Nöbetçi Eczaneler
Tahıl grubunda değerlendirilse de aslında bir bitki olan karabuğday ülkemizde pek fazla bilinememektedir. Çin, Japonya, Rusya, Ukrayna ve Polonya’da üretilen ve oldukça fazla miktarda tüketilen karabuğday, kahverengi ve üçgen şeklindedir. Karabuğday tüketimi fazla olan bu ülkelerde obezite sorunun oldukça az görüldüğü bilinmektedir. Beyaz ekmek tüketmek yerine tam tahıllıların tüketilmesi insan sağlığı bakımından oldukça önemlidir.
Buğday, makarna, un ve bulgur gibi besin maddelerinde bulunan gluten maddesi karabuğday’da bulunmamaktadır. Gluten, Çölyak hastalarının sindirmesi mümkün olmayan bir maddedir. Şayet glutenli gıdalar tüketilirse hastada gaz, ishal, ağrı, şişkinlik ve kramp gibi bazı sindirim sorunları ortaya çıkarmaktadır. Çölyak hastalarının haricinde bazı kişilerde de gluten duyarlılığı görülebilmektedir ve bu kişiler sahip oldukları duyarlılıktan habersizdirler. Glutenli gıdaların beslenme programından çıkarılması durumunda da sağlıklarında olumlu düzelmeler görülmektedir.
Karabuğday lif bakımından oldukça zengin bir gıdadır ve bağırsak sisteminin rahat çalışmasını sağlar. Bu besin açlık duygusunu bastırdığı için kilo vermede ve ideal kiloların muhafaza edilmesinde destek sağlamaktadır. Vücut yapısında oldukça önemli olan protein yönünden de zengin bir besin maddesidir. 100 gr kadar karabuğday’da 11 gr protein bulunmaktadır. Protein bakımından zengin diğer besinlere göre karabuğday’ın yağ oranı çok düşük seviyededir. 100 gr kadar karabuğday’da 1,6 gr yağ miktarı vardır ve bu yağın içeriğindeki linoleik yağ asidi başka tahıl cinslerine nazaran daha çoktur. Karabuğday’ın kötü kolesterolü düşürme, iyi kolesterolü de arttırma özelliği vardır. Şeker hastalığının tedavisinde ve kan şekerinin düzenlenmesinde çok etkili bir besindir. Yapılan araştırmalarda beyaz ekmek ve karabuğdayla yapılan ekmek arasında karabuğdayın kan şekeri ve insülin değerlerinin daha düşük olduğu görülmüştür. Kan şekerinin dengelenmesinde ve insülin salınımında azalma sağlayan magnezyum açısından da oldukça zengindir. Şeker hastalığına karşı koruyucu özelliği olan karabuğday, şeker hastalarınca güvenle tüketilebilmektedir. Barındırdığı kolin bileşiği karaciğer yağlanmasını azaltır, karaciğerin çok daha rahat çalışmasını sağlar. Kısaca önemli bir karaciğer dostudur.
Karabuğday, barındırdığı flavonoid ile vücudun serbest radikallerle savaşmasını, kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruma sağlamaktadır. Bunun yanı sıra kan damarlarını koruyarak kan akışının düzene girmesini sağlar. Birçok kişinin sıkıntısı olan hemoroid konusunda tedavide olumlu etki sağlar. Aynı zamanda pıhtılaşma özelliği sayesinde kan kayıplarının önüne geçer. Baş dönmesi, işitme kaybı ve çınlama gibi sağlık sorunlarının tedavisinde faydalıdır.
Karabuğdayın barındırmakta olduğu Quercetin bileşiği sayesinde kan damarlarında oluşabilecek sertleşmenin önüne geçmektedir. Quercetin şeker, katarakt, astım, peptik ülser, gut, kronik ve viral enfeksiyonlar, kronik yorgunluk sendromu ve prostat kanserinin önüne geçilmesinde ayrıca da tedavisinde oldukça etkili bir bileşendir. Bu bileşen atletlerin performanslarını arttırmada ve dayanıklık kazandırmada da kullanılmaktadır.
Sağlıklı beslenme ile ilgili bazı öneriler:
Her gün ara öğünler de dahil 5 öğün yemek yenmelidir.
Her gün 1,5-2 litre su tüketilmelidir.
Şekerli yiyeceklerden ve içeceklerden, yağlı kızartmalardan ve rafine ürünlerden uzak durulmalıdır.
Yemeklerde doymuş yağlardan da uzak durulmalıdır.
Yenen yemeklerden ve salatalardan alınacak olan yağ miktarı sınırlandırılmalıdır. Yağ tüketimi günlük dört tatlı kaşığı kadar olmalıdır.
Kuru baklagiller, sebze ve meyve ile tam tahıllı gıdalar ve posalı besinler tüketilmelidir.
Tuz tüketimi azaltılmalıdır.
Her gün aksatmadan ortalama 45 dakika kadar yürüyüş yapılmalıdır.