Dünya çapında yaygın olan gizli bir örgütlenmedir.Fransızca duvar kelimesinden gelmektedir.Farmasonluk olarak da bilinir.Kökeni Ortaçağa kadar gider.Ortaçağda inşaat loncasının gelişmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.Masonların toplandığı localarda simgesel bir masonluk gelişmeye başladı.Buralarda eski tarikatlar ve şövalyeler toplanıp ayin yaparlardı.Locaları kendi simgelerine göre dekore ederlerdi.İlk büyük loca, 1717’de İngiltere’de locaların birleşmesiyle oluşmuştur.Bu loca 1723’de kendisine Anderson ana tüzüğü adında bir tüzük hazırlamıştır.Bugün hala Anderson ana tüzüğü masonlar tarafından evrensel olarak kabul edilir.Anderson ana tüzüğüne göre, kadınlar mason olamaz.Üyeler birbirlerine birader derler.Birbirlerini amblemlerinden tanırlar ve sırlarını birbirlerinden saklı tutarlar.Her locsanın bir üstadı vardır.Üstad-ı Azamın , nazırlar ve muhakkikler gibi yardımcıları olur.İçine kapalı ve gizli bir örgütolan masonlukta 33 derece vardır.30. derecedekilere ‘’Kadoş Şövalyeleri’’ denir.Alt derece olan bir mason daha üst derecelerin sahip olduğu bilgilere vakıf olamaz.Bunları ancak derecesini yükselttiğinde öğrenebilir.
Seçkin, zengin,iktidar sahibi kişilerden seçilen masonlar,locaya ilk kabul edildiklerinde bazı ritüeller gerçekleştirmek zorundadırlar.Mason adayı çıraklık dönemine başlamadan önce tekris töreni denilen kabul töreninden önce karanlık bir odada yalnız bırakılır.Buraya ‘’tefekkür hücresi’’ denir.Bu dönemde henüz mason olmadığı için mason adayına harici denilir.Bundan sonra harici, klasik yemini yerine getirmek için hazırlanır.Tefekkür hücresinden çıktıktan sonra sol kolu, sol bacak sağ dizi açıkta kalacak şekilde elbiseleri çıkartılır, sol ayağından ayakkabısı çıkartılır.Sonra adayın boynuna bir ip bağlanır.Gözleri kapatılır.Böylece yemin töreni başlar.Yemin töreninde yakarma, söz verme ve lanetleme bölümleri vardır.Yemin bitince , adayın gözleri açılır.
Burada kutsal kitaplar üzerine yemin edildiği için halk arasında masonluk, dinsizlik olarak bilinmez.Oysa üst derecelere yükselen bir kişi, yavaş yavaş masonlukta yaratıcı için evrenin ulu mimarı dendiğini ve bunun hak dinlerde inanılan Allah inancından farklı olduğunu , evrenin kendi kendisini oluşturan bir evrim sürecinde oluştuğuna inanmaya zorlanır.Masonlar, çıraklık, kalfalık va üstatlık aşamalarından geçerler.Bugün masonluğun en yaygın olduğu yer, Amerika’dır.
Türkiye’de masonluk, 18.yy’da ortaya çıkmıştır.1738’de kayıtlarla kanıtlanamamasına rağmen, Halep, İzmir ve İstanbul’da mason localarının açıldığına inanılır.1755 yılında bir süre sadrazamlık yapmış olan 28. Mehmet Çelebizade Said Çelebi, mason idi.Bir süre Fransa’da yaşadıktan sonra İstanbul’a dönüp Fransız mason locasına girmiştir.İlk Osmanlı matbaasını kuran İbrahim Müteferrika’da bu locadandı.Marsilya ana locası , 1760’lı yıllarda İstanbul, İzmir ve Selanik’te localar açtı.Vaka-yi Hayriye sırasında 2. Mahmut , masonluğu yasakladı ve Kırım Savaşına kadar bu yasak sürdü.Sonra birçok Avrupalı ,Osmanlı topraklarına yerleşince localar açılmaya başladı.Önce Fransızlar arkasından İngilizler ,İtalyanlar ve Almanlar mason locaları oluşturdular.1861’de Osmanlı Yüksek Şurası kuruldu.2.Meşritiyet döneminde locaların sayısı arttı.9 Ağustos 1909’da kurulan ilk Türk locasının büyük üstatlığını İttihat ve Terakki Cemiyetinin önderlerinden sadrazamlık yapmış olan Talat Paşa yapmıştır.Cumhuriyet döneminde birçok aydın masonik cemiyetlere üye olmuştur.
Atatürk, Doktor Mim Kemal Öke’nin büyük üstat olduğu 1935 yılında masonluk örgütünü kapatmıştır.Bu kapatma işlemini yerine getiren o zamanın İçişleri Bakanı Şükrü Kaya da mason idi.1948 yılında masonluk tekrar serbest bırakıldı.Aynı yıl, Türkiye Yüksek ŞurasıTürk Mason Derneği adı altında faaliyetlerine devam ettiler.1950’de Yüksek Şuraya bağlı Büyük Loca kuruldu.Bugün Türkiye Büyük Locası ve Türkiye Yüksek Şurası tüm dünya masonları tarafından tanınmaktadır.