Asıl adı “Marsel Khamdamov” olan Marsel İlhan, 11 Haziran 1987 tarihinde Semerkand’ta dünyaya gelmiştir. 17 yaşındayken tenise olan ilgisi dolayısıyla kendisini tenis konusunda çok daha iyi noktalara getirmek adına, ayrıca yaşadığı ülkedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle de annesini de yanına alarak Özbekistan’ı terk edip Türkiye’ye yerleşmiştir.
Türkiye’ye geldikten sonraki süreçte pek çok tenis kulübü ile görüşen Marsel İlhan, gittiği çoğu takımdan olumsuz cevaplar almış ve bu onu negatif etkilemiştir. Buna rağmen umudunu yitirmeden görüşmelerine devam etmiş ve en son Taçspor’la yaptığı görüşme sonrasında olumlu dönüş alarak burada antrenman yapma olanağı bulmuştur.
Taçspor’da geçirdiği süreçlerde dönem boyunca (2005-2006 sezonunu içermektedir) 5 farklı turnuvaya katılan Marsel İlhan, bir yıl sonra 2006’da da uyruk değiştirerek Türk vatandaşı olmuştur.
Marsel İlhan’ın tenis kariyeri
2007-2008 sezonu : 2007 yılının tenis turnuvalarının toplam 23 tanesine katılım gösteren Marsel İlhan, hem Türkiye’deki hem de İspanya’daki “Futures” isimli turnuvaların galip gelen ismi olmuştur.
Bu turnuvalardan sonra “Challengers” isimli turnuvaya da katılıp finale kadar çıkmayı başardıktan sonra final maçında Özbek asıllı tenisçi Denis Istomin’e mağlup sayılmıştır.
Ancak buna rağmen oyun sırasındaki başarılı hareketleri sayesinde tenis dünyasına 1374. sıradaki isim olarak giren Marsel İlhan, bir senelik deneyimlerinin ardından sezon sonunda sırasını tam 1000 küşür kişi ileri atarak 321. sıraya yükselmiştir. Bu hareketi kendisine 1 yıllık süreyle Kia markasının kendisine sponsor olması durumunu sağlamıştır.
Kia’nın kendisine sponsor olmasının yanında 2008 senesinde toplam 26 farklı turnuvata katılan Marsel İlhan, Futures denilen turnuvada 3 kez üst üste yer almış ve Özbekistan’da bir şampiyonluk, Türkiye’de de iki final elde etmiştir.
2008’in devam eden sürecinde Haziran ayına gelindiğinde Grand Slam’ın bir serisi niteliğinde olan Wimbledon tenis turnuvasına katılmış ancak yeterliliğe dair elemelerde daha ilk turdan rakibi Gilles Muller’e yenilmiştir.
Yenilginin bir hafta sonrasında Türkiye’de oynanmış olan Futures turnuvasını kazanarak İsrail’e gitmiş ve Challengers turnuvasında şampiyonluk elde etmiştir.
2009 sezonu : İki yıllık tenis hayatında başarılı hareketlere imza atan Marsel İlhan, 2009 yılında bu başarıları sebebiyle Yeşilyurt Spor Kulübü’ne transfer edilmiştir. Bu sezonda ilk maçına Avustralya Açık’ta eleme maçlarında yer alarak çıkmıştır.
Hatta ilk eleme maçında rakibi olan Ukrayna asıllı Alexandr Dolgopolov’a yenilip o yılki Grand Slam turnuvalarına katılma ihtimalini yok etmiştir.
Devam eden süreçte Türkiye’de yer alan iki Futures turnuvasına da katılıp bu turnuvalarda şampiyonluk elde etmiştir. Bir ay sonra Mayıs’ta İzmir’de yapılan Challengers turnuvasında İtalyan asıllı Andrea Stoppini’ye yenilmiştir.
Yine devam eden süreçte Ağustos ayında “US Open”ın düzenlediği maçlarda üç ayrı eleme maçını da rakiplerine karşı kazanarak karşılaşmalarda ana tablonun içerisine girmeyi başaran Marsel İlhan, ilk turda rakibini yenmesine rağmen ikinci turda rakibine yenik düşmüştür.
Buna rağmen Marsel İlhan bu turnuvada tekli isim olarak Grand Slam’in ana tablosunda yer almakla birlikte Türk tenis tarihinin ilk kez böyle bir başarı elde eden üyesi olmuştur.
Marsel İlhan’ın 2009 yılında son katıldığı turnuva ise Pescara’da düzenlenmiş olan Akdeniz oyunlarıdır. Tekli isimlerde kendisi gümüş madalyaya layık görülmüştür. Bu sezon başta bahsettiğimiz gibi toplam 26 ayrı turnuvaya katılmış olan Marsel İlhan, yine bu sezon sayesinde başarılarından kaynaklı olarak sırasını 60 basamak birden yükseltmiş ve 155. sıraya adını yazdırmıştır.
2010 sezonu : 2010 sezonunda tenisçilik kariyerini git gide geliştirmeye devam eden Marsel İlhan, Turkcell’le anlaşarak sponsorunu değiştirmiştir. 2010’un ilk sezon maçları olan Avustralya Open maçlarında üç farklı eleme turunu da geçip ana tabloua ismini yazdırabilen ilk Türk ünvanını almıştır.
Ancak buna rağmen yine bir talihsizlik yaşayarak ilk turunda rakibini 3-0 yenmiş ardından da ikinci turda rakibi Fernando Gonzales’e yenildiği için elenmek durumunda kalmıştır.
Bu elenmenin üzerinden bir ay geçtikten sonra Rotterdam’da düzenlenen ATP 500 serisine ait olan turnuvada rakibine elenmiş, bu turnuvadan sonra katıldığı ATP 1000 serisine ait turnuvada da rakibi Juan Monaco’ya elenmiştir.
Devam eden süreçlerde Fransa Açık Tenis Turnuvası’na katılan Marsel İlhan, dört farklı eleme turuna girmiş; ilk iki elemesinde maçları zaferle sonuçlandırmasına karşın üçüncü ve dördüncü karşılaşmalarında değişmeyen rakibi İtalyan asıllı Simone Bolelli’ye yenilmek durumunda kalmıştır. Bu yüzden de Roland Garros’a katılma şansını kaybetmiştir.
2010 sezonunun üçüncü tur Grand Slam’i olan Wimbledon’un elemelerine katılan Marsel İlhan, o sezonda ciddi anlamda hırs yapmış ve katıldığı turnuvalardan mağlup ayrılmamak adına elinden geleni yapmıştır.
Yapılan elemeler sonucu üç ayrı turnuvada üç ayrı rakibini de başarıyla yenen Marsel İlhan, tarihte bir ilki gerçekleştirerek ilk kez bir Türk asıllı tenisçinin Wimbledon Tenis Turnuvası’na katılması durumunu ortaya çıkarmıştır.
Bu süreçten sonra yine şanssızlık peşini bırakmayarak ilk turda rakibi olan Marcos Danieli’yi yenmesine rağmen ikinci turda rakibine mağlup olarak turnuvadan çekilmek zorunda kalmıştır.
2010’un Ağustos ayında Cincinnati bölgesinde düzenlenmiş olan ATP 1000 isimli tenis turnuvasında ve aynı zamanlarda düzenlenen US Open turnuvasının elemelerine katılan Marsel İlhan, bu turnuvalarda daha baştan kaybederek turnuvalardan direkt çekilmiştir.
Hemen 1 ay sonra katıldığı yine farklı farklı Challengers turnuvalarında Bosna Hersek bölgesinde şampiyonluğunu ilan etmiş, turnuvanın devam ayağı İzmir’de gerçekleştirilirken de burada da finale kadar çıkma şansını yakalamıştır.
Yine bir ay sonra Shanghai bölgesinde yapılan ATP 1000 serisinde kendisinin yer aldığı iki farklı eleme maçını da başarıyla kazanarak aldığı sonuçlarla kendisini ATP Dünya Sıralaması’nda ilk 100 ismin arasına sokmayı başarmıştır.
2013 -2014 sezonu : 2013’te Marsel İlhan‘ın gösterdiği tek başarı, Mersin’de katıldığı 2013 Akdeniz Oyunları’nda tekli isimlerde gümüş madalya kazanabilme şansını elde etmiştir. 2014 sezonuna geçildiğinde ise yine tek yerden şampiyonluk yakalamış; Rusya’da Kazan şehrinde gerçekleştirilen Kazan
Kremlin Cup isimli turnuvada finale kadar kalarak final maçında Alman asıllı rakibi Michael Berrer’i hem 6-3lük set galibiyetiyle hem de 7-6’lık set kabiliyetiyle mağlup etmiş bulunarak kendisini şampiyonluğa yükseltmiştir.
2015 sezonu : Bu sezon içerisinde de, düzenlenen Dubai Tenis Şampiyonası’nda tekli erkeklerin yarıştığı erkekler çeyrek final maçlarında dünyada teniste bir numara sayılan isim Novak Djokovic’e 2-0’lık bir setle mağlup olmuş ve elenmek durumunda kalmıştır. Ancak herşeye rağmen bu durum kendisine bir dünya şampiyonuyla rekabet etme şansını yakalatmıştır.