ömür boyu ilaç kullanacağım için ilaçlara geç başlamak istiyorum. İlaçlar yan etki yapıyor, bu yüzden kullanmıyorum. Doktorum tansiyonum için iki ayrı ilaç verdi. Hiçbir şikâyetim yok. Birisini kullanmıyorum. Yemeklerde tuz kullanmaya devam ediyorum. Nasıl olsa ilaç kullanıyorum, sigara kullanmaya da devam ediyorum. Egzersiz yapmıyorum. Doğrular İlacımı sürekli alıyorum, tansiyonum her zaman kontrol altında.Tansiyon 14’e 9’un altına düştüğünde ilaçlar bırakılmamalıdır. Günlük tansiyon ilacı kullanıldığı için düşmüştür, ilaç kesildiğinde tansiyon tekrar yükselir. İlacımı düzenli alıyorum, tansiyonumu düzenli olarak ölçtürüyorum. İlaç kullanmaya başlayınca tansiyon kontrol altına alınır fakat bunun sürekli takip edilmesi gerekir. İlacımı hemen kullanmaya başladım, tansiyonun vücuduma zarar vermesini önlüyor.Yüksek tansiyon şikâyet vermeden başlayabilen sinsi bir hastalıktır. Şikâyetler ortaya çıkana kadar kalp, beyin, böbrek gibi önemli organlara zarar verir. Tedaviye ne kadar geç başlanırsa, ilaçların vücuda karışması da o kadar zor olur. İlaçlar yan etki yapıyordu, doktorum değiştirdi ve şimdi şikayetim yok. Bazı tansiyon ilaçlarının yan etkileri olabilir. Böyle durumlarda tedaviyi tamamen bırakmak yerine doktora başvurarak şikâyetlerinizi belirtmeniz gerekir. Doktorumun tavsiyesi üzerine yemeklerde tuz kullanmayı bıraktım. Tuz, vücudun su tutulmasına sebep olarak tansiyonu yükseltir. Besinlerden alınan tuz azaltılarak tansiyonda düşüş sağlanılabilir. Sigarayı bıraktım. Her gün düzenli yürüyüş yapıyorum.

Pasifik'in Derinliklerinde Bir Dev Uyandı:
Sıradaki Haber Pasifik’te Dev Bir Mercan Kolonisi Keşfedildi: Dünyanın en büyük mercan kolonisi nerede?