Şakayık, Paeoniaceae (Şakayıkgiller) familyasının tek cinsi Paeonia altında yer alan türlerin ortak adı. Bu bitkiler Asya, Güney Avrupa ve Kuzey Amerika’ya özgüdürler.
Yöresel olarak ayıgülü ve tombak gibi isimlerle de adlandırılan şakayıklar fincan şeklinde iri gösterişli çiçekleri, koyu yeşil iri yapraklarıyla çok güzel bitkilerdir. Bahçe bitkisi olarak kullanımının yanı sıra, köklerinin tıbbi amaçlarla kullanıldığı da bilinmektedir. Ortaçağdan beri sara nöbetleri ve öksürük de dahil olmak üzere çok geniş bir tıbbi kullanım alanı içinde yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
Tüm Avrupa’da 9 türü ve 9 alttürü yetişen şakayıklar bakımından Türkiye en zengin ülkelerden biridir. Türkiye’de toplam 9 farklı şakayık doğal olarak yetişir. Bunlardan resimde görülen şakayık (P. peregrina) Türkiye’nin batısı ve kuzeybatısında yetişir.
Yöresel olarak ayıgülü ve tombak gibi isimlerle de adlandırılan şakayıklar fincan şeklinde iri gösterişli çiçekleri, koyu yeşil iri yapraklarıyla çok güzel bitkilerdir. Bahçe bitkisi olarak kullanımının yanı sıra, köklerinin tıbbi amaçlarla kullanıldığı da bilinmektedir. Ortaçağdan beri sara nöbetleri ve öksürük de dahil olmak üzere çok geniş bir tıbbi kullanım alanı içinde yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
Tüm Avrupa’da 9 türü ve 9 alttürü yetişen şakayıklar bakımından Türkiye en zengin ülkelerden biridir. Türkiye’de toplam 9 farklı şakayık doğal olarak yetişir. Bunlardan resimde görülen şakayık (P. peregrina) Türkiye’nin batısı ve kuzeybatısında yetişir.
Türkiye’de şakayıklar tıbbi bitkiler olarak yurt dışına ihraç edilmek üzere doğadan toplanmaktadır. Köklerinin toplanması nedeniyle, özellikle Türkiye’nin batısında doğal popülasyonlarında azalma olduğu bilinmektedir. Bu nedenle şakayık ihracatı kontrol altına alınmalı, sürdürülebilir bir ticaret için üretimleri yapılmalıdır.
Şakayık, oldukça dayanıklı bir bitkidir. Bitkinin toprağı nemli, humuslu ve iyi drenaj yapılmış olmalıdır. Dikimi esnasında torf ve gübre ile harmanlanmış toprak kullanılması durumunda, köklerinin güçlenmesi sağlanabilir. Üretiminde tohumla çoğaltma ve üretme kullanılsa da, aşılama yöntemi en sık kullanılan yöntemdir. Bunun nedeni ise, tohumun ekildikten ancak iki yıl sonra ancak çimlenmesidir.
Bitki ekimin yapıldığı yıl genelde çiçek vermez. Bitki Nisan ve Haziran ayları arasında çiçek verir. Katmerli bir yapıda olan bitkinin çiçekleri bazen yarı katmerli de olabilmektedir. Tüm türlerinde koku bulunmaz. Çiğ olan bir gecenin ardından gelen aşırı sabah güneşi, tomurcuklara zarar verebilmektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı, bitkinin binaların kuzey cephelerine dikilmesi önerilmez.
Bitki yerinin değiştirilmesinden pek hoşlanmaz. Özellikle büyüme döneminde bitkinin yeri ve toprağı değiştirilmemelidir. Dikim esnasında çok fazla dikilmesi önerilmez. Dikim yapıldıktan sonra bolca sulanması önemlidir. Kökleri oldukça fazla gelişebilen bitkinin yan yana ekimlerinde yaklaşık 90 cm. kadar mesafe bulunması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bitkinin köklerinin sürekli olarak nemli ve serin kalması sağlanmalıdır. İlkbahar mevsiminde bitki gübrelenebilir. Kış mevsiminde donlardan korunması da gerekmektedir.