İnsanlar ne gibi konularda yalan konuşur ve insanları yalan söylemeye iten etkiler hangileridir?
Yalan söylemek bir nevi kandırmak ve aldatmak ile benzer bir anlam taşır. Herhangi bir maddi çıkar için kandırmanın sadece insanlar da değil doğada yaşamını sürdüren bazı hayvanlarda da var olduğu bilinmektedir. Hatta bunu kendi gözleriniz ile bazı belgesellerde görmeniz mümkün. Fakat biz burada canlıların yalan söyleme nedenleri yerine sadece insanları baz alarak hangi durumlarda insanların niçin yalan söylediği üzerine eğileceğiz.
Peki insan neden yalan konuşur?
Bu soruya hemen herkesin verebileceği bazı cevaplar vardır. Şüphesiz bunların bir kısmı da anlamlı ve mantıklı yanıtlar olacaktır. Fakat takdir edersiniz ki deney ve gözleme dayalı nesnel bilimin bu konuda vereceği cevap bizler açısından en tatmin edici sebep olacaktır. İşte insanların yalan söyleme alışkanlığı üzerine yapılan yeni bir araştırmanın sonuçları;
Zaman kısıtlı olduğunda ya da söylediklerini meşrulaştıracak bir gerekçe bulduklarında yalan söylendiği ortaya çıktı.
İnsanları hangi etkenlerin insanları yalan söylemeye ittiğini bulmayı amaçlayan araştırma, Amsterdam Üniversitesi’nden Shaul Shalvi ve Ben-Gurion Üniversitesi’nden Yoella Bereby-Meyer ile Ori Eldar tarafından yapıldı.Daha önce yapılan araştırmalar, insanların kendi çıkarlarına hizmet eden durumlarda ve kendi kendilerine söyledikleri yalanları gerçek kılabildikleri zaman yalan söylediğini ortaya koymuştu. Bu sonuçları değerlendiren araştırma ekibi, insanların zaman baskısı altındayken, maddi bir çıkara dayanan konularda yalan söylemeye eğilimli olduğu varsayımını değerlendirdi. Bu varsayıma ek olarak, zaman baskısının olmadığı ve düşüncelerini gerçek kılamadıkları takdirde, yalan söyleme eğiliminin azalacağı düşünüldü.
ZAMAN BASKISI BELİRLEYİCİ
Psychological Science dergisinde yayınlanan araştırmayı yürüten isimlerden Shalvi, “Ortaya attığımız teoriye göre, insanlar öncelikle kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde davranıp, ancak kendilerine zaman tanındığında davranışlarının sosyal olarak kabul edilebilir olup olmadığını düşünüyorlar” ifadesini kullandı ve “İnsanlar hızlı davrandıklarında, ahkal kurallarını esnetmek ve yalan söylemeye başvurarak kendi çıkarlarını garantiye almaya çalışabilir. Daha fazla zamanlarının olması, onları tedbirli davranıp, yalan söylememeye ve hile yapmamaya itiyor” dedi.
Araştırmanın ilk aşamasında, katılan kişilere yalanı gerekçelendirme fırsatı verildiğinde yalan söyleyip söylemeyecekleri test edildi. Araştırmada yer alan 70 gönüllüden, üçer kez zar atmaları ve çıkan sayıları deneyi yürüten kişiden gizlemeleri istendi. Söyledikleri daha yüksek sayı için daha çok para alacak olan gönüllülere, sadece çıkan ilk sayı soruldu.Böylelikle gönüllülere, ikinci ve üçüncü seferde attıkları zarlardaki sayıları gizli tutma fırsatı verilmiş oldu. Ancak araştırmacıların hiçbir sayıyı bilmemesinin, gönüllüleri çıkan sayılar arasındaki en yüksek sayıyı söylemeye iteceği göz önünde bulunduruldu. Gönüllülerden bazıları, 20 saniyede cevap vermek zorunda bırakılırken, diğerlerinin zamanı sınırlandırılmadı.
YALANI AZALTMAK İÇİN ZAMAN LAZIM
Shalvi ve diğer araştırmacılar, ikinci ve üçüncü zarlardaki sayıları bilmedikleri için, gönüllülerden aldıkları cevapları, olasılıklarla kıyasladı. Bunun sonucunda, hem zaman baskısı altında olanların, hem olmayanların yalan söylediği sonucuna varıldı. Ancak baskı altında olanların diğerlerine göre yalan söylemeye daha eğilimli olduğu görüldü.
Yapılan ikinci deneyde ise gönüllülere sadece bir kez zar atma hakkı verildi. Ancak bu kez yalanlarını gerçek kılmalarını sağlayacak bilgi verilmeyen gönüllüler, zarı attıktan sonra sonucu söyledi. Sonuçlar kontrol edildiğinde zaman baskısı altında olanların yalan söylediği, ancak diğerlerinin yalan söylemediği tespit edildi.
Her iki deneyde, insanların zaman kısıtlı olduğunda yalan söyleme ihtimallerinin daha fazla olduğu ortaya çıktı. Zaman sorunu olmadığında ise insanların daha çok kendilerini haklı gösterebildiklerinde yalan söylemeye eğilimli oldukları gözlemlendi.
Shalvi, “Bu çalışma, günlük yaşamda ve iş yaşamında insanlardan dürüst cevaplar almak için, onları köşeye sıkıştırmamak ve biraz zaman tanımak gerektiğini gösterdi” dedi. Shalvi, “İnsanlar yalan söylemenin yanlış olduğunun farkındalar, ancak doğru şeyi yapmak için biraz zamana ihtiyaç duyuyorlar” diye ekledi.