n sonra yerini eski forma bırakır. Rüzgârın tek yönden estiği zamanlarda minyatür barkanların arasında korunaklı oluklar oluşur. Uzunlamasına kumullar, kayma-akma yönünün kaynağını rüzgârın kuvvetlice estiği yerden alır. Uzunlamasına olarak gelişen bir kumul, bazı durumlarda rüzgârın esme durumuna bağlı olarak dik bir şekilde oluşur.
KUMUL ÖNLEME TEKNİKLERİ:
Kumul hareketleri, tarım alanlarını, gölleri ve yerleşim yerlerini tehdit eden bir erozyon olması nedeniyle mücadele çalışmalarını gerektirmektedir.
Hareketli kumulların stabilizasyonu ve çevreye verdikleri zararların engellenmesinde birbirini izleyen ve tamamlayan bir takım çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Hakim rüzgar yönünden yapılacak ilk müdahale kumul ıslahının ilk aşamasıdır. Çalışmalar, kumul oluşumunu sağlayan kaynaktan başlayıp iç kısımlara doğru genişletilmelidir.
Ön Kumul Oluşturma
Kumun dalga hareketleri ile derinlere taşınamamasından dolayı deniz içinde sahil boyunca oluşan bitmez tükenmez kum depoları üzerindeki bir bölüm kum, dalgalar aracılığıyla sahile taşınıp kıyıya yığılmaktadır. Bundan dolayı deniz ile kara arasında oluşan bu ilk sıraya öncü kumul-ön eksibe (ön kumul) adı verilir. Öncü kumullardaki kum, rüzgar yada bir başka nedenle taşındığından hemen denizden yenileri gelerek tamamlanır. Uçucu kumlardan meydana gelip sürekli şekil değiştiren kum tepelerine eksibe denir.
Düz ve engebesiz alanlar ile kumulların oluşturduğu sahillerde rüzgarı önleyecek doğal engeller bulunmamaktadır. Bu durumdaki yerlerde, doğal dengenin bozulması, kıyıdaki bitki örtüsünün herhangi bir nedenle yokolması ile kumul hareketleri başlar, hareket kesiksiz olarak devam eder. Kıyı kumulları zaman zaman kendilerini besleyen nehir veya çayların ağzını tıkar, yataklarını değiştirir. Böyle bir değişiklikten sonra kıyı ardında öncü kumullardan sonra göl gölcük, baltalık, anbar ve longoslar meydana gelir.
Kumun kaynağının kontrol altına alınmasına yönelik olarak yapılan ön eksibe (ön kumul) oluşturulması yani kütlesel kum hareketlerinin durdurulması, sahilden sürekli kum gelişimini durdurmaktadır.
Öncelikle, kum hareketinin cansız çit-perdelerle durdurulması zorunludur. Ön kumul oluşturma amacıyla bir sıradan meydana gelen çalı çitler yada kalın çalı dallarının 1 m. yükseklikteki bölümleri kum üstünde kalacak şekilde, kuma daldırılmaları yoluyla oluşturulan çitler kullanılacağı gibi, daha üstün ve kalıcı olmak üzere çitler tahtalarla ve kazıklarla tesis edilir.
(Ön Kumulun Tespiti)-1 |
Kum hareketinin durdurulması amacına yönelik olarak saptırıcı ve yığdırıcı tipte perdeler yapılmaktadır. Yüzey hava hareketlerinin yavaşladığı bir alan elde etmek için rüzgar yönünün istenilen doğrultuda değiştirilmesi amacıyla saptırıcı tip perdeler kullanılır. Rüzgar geçirimi az oldukları için sert rüzgarlara dayanacak güçte yapılmalıdır.
Önlerine ve üstlerine kum yığılmasını sağlayacak rüzgar yönüne dik olarak yerleştirilen 7-10 m. aralıkla yerleştirilen yığdırıcı tipte perdeler yapılır. Zaman içerisinde perdeler kum yığılmasıyla örtününce, perdeler çıkarılarak tekrar yerleştirilmelidir. Tesis edilecek ön kumulun düzgün olması tahtaların toprak üstü kısımlarının eşit ve ortalama 1-2 m. yüksekliğindeki çitlerin dörtte birinin kuma gömülmesi gerekmektedir.
(Ön Kumulun Tespiti)-2 |
Kumulun çok hareketli olduğu yerlerde birden fazla ön kumul tesis edilir. Ön kumul deniz kıyısında 70-80 m. içeriden oluşturulmalıdır.
Yüzeysel kum hareketlerinin durdurulmasına yönelik kum tanelerinin bir yapıştırıcıyla (düşük ve yüksek graviteli asfalt ve ham petrol, petrol türevleri; Agrofix 614 (30-50 gr/m2) Bitüm (0.1-1 kg/m2), Solakrol %1-3’lük emülsiyon, Curasal ve Üre Formaldehit köpüğü) birbirlerine bağlanıp rüzgarın etkisinden korunması temeline dayanan püskürtme yöntemi kullanılır.
Cansız Materyal ile Stabilizasyon
Dal Örtüsü Sermek
Çevreden elde edilmesi kolay olan değişik çalı ve benzeri işlevi görebilecek malzemelerin kumulun üzerine sıralar veya kareler oluşturulacak şekilde uygulanması, dalların çit oluşturacak şekilde örülmesi ve tellerle bağlanılması yoluyla cansız materyal uygulamaları yapılabilir.
Kareler şeklinde yapılacak bu uygulamada, karelerin 3-4 m. genişlikte ve çitlerin yerden 30-35 cm. yükseklikte olması gerekir. Bu karelerin arasına ayrıca bitkileme de yapılması olasıdır. Malzemenin doğrudan kumun üzerine serilerek ağır taşlarla yada kazıklarla kuma tespit edilmesi diğer uygulama şekilleridir. Bu amaçla Calluna sp. , Myrtus communis ve Pisticia sp. gibi türler kullanılabilir.
Kesildikten sonra demet haline getirilen fundalar zamanla yapraklarını dökerek fonksiyonlarını yerine getiremediklerinden çalı demetleri arasına kum tutucu ot ve çalı tohumları ekilerek saha yeşillendirilmelidir.
Kumul üzerine sıralar halinde perdeler oluşturulur. Çalı demetlerinin doğrudan doğruya kuma yatırılarak çit teşkili halinde perdeler sıra veya kare şebekesi şekilde tesis edilir. Sıra veya kare şebekesi şeklinde tesis edilir. Sıra halindeki tesislerde sıraların yönü hakim rüzgar yönüne dik olmalıdır. Rüzgar perdesi olarak kullanılacak çitler 120 cm. yükseklikte, 12-15 m. aralıklarla, birbirine paralel ve hakim rüzgar yönüne dik tesis edilmelidir.
Breviligulata L., Elymus arenarius L., Triticum junceum L., Golamosrostis arenarium L. Ve Hordeum arenarium L. Türlerinden yararlanılabilir. Ancak kullanılan ot ve vejetasyonun yöreye uygun, mekanik etkilere dayanıklı, her yıl 60-70 cm. kumun yığılmasına rağmen büyümelerine devam edebilmeleri, kum altında kalan kısımlarının da yeni sürgün verebilme özelliklerini taşıması göz önünde bulundurulmalıdır.
Kumul çayırları başlangıçta iyi sonuç vermesine rağmen, sonraki yıllarda hayatiyetlerini kaybedeceklerinden yer yer açılmalar başlar ve geriye doğru bir dönüş yaşanılır. Bunu önlemek amacıyla kumula ot ekimleri ile birlikte otsu ve odunsu legumunozlar ekilmelidir. Türlerin arasına Lupinus littorales (5 kg/ha), lathyrus japonica (15 kg/ha), medicogo marina gibi otsu baklagillerin de katılması ile hem yüzeyin örtülmesi hem de kumulun azot ve organik madde bakımından zenginleşmesi sağlanır. Ekim sıra arası 40-45 cm., sıra üzen 30-35 cm. arasında uygulanabilir.
Ön çalışmalar, sürekli stabilizasyona ortam hazırlamak üzere yapılır. Kumul sahasının vejetasyon örtüsü ile süreklilik kazandırılması, ilk çalışmalarda yapılan perdelerin zamanla görevlerini yapamaz duruma gelip, kumul hareketlerinin yeniden başlamasına olanak vermemek amacına yönelik olarak yapılır.
Her kumulun etkin ve sürekli bir şekilde stabilize edilmesi için ekolojik koşullarının elverişliliği ölçüsünde çalı ve ağaç grubu bitkilerin bulunduğu karışık vejatasyon oluşturulmaya çalışılır.
Daimi Stabilizasyon |
Ağaçlandırma, kumul tespit çalışmalarının son aşamasıdır. Kurağa, sıcağa, tuza ve rüzgara dayanıklı, kökleri yayılıcı ve derine giden, fidan devresinde hızlı gelişen, toprak üstü organları bol ve sıkı dokulu, vejatatif olarak yayılabilen uzun ömürlü, yöreye uyum sağlayabilen, yapraklı, toprağı ıslah edici bitkiler seçilmelidir.
Genel olarak kumulun denize yakın olan kısımlarında çalı yada ağaçcık özelliğindeki yapraklı türler kullanılarak sürekli koruma şeridi oluşturulur. Ön kumulu da içerecek olan şeridin en az 150 m. genişlikte oluşturulması gerekir. Bu şerit işlevini yaptığı sürece hiçbir şekilde kaldırılmamalıdır. Dik perde ot, çalı, ağaçcık ve ağaç şeklinde oluşturulmalıdır. Yalnızca ibrelilerden oluşan monokültürden kaçınılmalı, yapraklılara daha çok yer verilmelidir.
Daimi Stabilizasyon |
Ağaçlandırma çalışmalarında kullanılacak fidanlar, tüp toprağı humus ve organik madde bakımından zengin, su tutma kapasitesi fazla olduğundan, fidan yeterli kök sistemini geliştirinceye kadar onu beslediğinden tüplü olması şarttır. Tüplü fidanlar sahaya en yakın, olanaklar uygun ise sahanın içinde yetiştirilmelidir.
Daimi Stabilizasyon |
Kumul sahasında bulunan doğal bitki örtüsünün sahada mevcut türlerin korunup, geliştirilmesi kumul tespit çalışmalarında dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birisidir.
Stabil hale gelmiş topraklar, yetişme yörelerinin şartlarına uygun ağaç türleri ile ağaçlandırılmalıdır. Tür seçimi ile ağaçlandırmanın amaçları ayrıntılı etüd çalışmaları sonucunda belirlenmesidir. Etüd sırasında kumul tespitinin esas olduğu ve mümbit tarım alanlarının korunmasının ana amaç olduğu unutulmamalıdır.
Organik madde kaybına neden olabilecek toprak işleme yöntemlerinden kaçınılmalıdır. Derin ve devirerek sürüm yerine yırtarak yerinde toprak bırakan toprak işleme yöntemi yeğlenmelidir.
Ağaçlandırma çalışmaları, mevcut kumul jeomorfolojisinin değişmesine ve zarar vermesine neden olmamalıdır.
Daimi Stabilizasyon |
Özellikle kumulların antropojen baskılardan arındırılmasından çalışmalara başlanılması, başarı şansını azaltmaktadır. İkame prensibi gereğince, alternatif mekanlar sağlayarak yada alan kullanım derecelerine göre zonlara artırarak mevcut ve olası baskılar minimize edilebilir.
Stabilizasyon uygulama alanlarının ekolojik etüdlerinin yapılması canlı ve cansız materyallerin seçiminde doğru karar verilmesini sağlar.
Kumulun stabilizasyonunun bilinen yöntemlerşi, uygulama aşamalarından taviz verilmeden ve yöre için en uygun canlı materyallerle uygulanmalıdır. Kısaca;
a) Saptırma-durdurma çitleri, geçici kimyasal stabilizasyon ile yapılan ön hazırlık çalışmaları.
b) Daha sonra gelecek bitkilere hazırlık olmak üzere, kumul çayır otları ve ortama aklimatize olmuş legüminoz otsu bitkilerle öncül bitkileme.
c) Son aşama olarak da yörenin genel ve özel klimatik özelliklerine uygun çalı ve ağaç formundaki bitkilerle karışık bir bitkileme yapılarak dinamik bir ekositem oluşturulmalıdır. Aksi durumda, değişen ekolojik koşullara ve antropojenik baskılara kumul ekosisteminin karşı koyması çok güç olacaktır.
Koruma ve Bakım
Özgün ekolojik sistemlerden birisi olduklarından zarar veren kumullar, biyomühendislik uygulamaları ile onarılırken, öyle kalmalarının sağlanması için koruma önlemlerinin alınmasını gerektirmektedir.
Yaşanan yoğun turizm baskısı ve bakımsızlık yapılan tüm çabaların boşa gitmesine ve başarısızlığa neden olmaktadır. Bununla birlikte, alt örtüyü oluşturan, çalı ve otsu bitkiler insan baskısı nedeniyle nitelik ve nicelik olarak azalacağından denetlemelerin olması gereken biçimde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Otlatma ve rekreasyonel kullanım baskısı ileride hareketlenmelere neden olabilmektedir.
Kumul alanlarında, kumul vejetasyonunun ve faunasının sömürülmesinin engellenmesi, kesim ve yangınlara meydan verilmemelidir.
Daimi stabilizasyon amacıyla kullanılabilecek bazı bitki türleri şunlardır : Robinia pseudoacacia L., Acacia Cyanophylla Lindley, Ceratonia siligua L., Casuarina eguisetifolia L., Eucalyptus Camaldu lensis Dehnh., Cytisus scoparius L., Spartium junceum L., pistacia lentiscus L.