Psikiyatri ne demektir? Psikiyatri bilimi neyi inceler, nasıl çalışır, özellikleri, hakkında bilgi.
Zihin hastalıklarının klinik incelenmesini ve iyileştirilmesini konu alan tıp dalı. Zihin hastalıklarının insanlığın en eski dönemlerinden beri bilinmesine, Hippokratek, Celsus. Galenus gibi ilk çağ bilginlerinin bu hastalıklar üzerine eğilmiş olmalarına rağmen, psikiyatrinin bir ilim olarak ortaya çıkması oldukça yenidir. Ancak 18. yüzyıl sonunda psikiyatri bağımsız bir ilim niteliği kazanmıştır. Bu da ilk psikiyatri kliniklerinin kurulması ve gözlemlerin ilmi usullere dayanan temellerinin atılmasıyla olmuştur. Bu kliniklerde önce akıl hastaları ya manastırlara kapatılmış, ya da caniler gibi zindanlara atılmıştır.
Bugün ruh hastalıklarının çeşitli sebeplerden meydana gelmiş birtakım tepkiler olduğu kabul edilmektedir. Genellikle bu tepkiler bir dizi halinde ortaya çıkmaktadır ve bu dizideki en sonuncu tepki, hastalığı açığa vuracak güçte olmaktadır. Hastalığın sebebinin belli olduğu durumlarda bile, sonuç alınabilmesi için, çeşitli yan sebeplerin de bulunması, uygun bir ortam yaratılması gerekir. Bu çok çeşitli faktörlerden meydana gelen hastalık belirtilerinin (septomlar) doğuşu ve biçimlenişinde daha da belirli bir durum alır, böylece fertler arasındaki büyük ayrılıkların sebebi iyice anlaşılır.
Ruh hastalıklarında faktörler, iç faktörler (endogen), dış faktörler (egzogen) diye ikiye ayrılır. Tepkilere uygun ortam hazırlayan strüktürel (ırk, cinsiyet vb.) ya da edinilmiş (yaş, yaşayış biçimi vb.) unsurlar birinci faktörler arasındadır. Dış faktörlerse daha çeşitli ve daha dağınıktır. Çeşitli zehirler, uyuşturucular, alkol, irsi bozukluklar bunların bir kısmıdır.
Birçok genel hastalık da, mikropların sinirler üzerindeki etkisiyle ruh hastalığına dönüşebilir, ancak bunlar çok özel sebepler olamaz, yani şu ateşli hastalığın bu psikiyatrik hastalığı doğurduğu söylenemez. Ruhi faktörler arasında, birden gelen büyük heyecanlar en önemlilerindendir. Çözümlenmemiş uyuşmazlıklar sonucu ortaya çıkan sürekli sinir gerginliği ve birtakım özel durumlar da önemli faktörlerdir.
Psikiyatri çalışmalarının özelliklerinden biri, çoğu zaman birbirine tam zıt düşünce akımlarına yönelmiş olmalarıdır. Ruhî hastalıklarla maddî hastalıklar arasındaki ilişki, çoğu zaman tartışılmış, birincilerin ikincilere bağlı olup olmadıkları meseleleri çözülememiştir. Bunun için de bir tıp dalı olan psikiyatride her zaman psikodinamik ve filozofik temayüller görüle gelmiştir.
Son gelişmelerle iki zıt görüş “psikosomatik” hastalıkların tanımlanmasında bağdaşmıştır. Bu değerlendirmeye göre bir ruh hastalığının belirtileri toplu olarak ele alındığında bunda hem ruhî hem de maddî sebepler aramak gerekir.
Sınıflandırma açısından ele alınırsa psikiyatrik hastalıkların geleneksel sınıflandırmalara girmediği görülür. Çünkü ilmî bir açıklama için, aynı sınıfa giren hastalıkların hepsinde ortak olan faktörler gereklidir. Psikiyatrik hastalıkların yapılarının temelinde psikonevrozlar ya da psikopat kişiler veya psikozlar görülebilir. Şematik olan ve gelip geçici klinik olayları da içine alması imkânı bulunan bu bölme, yine birtakım kesin özellikler gösterir. Psikopat şahsiyetler ve psikonevrozlar, ruhi hayat kesimleri içinde kalan ruhi anormalliklerdir. Psikozlar ise gerçek hastalıklardır. Bunlar bütün şahsiyeti etkileyerek psikolojice anlaşılmayacak bir duruma getirirler.
Psikiyatrinin tedavi alanında son 50 yılda büyük ilerlemeler olmuştur. Psikiyatrinin bir ilim olarak ortaya çıkışından önce yalnız tedavisiz bırakılmakla kalmayıp işkenceye benzer (döner tekerleğe bağlama, soğuk su banyosu vb.) işlemlere tutulan ruh hastaları, bugün uygun usullerle tedavi edilmekte ya da hiç değilse hastalıklarının akışı değiştirilmektedir. Bun da, geçen yüzyıl bilginlerinin, toplumun bu hastalara olan ödevlerini, bu hastalar üzerindeki haklarını belli birtakım yasalara bağlamak yolunda gösterdikleri çabanın önemi büyüktür. Tedaviye genellikle biyolojik ve psişik olmak üzere iki yoldan girişilir. Özel ilaçlar, insülin tedavisi, elektro şuko, birinci yolun önemli tedavi metotları arasındadır.