Çok basit bir soru: Kadınlar ne ister?
Soru bu kadar basit gibi gözükse de tarih boyunca erkekler her zaman için kadınların anlaşılmaz olduğundan ve onların ne istediğini asla anlayamamalarından yakınırlar.
Peki bu önyargılı düşünce gerçekten binlerce yıllık bir deneyimin sonucu mu yoksa sadece bir efsane mi?
O halde kadınların erkeklerden ne gibi beklentileri olabilir? Bu soruya cevap verebilmek için kadınların genel olarak erkeklerden bekledikleri ortak şeylere bir göz atmak gerekir;
Çoğu erkek kadınların karmaşık yaratıklar olduğundan ve ne istediklerini anlamadıklarından yakınır. Evet, doğru dalga boyutumuz erkeklerinkinden farklı. Ama erkeklerin iddia ettiği kadar anlaşılmaz da değiliz, işte bunun ispatı ve kadınların ortak basit beklentilerinin altını çizen bir liste:
Saygı. Erkeklerin bizlere davranışları ile düşüncelerimize, kariyerimize, ilgi alanlarımıza, arkadaşlarımıza, vücut ve akıllarımıza saygı gösterdiğini belli etmesini isteriz. Her yaptığımız ya da söylediğimizi kabul etmek zorunda değilsiniz ama fırsat buldukça, değerli katkılar olarak fikirlerimizi onurlandırmalısınız. Altın kuralı uygulamalı ve bize, size davranılmasını istediğiniz gibi davranmalısınız; dürüst, adil, nazik ve düşünceli.
Romans. Kanepe üzerinde abur cubur ve sezon dizisi ile geçirilen başka bir akşam mı? Dışarı çıkmamamız, gecenin romantik olamayacağı anlamına gelmemeli. Birkaç mum yakın ve bize karınız olduktan sonra da kız arkadaşınızmışız gibi davranın! Geceleri randevulaşın, arabada sevişin, ilk çıkmaya başladığınızdaki gibi tutku ile öpüşün istiyoruz! Size aşık olma sebeplerimizi şu an ödenecek faturalar, temizlenecek bir ev ve büyütülecek çocuklar olduğu için elimizden almayın. Hiçbir sebep yokken eve çiçeklerle gelin; süpermarketten alacağınız bir buket bile gülümsememize yetecektir.
Zaman. İlişkilerin sadece şarap ve güllerden ibaret olamayacağını biliyoruz. Siz de şunu bilin ki bizimle birlikte olmak için zaman yaratmanız ve bize koşulsuz önceliğiniz gibi davranmanız, alabileceğiniz tüm hediyelerden daha çok şey ifade ediyor. Elbette buna evin içinde yardımcı olmak da dahil. 21. yüzyıl şartlarında ilişkideki iki taraf da çalışmak zorunda ve eğer eve bizden önce varıyorsanız neden beyazları makineye atmayasınız ki? Ya da çöpü biz istemeden çıkartırsanız buna hayır demeyiz.
Akşam yemeği. Yemek pişirmekte başarılı olmayabilirsiniz, hatta su bile kaynatmayı bilmiyor olabilirsiniz. Ama dışarıdan söyleyeceğiniz bir pizza ve yanına açacağınız bir şişe şarap, sıkıcı iş gününden eve döndüğümüzde bizi düşünüyor olduğunuzu gösterecektir. Ve elbette sevginiz karşılıksız kalmayacak…
İletişim. Kadınlar konuşmaktan vazgeçmez. Bizi sevdiğinizi biliyoruz ama bunu söylemenizi de istiyoruz. Kendimizi bazen güvensiz hissedebiliriz. Keşke hiç olmasaydık ama gerçek şu ki arada sırada olsa da genişleyen kalçalarımızı fark edip muhteşem gözlerimizi unutabiliriz. Öyleyse bizi güzel ve seksi bulduğunuzu dile getirin! Bu iyi hissetmemizi sağlıyor.
Minnettarlık sözleri de hiç fena değil. Yaptığımız lazanyaya nasıl da bayıldığınızı anlatabilirsiniz. Ya da küveti temizlediğimizi fark edebilirsiniz. Süreklilik değil, sadece arada bir gösterdiğimiz eforun farkında olduğunuzu hissettirin yeter.
Uyum. Sıkıcı ve beklenir olmak zorunda değil. Sadece ihtiyacımız olduğunda bize sevgi ve destek vereceğinizi bilelim. Ve siz de aynı durumda olduğunuzda bizden şüpheniz olmasın ki aradaki enerji ikimizi de emniyette hissettirsin.
Bağlılık. ‘Yarın evleniyoruz’ türünden değil. Hoşlandığımız her şeyden hoşlanmak zorunda değilsiniz ama tutkularımıza biraz ilgi göstermenizi bekliyoruz; bu ister bir hobi olsun, ister tırmandığımız kariyer basamakları. Sizinle konuşmaya çalıştığımızda, bizi dinleyin. Sadece dırdır etmek için değil, sizinle bağ kurabilmek için konuşuyoruz ve ayrıntılara bizim kadar önem vermediğinizi bilsek de en yakın arkadaşımızın kocasının adını ya da aksiyon filmlerini sevmeme sebebimizi hatırlamanız hoşumuza gidecektir.
Mizah ve tevazu. Bu ikisi el ele aslında. Demek değil ki ortamın gözbebeği olmanıza sebep olacak espriler bekliyoruz sizden; kendinize gülebilin yeter. Kendilerini çok fazla ciddiye alan erkekler, herkesin keyfini kaçırır.
Rekabet. İlişkiyi bir iş koluna çevirecek türden değil ama şaşırtan ve motive eden türden bir rekabetten bahsediyoruz. Araştırmalara göre, amaçları doğrultusunda birbirlerini kışkırtan çiftlerin bunu yapmayanlara göre çok daha mutlu olduklarını ortaya koyuyor.