Lokalizasyon global ve globalleșmek isteyen șirket ekonomilerini en çok etkileyecek olan alanlardan biridir. üretilip sınır ötesinde satılan her ürün lokalizasyonu yapılmıș olarak elimize ulașır. kullandığımız arabalar, șampuanlar, ilaçlar, yiyecekler gibi akla gelebilecek her türlü satılan malın arkasında bir lokalizasyon süreci vardır.
Lokalizasyon bir ürünün herhangi yabancı bașka bir ülke pazarına sunulması esnasında ortaya çıkan bir ihtiyaçtır ve ülkeler arası anlayıș farklılığını ortadan kaldırarak global bir ürünün yerel açıdan algılanmasını sağlar. lokalizasyon sayesinde ürün, hedef ülkenin hem diline hem de kültürüne adapte edilmektedir.
Bașarılı bir lokalizasyon ișlemi gerçekleștirildiğinde, fransa veya çin’de veya türkiye’de yașan bir tüketici, satın almıș olduğu ürün ya da hizmetin, kendi ülkelerinde geliștirildiği veya üretildiğini düșünecektir. bir ürün aslında amerika’da üretilmiș olabilir ancak lokalizasyon sayesinde hedef tüketicisi, satın almıș olduğu ürün ya da hizmeti kendi ülkesinin bir malıymıș gibi algılayacaktır. bizim ülkemiz için en güzel örneklerden biri “ace” çamașır suyudur. ayșe teyze’nin çantasından çıkarıp gösterdiği ace aslında amerika’nın dev markası procter&gamble (p&g)’ın ürünüdür.
Sektör olarak lokalizasyon, p&g, microsoft, sony, apple, fritolay gibi büyük uluslararası markalara hizmet verir. yerele doğru hitap etmenin bilincinde olan bu büyük markalar, lokalizasyon ve çeviriye büyük bütçe ve özen ayırırlar. yani lokalizasyonun büyük șirketlere olduğu kadar çevirmenlerin ekonomilerine de büyük katkı sağladığından söz edebiliriz.
Kuruluş Yeri Seçimi Bulmaca:
Lokalizasyon
Lokalizasyon fonksiyonel, kültürel ve legal lokalizasyon olmak üzere üç șekilde yapılır. fonksiyonel lokalizasyon adından da anlașıldığı gibi ürünlerin fonksiyonuna, yani farklı coğrafyalarda çalıșabilmesine dayalı olarak yapılan lokalizasyon türüdür. örneğin her ülkede priz girișleri aynı değildir ve samsung gibi büyük elektronik șirketleri dıș pazarlara ürünlerini satarken bunun bilincinde olarak ürünlerinin fiș kısımlarını değiștirirler. bașka bir örnek verecek olursak japon markası olan honda bizim ülkemize araç satarken arazilerimiz engebeli olduğu için süspansiyonlarını yükseltmek zorundadır. amerikan malı olan bir araçta kilometre göstergesi diye bir parça arayamayız çünkü amerika’da metrik sistem kullanılmaz. bu araçlar yine ülkemize gelirken göstergeleri milden kilometreye çevrilir. ingiltere’ye gönderilmeden önce direksiyon sağa alınır. dolayısıyla fonksiyonel lokalizasyon hayati öneme sahiptir.
Kültürel lokalizasyon hedef kitle ürünü anlasın, kendi kültürüne daha yakın bulsun ve satıșını düșürecek etkenler ortadan kaldırılsın diye yapılır. en güzel örnekleri mcdonalds’tan verebiliriz. mcdonalds neredeyse her ülkede mcturco gibi o ülkeye özel burgerler üretmektedir. ayrıca türkiye’de domuz etli ürünlerinin satıșını yapmayıp menüsüne ayran eklemiștir. birleșik arap emirlikleri’nde ikea kataloğuna baktığınızda çok nadir kadın görürsünüz. ayrıca yazılar sağdan sola okunduğu için afișlerdeki görseller de sağdan sola bakılacağı düșünülerek düzenlenir. aynı șekilde renkler de ülkeden ülkeye farklı anlamlar tașıyabileceği için ürün ve mekan tasarımları bu durum dikkate alınarak yapılır. bir bașka örnek olarak 4 parmaklı bilgisayar oyunu karakterlerinin japonya’da 3 ya da 5 parmaklı olduklarını görürüz. bunun nedeni de japon mafyası yakuza’nın düșmanlarının serçe parmaklarını kesip onları 4 parmaklı bırakmasıyla ünlü olușudur. 4 parmağın japonlarda bıraktığı etki bizde bıraktığı etkiden çok farklıdır. chevrolet yeni çıkardığı araba modeli nova’nın güney amerika’da satıșlarının çok düșük olduğunu görünce araștırması sonucu insanların arabaya güvenmediğini görüp bașka bir isimle pazarlamıștır; çünkü nova ispanyolca’da “gitmez” demektir.
Legal lokalizasyon ise șirketlerin yasal engellere takılmamaları ve mahkemelerle uğrașmamaları için șarttır. yeni bir pazara sürülmeden önce hedef ülkede o ürünün içeriğiyle ilgili yasaklamalar veya limitler olup olmadığı kontrol edilir ve gerekirse ürün buna göre yeniden düzenlenir.
Lokalizasyonun en çok ihtiyaç duyulduğu alanlar sırasıyla para, ilaç, elektronik, kișisel bakım ve yiyecektir.
Günlük dilde kullandığımız terminoloji de hangi ürünün lokalizasyonunun daha iyi yapıldığını dolayısıyla hangi ürünün o sektörde daha bașarılı olduğunu gösterir. örneğin biz bilgisayar terimi “documents” ı günlük dilde derdimizi anlatırken linux’un kullandığı gibi “dokümanlar” olarak değil “belgelerim” olarak kullanırız. bu da bize türkiye pazarında bilgisayar sektöründe microsoft’un ne kadar bașarılı olduğunu gösterir.
Sonuç olarak; bir pazarda lokalizasyonu yapılmamıș bir ürünün lokalizasyonu yapılmıș muadili varsa o ürünün o pazarda bașarılı olma șansı sıfırdır. her ne kadar dünya yıldızlarıyla reklam da yapılsa veya profesörlerle teknoloji geliștirilse de ürünün türkçesi bașarısız ise türkiye pazarına girmesi mümkün olmayacaktır. lokalizasyon bașka bir ülkeye her yönüyle uyum sağlamaktır. bu uyum doğru șekilde sağlanmadığı sürece mühendisler, geliștirilen teknoloji, reklamlar hiçbir ișe yaramayacak, hedef ülkede satıș yapılamayacaktır.