Tartışma nasıl yapılır
Tartışma Nedir – Tartışmanın Özellikleri – Tartışma Nasıl Yapılır
Tartışma Nedir – Tartışmanın Özellikleri – Tartışmanın Konusu – Tartışma Nasıl Yapılır
Bir grubu (veya çoğunluğu) ilgilendiren, daha önceden belirlenen bir konu hakkında farklı düşünceleri olan kişilerin konuyla ilgili görüşlerini açıklamak, konuyu (veya sorunu) çözmek, muhatabın zayıf yönlerini aramak amacıyla bir araya gelerek yaptıkları karşılıklı konuşmaya tartışma denir.
Tartışma konusu; üzerinde konuşmaya ve araştırma yapmaya değer nitelikte olmalı, kanıtlanmış konular üzerinde ısrar edilmemeli, normal bir ses tonuyla konuşulmalı, saygılı olunmalı, dedikodu etmekten, bağırıp çağırmaktan, konu dışına çıkmaktan ve konuşanın sözünü kesmekten kaçınılmalıdır.
Tartışmaları bir başkan yönetir. Tartışmada başkanın görevlerini hatırlayarak başkana yardımcı olmakla bir anlamda tartışmanın kurallarına da uyulmuş olunur.
Tartışmalarda başkanın görevleri
1. Konuyu özellikleri ve sınırlarıyla dinleyicilere belirtmek.
2. Konuşmacıları dinleyicilere tanıtmak.
3. Tartışmayı başlatmak.
4. Konuşmacıların konu dışına çıkmalarını engellemek.
5. Herkese eşit konuşma süresi vermek.
6. Konuşmacılara yerine göre sorular yöneltmek.
7. Tarafsız olmak.
8. Tartışma kurallarına uymayanları uyarmak.
9. Kısa özetler yaparak konuyu toparlamak.
10. Tartışmanın sonucunu açıklamak.
TARTIŞMA YÖNTEMİ
“Tartışma” herhangi bir konunun, iki yada daha çok kimse tarafından, karşılıklı konuşarak, birbirlerinin dinleyerek ve eleştirerek incelenmesine yönelik bir yöntemdir. Bu yöntem, öğrenci etkinliğine daha fazla yer verdiği için, eğitimciler tarafından büyük bir kabul görmektedir. Önemli olan, farklı görüşlerin olması ve bunların özgür bir ortamda ifade edilebilmesidir. Bu açıdan bakıldığında, tartışma yönteminin değişik tekniklerle uygulanması olanaklıdır. Bir yaşayış biçimi olan demokrasiye insanların alışabilmesi, küçük yaşlarda yapılacak “demokrasi alıştırmaları” ile gerçekleşir. Bunu da sınıfta uygulanan “tartışma yöntemi” ile sınıf dışında uygulanan “ders dışı etkinlikler” ve özellikle, “kendi kendine yönetim örgütü” sağlar.
A) Tartışma Teknikleri
:
a) Beyin Fırtınası , yaygınlıkta kullanılan tartışma tekniklerinden biridir. Burada, ele alınan konuyla ilgili olarak herkes düşüncelerini belirtir, bunların bir listesi oluşturulur ve sonra listede yer alan görüşlerin tartışması yapılır. Beyin fırtınası, özellikle çok sayıda görüş üretmenin gerekli olduğu tartışma durumlarında kullanılan bir tekniktir. Ancak, bu tekniğin başarılı biçimde uygulanabilmesi için çoğulcu, eşitlikçi ve kalıtımcı bir ortamın bulunması zorunluluğu vardır. Örneğin, “Türkiye’de trafik kazalarının önlenmesi” konusunda bir beyin fırtınası yapılıyorsa, önce herkesin aklına gelen olası önlemler sıralanmalı; ardından bunların ayrıntıları tartışılarak, işlevsel çözümler üretilmelidir.
b) Vızıltı Kümeleri , iyi bir hazırlıktan sonra tartışma yapmaya dayanır. Burada, alt konulara yada farklı görüşlere göre küçük kümeler oluşturulur, bu kümeler kendi konularını ayrıntılı olarak tartışarak hazırlık yaparlar, ardından öğrenci kitlesinin tümüne kümelerin sözcüleri görüşlerini sunarlar. Genelde “vızıltı22” ve “vızıltı66” en sık kullanılan tekniklerdir. Bunlardan vızıltı22 tekniğinde iki kümenin sözcüleri ikişer dakika kullanarak görüşlerini açıklarlar.
TARTIŞMA METODU
Tartışma, herhangi bir grubun, bir başkanın yönetimi altında belli bir düzen içinde hepsini ilgilendiren sorular üzerinde ve belirli bir amaca dönük karşılıklı görüşmelerdir. Sınıflarda çokça yer verilen her metottur. Tartışma metodu, öğrencilerin ilgilerini uyandırır. Anlayışlarını değerlendirme, gerçekleri kavrama, eleştirici düşünme kabiliyetini geliştirir.
İyi Bir Tartışmanın Özellikleri :
Tartışma, bir sohbet değil amaçlı bir konuşmadır.
Tartışmanın başarıyla sonuçlanması için üyelerin konuştukları konular üzerinde yeterli bilgilerin bulunması ve konuşmaların bulgulara dayanması gerekir.
Tartışmanın konusunun anlamı olmalıdır.
Tartışma bir sonuçla bitmelidir. Herhangi bir sonuca ulaşılamadığı zaman konuşulanlar toplanmalıdır.
Tartışmada Liderin Rolü : Tartışmanın sohbet düzeyinden daha yüksek bir seviyeye çıkması için liderin etkili olması gerekir. Bunun için; Hoş bir giriş yaparak, neyin nasıl tartışılacağı konusunu açıklayarak tartışmayı başlatmalıdır. Herkesi katılmaya teşvik ederek, gruptaki konuşmacıları enerji ile kontrol alfanda tutarak tartışmanın başarıyla devamını sağlar. Yarar gördüğü takdirde konu dışına çıkılmasına izin verir. Tartışmayı zaman zaman özetler, değerlendirmesine yardım eder. Sonunda bütün fikirleri, sonuçları özet halinde birbirine bağlamaya çalışır. Lider tartışmada rolünün sınırlı olduğunu bilmelidir. Tartışmacıya yol açmalıdır.
Sözcünün Rolü: Grup çalışmaların çoğunda başkandan başka bir de sözcüye ihtiyaç duyulabilir. Sözcü önemli hususları not eder. Liderin isteği üzerine zaman zaman özetler.
Tartışmaya Katılanların Rolü: Tartışmaya katılanlar, açık ve kesin olarak konuşmalıdırlar. Suniliğe yer vermeden açık ve yalın bir üslupla konuşurlarsa daha başarılı olacaklardır.
Tartışmanın Değerlendirilmesi: Öğrenci, tartışmayı sürdürmesini öğrendikçe ve tecrübe kazandıkça tartışmanın değeri artacaktır.
MÜNAZARA
: İki ekibin bir konuyu ele alarak, dinleyiciler ve bir jüri önünde, iki karşı tezi savunmalarıdır.
Bu teknikte, savunulan fikrin kazanılması ve kaybedilmesi söz konusudur. Münazara metodu, öğrencilerin görüşlerini düzenli ve anlaşılır biçimde açıklamalarına, konuları çok yönlü kavramalarına, karşıt görüşleri çürütmek için bilgilerden süratle yararlanmalarına yardım eder.
Eğitimi Öğretimde Münazara Uygulanırken Ele Alınacak Esaslar: Münazara bir yarışma değil, bir fikir tartışmasıdır. Ağzı kalabalık tipler yerine, konuya inanmış tipler seçilmelidir. Ekiptekiler hem kendi savunacakları tezi, hem karşı tezi iyi bilmeli. Konu, karşı tez biçiminde seçilmelidir.
PANEL
: Küçük bir grubun ilgi çekici bir konuyu kendi aralarında, büyük bir grubun karşısında tartıştıkları bir tekniktir. Bu tekniğin amacı üyeler arasında ortak düşünüş ve ortak çalışmayı özendirmektir.
Panel, lider dahil 5-9 kişiden oluşur. Lider konuyu ve panel üyelerini sunup tartışmayı açar, kendisi zaman zaman tartışmaya katılır. Tartışmaları özetler, tartışmanın akıcılığını ve etkin katilimi sağlar.
Panele katılan konuşmacılar çabuk düşünebilen, rahat konuşan, muhakeme yeteneği iyi, tartışılan konuyu iyi bilen kişilerden oluşur. Bu konuşmacılar belirli konuların uzmanları olabilecekleri gibi çeşitli görüşlerin ya da farklı fikir ve ilkelerin temsilcileri de olabilirler.
Uygulanışı: Uygulamanın başarılı olabilmesi için ön planlama yapılmalıdır. Lider önce kendi görev ve sorumluluklarını iyi kavramalı ve panel üyelerinin kendisine ilişkin bu sorumlulukları bilmelerini sağlamalıdır.
Panel üyeleri ilgili üyeye düşen bölümü ve sorumluluğu daha önceden bilmelidir. Panel üyelerinin konuya hazırlanmalarının uygun olacağı, ancak yazılı metin haline getirilerek okunmasının tekniğe aykırı olduğu bilinmelidir.
Panel informal bir tartışma havası içinde geçtiğinden konuşmacıların konuşacakları bölümle ilgili küçük notlar almalarının yeterli olacağı bilinmelidir. Liderin soracağı soruları bildirmesi ve konuşmacının haberdar olması ve hazırlanması yararlı olur. Panelistlerin oturma biçimleri önceden planlanmalı ve dinleyicilerin görüş alanları içerisinde olmalıdırlar.
Üstünlükleri: Tartışmalara katılma oranı yüksek olur. Dinleyiciler konuya ilişkin sorular sırasında düşünme imkanı bulurlar. İlgi uyandırır, etkin katilimi sağlar. İyi bir liderlikle geniş alanı kapsar.
Tartışma Nedir, tartışma özellikleri, tartışma nedir ve özellikleri, Tartışma Nedemek, Tartışma Yöntemleri, Tartışmanın Konusu, Tartışma Hakkında Bilgiler, Tartışmanın Özellikleri, Tartışma Teknikleri Nedir, Tartışma Çeşitleri, Münazara Nedir, Panel Nedir, Panelin Amacı, Panelin Özellikleri, Panel Nasıl Yapılır, Panel Hakkında Bilgiler, Tartışma Türleri, Tartışma Konuları, Tartışma Yöntemi, Tartışma Nedir Özellikleri Nelerdir, Tartışma Türleri Nelerdir, Tartışma Nedir Çeşitleri Nelerdir, Tartışma Başkanının Özellikleri, Tartışmanın Faydaları,
Tartışmanın ‘iyi’si nasıl yapılır?
Tartışmanın ‘iyi’si nasıl yapılır?
Tartışma, duygusal-gergin olduğunuzda ya da bir konu hakkında görüşlerinizi belirtirken, tepenizin atması veya ortaya çıkan ciddi anlaşmazlıktır. Ve bir anda alevlenebilir.
İşe yaramayan tartışmalar
Tipik bir kızgınlık anında bunları yapar mısınız?
•Gücenip, eşinizi sinirlendirdiğini bildiğiniz şeyler yapıp ortamı daha da germek
•Eve girer girmez (montunuzu bile çıkarmadan) tartışmaya başlamak.
•Önemsiz ve abes olsa bile geçmiş hataları hatırlatmak
•Tartışmayı kişiselleştirip eşinizin karakteri hakkında yargıda bulunmak
•Çözümü veya uzlaşmayı engellemek
•Ne hakkında tartıştığınızı unutup sadece tartışmak
Önerilerimizi bir okuyun ve tartışmalarınızı daha işe yarar hale getirin.
Bir tartışma nasıl işe yarayabilir ki?
Birçok kişiyle tartışmış olabilirsiniz; anne-baba, iş arkadaşı, yoldaki herhangi biri… Sonunda tartışmanın işe yarayıp yaramadığını düşünürsünüz. Sakince konuşmak işe yaramadığında ya da çileden çıktığınızda bir anda patlayabilirsiniz.
Muhtemelen tartışmaların problemleri çözmekten çok gerilimin çıkmasına yaradığını fark etmişsinizdir. Çünkü öfke gibi güçlü duygular bulacağınız cevapların önüne geçer.
Tartışmalarınızı yararlı hale getirmek için öneriler:
Tartışmanın kurallarını belirleyin. Mesela şunlarda anlaşın:
•Değiştirebileceğiniz şeyler hakkında tartışın.
Değiştiremeyeceklerinizi de paylaşın.
•İçinizden biri değişim talebinde bulunursa duygularınız size engel olmadan önce bir şeyler yapın.
•Geçmiş konuları açmayın, günün sorunlarını tartışın.
Geçmişteki değiştiremeyeceğiniz şeyleri tartışarak zaman ve enerji harcamayın. Bunu yapmak o anki konuyu karıştırabilir.
•Konuşurken hep saygılı olun. Eşinizi küçük düşürmek sizi kısa bir süre için tatmin edebilir fakat ilişkinize kalıcı zararlar verebilir.
•Gece geç saatlerde ya da sabah erkenden tartışmamaya özen gösterin. Bu zamanlarda tartışacağınız konu size olduğundan fazla önemli, hayati gelebilir ve yorgunluğunuz anlayışlı olmanızı engelleyebilir.
•Bazen hiç anlaşamayacağınız konular olacaktır. Eşinizle aranızdaki bu farklılıkları görün ve anlayın.
•Tartışma sonrası arayı düzeltmek için sıkı çalışın. Birbirinize ve ailenize duyduğunuz sevgiyi hatırlayın.
Beraber sakinleşmenin eğlenceli yollarını bulun. Fiziksel egzersiz, beraber bir yürüyüş gerginliği azaltabilir. Beraber gülün, şakalar yapın, eğlenceli bir film izleyin. Tüm bunlar aradaki gerginliği alacaktır ve bunlar bir tartışmadan daha eğlencelidir.
Tartışmaya başlamadan önce
Kontrolünüzü kaybetmeden önce tartışma yapmadan işin içinden çıkmak için ne istediğinizi düşünün.
•İkinizi de tatmin edecek bir yol bulabilir misiniz?
•Uzun bir günün ardından sinirinizi atmak mı istiyorsunuz? (Bunun daha eğlenceli yolları var.)
•Tartışma sonrası arayı düzeltmek için çabalamanın eğlenceli olacağını mı düşünüyorsunuz? Öyleyse daha önce arada tartışma olmadan nasıl yakınlaşıyordunuz?
•Bazen sakince tartışarak kavga etmeden de istediğiniz sonucu alabilirsiniz.
Hepsinden önemlisi, çocuklarınızın sizin tartışmalarınızı görüp duyacağını ve kendi sorunlarını da aynı yolla çözmeye çalışacaklarını aklınızdan çıkarmayın. Çocuklarınız üzerinde herhangi birinden çok daha fazla etkiye sahip olduğunuzu ve onların en önemli öğretmenleri olduğunuzu unutmayın.
Çocuklarınız birbirlerine nasıl davranacaklarını ve sorunlarını nasıl çözeceklerini sizden öğrenirler. Siz saygıyla hareket edip, düşünceli bir şekilde çözümler üretirseniz bu onlara hayatları boyunca kullanacakları bir şeyler öğreteceğiniz manasına gelir.
Tartışma nedir? Dolaylı yoldan tartışmanın açıklaması nasıl olur?
Bir grubu (veya çoğunluğu) ilgilendiren, daha önceden belirlenen bir konu hakkında farklı düşünceleri olan kişilerin konuyla ilgili görüşlerini açıklamak, konuyu (veya sorunu) çözmek, muhatabın zayıf yönlerini aramak amacıyla bir araya gelerek yaptıkları karşılıklı konuşmaya tartışma denir.
Tartışma konusu; üzerinde konuşmaya ve araştırma yapmaya değer nitelikte olmalı, kanıtlanmış konular üzerinde ısrar edilmemeli, normal bir ses tonuyla konuşulmalı, saygılı olunmalı, dedikodu etmekten, bağırıp çağırmaktan, konu dışına çıkmaktan ve konuşanın sözünü kesmekten kaçınılmalıdır.
“Tartışmadan beklenen; gerçeği aramak, gerçeğin aydınlattığı hareket yolunu seçmektir. Söz cambazlıklarının, körü körüne direnmelerin, içten pazarlıklı propagandaların, duygusal çıkmazların gerçekleri kararttığı bir yerde tartışmadan beklenen faydalar derlenemez.
…Sakin konuşan, soğukkanlılıkla cevap veren, söylenecek sözü olmadığı zaman susmasını bilen, konuşurken kendine güvenç duyan bir kimse her çeşit konuşmada başarı gösterir. ”
Tartışmaları bir başkan yönetir. Tartışmada başkanın görevlerini hatırlayarak başkana yardımcı olmakla bir anlamda tartışmanın kurallarına da uyulmuş olunur.
Tartışmalarda başkanın görevleri
1. Konuyu özellikleri ve sınırlarıyla dinleyicilere belirtmek.
2. Konuşmacıları dinleyicilere tanıtmak.
3. Tartışmayı başlatmak.
4. Konuşmacıların konu dışına çıkmalarını engellemek.
5. Herkese eşit konuşma süresi vermek.
6. Konuşmacılara yerine göre sorular yöneltmek.
7. Tarafsız olmak.
8. Tartışma kurallarına uymayanları uyarmak.
9. Kısa özetler yaparak konuyu toparlamak.
10. Tartışmanın sonucunu açıklamak.
Bir dinleyici grubu önünde yapılan münazara, açık oturum, panel, forum ve bilgi şöleni toplu tartışma çeşitlerindendir.
TARTIŞMA ÇEŞİTLERİ
Birer cümle halinde ifade edilen bir tezle antitezin, iki grup arasında bir hakem heyeti (jüri) huzurunda tartışıldığı konuşmalara münazara denir. Tartışmalarda yarışma kaygısı olmadığı halde, münazaralar birer fikir ve söz yarışmasıdır.
Tartışmalar için geçerli olan kurallar, münazaralar için de geçerlidir.Bir başkan yönetiminde, jüri önünde yapılan münazarada gruplardaki konuşmacı sayısı bir ile dört arasında değişebilir. Her grup kendi grup sözcüsünü (veya başkanını) önceden belirler. Münazaranın uy¬gulanış şekilleri arasında küçük farklılıklar olmakla birlikte grup sözcüleri sırasıyla gruptaki arkadaşları¬ tanıtırlar ve konuyu hangi yönlerden ele alacaklarını belirtirler. Daha sonra grup üyeleri konuşmaları¬nı yapar. Son olarak sözcüler savunmalarını yaparak münazarayı bitirirler. Jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve konuşmadaki başarılarını göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapar ve galip tarafı belirler. Münazaralar genellikle sınıf ortamında yapılan tartışmalardır.
BiLGi ŞÖLENi ( SEMPOZYUM)
Bir konunun çeşitli yönleri üzerinde, aynı oturumda, konunun uzmanı değişik kimseler tarafından (ço¬ğunlukla akademik konularda) yapılan seri konuşmalara bilgi şöleni (sempozyum) denir.
Bilgi şöleni, diğer konuşma türlerine göre daha ilmi ve ciddi bir sohbet havası içinde geçer. Konuşmacılar, konuyu kendi ilgi alanları açısından ele alırlar. Mesela, Yunus Emre konulu bir bilgi şöleninde konuş¬macılardan biri onun yaşadığı dönemdeki siyasi gelişmeleri ele alırken; bir başkası Yunus Emre’nin şiirle¬rindeki insan sevgisinden bahsedebilir.
Bilgi şöleninde amaç, konuyu tartışmak değil, uzmanları tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle değer¬lendirilerek konuya bir çözüm üretmektir. Konuşmaların sonunda oturum başkanı, konuyu özetler ve çıkan sonucu dinleyicilere aktarır.
Bilgi şölenini, oturum başkanı yönetir. Konuşmacı üyelerin sayısı üç ile altı arasında değişebilir.
Üyele¬rin konuşma süreleri genellikle beş dakikadan az, yirmi dakikadan çok olmaz. Bilgi şöleni, konunun önemi¬ne ve uzunluğuna göre oturumlar halinde, ayrı salonlarda birkaç gün boyunca da sürebilir. Bu nitelikteki ko¬nuşmalar genellikle akademik konularda olur.
AÇIK OTURUM
Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, uzmanlarınca bir başkan yönetiminde dinleyici grubu önünde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir. Açık oturum, büyük bir salonda dinleyiciler önünde ya¬pılabileceği gibi stüdyoya davet edilen dinleyiciler önünde veya dinleyici grubu olmadan da radyoda ya da televizyonda yapılabilir.
Konuşmacı sayısının üç veya beş kişi olarak tespit edildiği açık oturumlarda başkan önce konuyu açık¬lar, sonra konuşmacıları tanıtır ve sırayla söz verir. Başkanın konu hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Başkan, sırasıyla ve dönüşümlü olarak konuşmacılara sorular yöneltir, gerektiğinde kısa bir değerlendirme yapar. Tartışma boyunca tarafsız olmak, konuşmacılara verilen süreyi dengeli bir şekilde ayarlamak, tartış¬ma kurallarının dışına çıkılmasını engellemek başkanın görevleri arasındadır.
Açık oturumun süresi konuya göre ayarlanmalıdır.
PANEL
Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafından tartı¬şıldığı konuşmalara panel denir. Açık oturum ile panel özellikleri yönüyle birbirlerine çok benzerler. Hatta bazı kitaplarda panel ile açık oturum aynı konuşma türü olarak verilir. Arada sadece üslup farkı vardır.
Panelde amaç, bir konuda karara varmaktan ziyade sorunu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, farklı görüşlerle farklı anlayışları ortaya koymaktır.
Panelde de bir başkan bulunur. Konuşmacı sayısı 3 ile 6 arasında değişebilir. Konuşmacılar, uzmanı oldukları konunun ayrı birer yönünü ele alırlar. Konuşmalar, açık oturumda olduğu gibi başkanın verdiği sı¬raya ve süreye göre yapılır.
Panelin sonunda, dinleyiciler panel üyelerine soru sorabilirler. Tartışma dinleyicilere de geçerse o za¬man tartışma, forum şekline dönüşür.
FORUM
Bir başkanın yönetiminde, toplumu ilgilendiren bir konuda, farklı gruplardan oluşan dinleyicilerin söz sı¬rası alarak konuşma kuralları içerisinde yaptıkları tartışmalara forum denir.
Forum, panelin devamında yapılacaksa başkan, panelin süresini bir saat; forumun süresini de yarım sa¬at olarak sınırlayabilir. Bu durumda, panelden sonra forum yapılacağı konuşmalara başlanmadan duyurul¬malıdır.
Forum, toplu tartışmaların başlı başına bir çeşidi sayılmamakla birlikte, dinleyicilerin konu üzerinde da¬ha aktif ve farklı bakış açılarıyla düşünmelerini sağlar. Foruma davet edilen uzmanların görüşlerine de mü¬racaat edilerek ortaya çıkabilecek yanlış anlayışların önüne geçilir.
Esasen forumda amaç belli kararlara varmak değil, konuyu değişik anlayışlarla, farklı boyutlarıyla orta¬ya koymaktır.
Forumda söz alan dinleyiciler, konuyla ilgisi olmayan özel sorunlarına değinmemelidir.
Sorular kısa, açık ve net olmalı, tartışma saygı kuralları içerisinde, kıncılıktan uzak, samimi bir hava içe¬risinde yapılmalı, tartışmadan beklenen amaca yardımcı olunmalıdır.
Tartışma nasıl olur?
Televizyonları izliyorsunuzdur.
Tartışma programları gırla gidiyor. Gelenin-gidenin haddi hesabı yok.
Ama çevremden gelen eleştirileri de göz önünde bulundurarak size şunu soracağım izninizle: Hep aynı isimler değil mi ekrana çıkıp mümtaz fikirlerini kamuoyuyla paylaşan?
Öyle gibi.
Çok değerli insanlar var fikirlerini aktaran. Ama bir de kerameti kendinden menkul isimlere rastlıyoruz ki onlara ne diyeceğiz ?
Türkiye’de 154 üniversite var.
Bu şu anlama geliyor: 154 üniversitenin akademik bölümleri ve onların öğretim üyeleri var. Sosyoloji, psikoloji, iletişim, şehir planlama, mühendislik ve diğerleri…
Türkiye’de ulusal radyolar ve yerel basın var.
Örnek: Başörtüsü konusunda nabzın asıl attığı Anadolu üniversitelerinde neler olup bittiğini neden yerel basına bağlanıp vermiyoruz ?
“Efendim onlar konuşamıyor !”
Neden konuşamasın ?
Dicle Üniversitesi’ne gitmiştim üç sene önce. Orada türban sorunuyla ilgili duyduklarımı ben başka hiçbir yerde duymadım.
Dokuz Eylül Üniversitesi ?
Kimse sordu mu ?
Liberaller adına konuşan kim var Allah aşkına ?
Türkiye’de liberalleri kim temsil ediyor ?
Sadece Taraf gazetesi mi ?
LDT ne güne duruyor ?
Bildiğim kadarıyla televizyonların “konuk koordinasyon” sorumluları var.
Onların ufkundan mı ibaret televizyonlarımızın konuk perspektifi ?
Ermeni sorunu deyince Erzurum Atatürk Üniversitesi bir numaradır.
İsim de vereyim: Sayın Erol Kürkçüoğlu. Profesör Doktor.
Futbolun ekonomiye etkisi deyince benim aklıma Bilkent Üniversitesi gelir.
Turizm deyince Akdeniz Üniversitesi.
Çevre kirliliği ve su ürünleri deyince Çanakkale 18 Mart Üniversitesi…
Bunları görüp-duyuyor muyuz seçkin televizyonlarımızda ?
Ayrıca, sadece akademisyenlerin konuşması hiç yeterli değil dostlar.
Habercilik bizim işimiz. Habercilerin, muhabirlerin, yorumcuların işi.
Sokakla iç içe radyocularımız nerede ?
Gazete ve TV muhabirleri neden sık sık programlara bağlanıp gördüklerini anlatmıyor ?
Hatırlayın.
Ufuk Güldemir dönemindeki Show Haber Merkezi’ni…
Muhabirlerin hepsi bir yorumcu gibi gidip gördükleri, tanık oldukları olayları canlı yayına bağlanıp anlatırlardı.
Çok yararlı olurdu.
Çok öğreticiydi.
Star, NTV, ATV… Hepsi öyleydi bir zamanlar.
Şimdi öyle değil.
Türkiye’nin beyin gücü bu kadar kısıtlı mı ?
Aynı isimlerin resmi geçidi var TV’lerde… Aynı fikirler ve aynı tipler.
Kısır döngüye izin vermeyelim.
Bin çiçek açsın, bin fikir yeşersin.
Tartışma Nasıl Yapılmalıdır, Nasıl Tartışılır
Tartışmak, ilişkinizin güçlü ve tutkulu olduğuan dair işaret olabilir. Bu, hiçbir korku taşımadan kötü duyguların da rahatça ifade edilebildiğinin bir göstergesidir” diyor. Tabii yine de anlaşmazlıkları çözmek için her doğru hem yanlış yollar mevcut.
Önce dinleyin
Kendini tekrar eden bir plak gibi hissetmeye başladığında “durun”. Mutsuz çiftler, umutsuzca kendi seslerini duyurmaya çalışıp söylediklerini sürekli tekrar eder. Böyle kişiler genelde, sonunda diyalog kurmaya çabalamak yerine birbiriyle konuşmayı keser. Yani hiç yapıcı ve pozitif bir çözüm değil.
Olayı kişiselleştirmeyin
Kızgın bir kavgada her şey oraya dökülür. Bir kez hakaretler havada uçuşmaya başladığı zaman hiçbir şeyin çözüme kavuşmaz. İşte bu yüzden olumsuz etki yaratacak kelimeleri azaltmalısınız. Amaç karşındakini üzmek değil; bunu unutma Ona “o kadar tembelsin ki” diye bağırmak yerine yaptığı hareketlerin seni nasıl etkilediğini açıklayabilirsin. Mesela,”ikimiz için her şeyi tek başıma planlamaktan yoruldum;keşke arada bir sen ilgilensen” diyebilirsin.
Kazanan önemli değil
Sevgililer arasında küskünlükler olabilir ancak ikinizden biri sersemleşmiş şekilde yatağa döndüğünde bunu bir zafer olmadığını anlayacaksın. İnsanlar çözüm bulmaya yanaşmaktan çok, genelde kimin haklı olduğuna takılıp kalır. Oysa sorunlar, taraflar birbirini zorla ikna etmeye çalışmadığı zaman daha çabuk hallolur. Başlangıç olarak ikinizin de onaylayacağı bir konu bulun. Ardından orta yol bulmaya odaklanın. Mesela “seni mesaj bombardımanına soktuğumu biliyorum ama cevap vermen saatler sürdüğünde gerçekten çok merak ediyorum. Her ikimizin de rahat edeceği bir yol bulmalıyız” diyebilirsin. Böylece şiddete gerek kalmadan işinizi halledebilirsiniz.
Çift olduğunuzu hatırlayın
Tartışma sırasında pozitif duygular yansıttığınızda önünüzdeki iki veya üç yıl çok daha verimli geçer. Çiftler, kavganın ortasında temas veya espiri yoluyla koluna veya yanağına dokunmak gibi birbirine olan yakınlığını dile getirdiğinde, kullanılan sert kelimelerin etkisi hafiflemiş olur. Olumlu etkileşimler, birbirinizi hala sevdğinizi ve en kötü zamanlarda bile ilişkinize sadık kalabildiğinizi gösterir.
Hatta bir adım daha ileri gidip, onunla şaka yaparcasına dalga geçebilirsiniz. Öfkelendiği zaman birbiriyle inceden şakalaşan çiftler, tartışma bittiğinde partnerine daha çok aşık olduğunu hissediyormuş. Örnek vermek gerekirse ona komik isimler takmaya veya senin kendini aşağılayıcı bir espiri yapman faydalı olabilir. Anzak zekası, temizlik anlayışı veya yatak odasındaki davranışları üzerine egosun zedeleyerek eleştirilerden uzak dur.
Eşiniz ya da sevgiliniz sizi çıldırtsa bile günün sonunda onu hala seviyor olacaksın. O yüzden zor anlarda bunu kendinize hatırlatın.