Tatiller formunu korumak isteyenler için bir kabus haline dönüşebilir. Yılda bir kez tatile çıkanlar için durum daha büyük bir tehlike arz eder. Buna sebep ise bütün bir yıl beklenen bu tatil en sonunda gelip çatmasıyla insanların artık kendini salı vermesi ve “tatilden sonra biraz sıkarım veririm, şimdi yılda bir kez geldiğim tatilin keyfini doya doya çıkarayım” düşüncesi . Hal böyle olunca tatilin sonu terazi göstergesinde hep hüsran oluyor.
Peki yaz tatilinde şişmanlamamak için ne yapılır? Tatilde formu koruma ve kilo alımının önüne geçmek için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Tatile çıktığımızda, hem tatilin tadını çıkarmak hem de beslenmemize dikkat etmek çoğumuz için büyük bir dert olsa da; aslında sanıldığı kadar zor değil. Nasıl mı?
Emsey Hospital’dan Diyetisyen Emel Yılmaz konuyla ilgili önemli ipuçlarını bizimle paylaştı.
Formda kalmak için egzersizin önemi nedir?
Sağlıklı bir şekilde beslenmek ve aynı zamanda formda kalmak istiyorsak, bazı fedakârlıklar yapmak gerekiyor. “Kış aylarında hava koşulları bizim egzersiz yapmamıza engel oluyor” diyenlerin, yaz döneminde spor yapmamak için artık hiçbir bahanesi kalmıyor. Her gün, en az yarım saat hareket etmekte fayda var. Sporu sadece formda kalmak için değil, aynı zamanda sağlığımız açısından da önemsemek gerekir. Sporun; diyabetliler, yüksek kolesterolü olanlar, ortopedik hastalar, kalp damar rahatsızlığı çekenler, stres yaşayanlar için kaçınılmaz bir yaşam biçimi olduğu unutulmamalıdır.
Yaz aylarında formda kalmak için ne içmeli, ne yemeliyiz?
Sıcak havalardan dolayı sıvıya son derece ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde bol su içmemiz, vücudumuzdaki toksinleri atmamıza destek olacaktır. Çay, kahve, meyve suları veya çorba gibi içecekler, su ile aynı işlemi görmediğinden kısıtlı içilmelidir. Unutulmamalıdır ki, vücudumuzun %75’i sudan ibarettir. Aynı zamanda, dışarıda nem oranı zaman zaman yüksek olduğundan ödeme karşı bol maydanoz, kereviz, ananas ve zencefil gibi besinler yememizde fayda vardır.
Sebze ve meyveyi çok tüketiyor olmamız, aynı zamanda Akdeniz mutfağı yemekleri ile ağırlıklı olarak beslenmemiz bizi çok şanslı kılar. Böylece yaz aylarında, kışın eksik aldığımız vitaminlerin ve minerallerin açığını rahatlıkla kapatırız.
Yaz aylarının getirdiği dezavantajlar nelerdir?
Buraya kadar saydıklarımız bizim için bir avantaj sağlasa da, yaz aylarının dezavantajları da var. Mesela; ailece bir araya toplanmak, uzun süredir görmediğimiz arkadaşlarımızla uzun uzun sohbet etmek veya yaz akşamların keyfini çıkarmak için mangal yapmaya ne dersiniz? Keyif için bile olsa, hoş sohbetlerin eşliğinde yediklerimizi göz ardı edebiliyoruz. Bu yüzden böyle faaliyetlerde mümkün oldukça sebze, garnitür veya salataları daha fazla tüketmeye özen göstermeliyiz. Et porsiyonlarımız sadece o geceye mahsus 200 g olabilir (günlük et porsiyonumuz 100 g).
Yaz aylarının serinleticisi dondurmayı ne sıklıkla tüketmeliyiz?
Serinlemek amaçlı yediğimiz dondurmaları, haftada 1 defa yiyebiliriz. Aksi takdirde, dengeyi sağlayabilmek için, biraz fazla egzersiz yapmamız gerekir.
Kilo yapıcı besinler yerine neler yemeliyiz?
Kilo yapıcılar dediğimizde aklımıza ilk olarak pilav, makarna, bulgur ve ekmek geliyor. Bu besinleri kısıtlı olmak şartıyla yiyebilirsiniz. Salatalarda yağları da unutmamak gerekir. Sıvı yağlardan fındık yağı, zeytinyağı ile soya yağını bire bir karıştırarak kullanırsak, sağlımız açısından daha yararlı olur. Her ne kadar sıvı yağlar sağlığa yararlı olsa da ve omega yağları içerse de, hepsinde farklı yağ çeşitleri mevcuttur. Unutmayın; sonuçta yağ yağdır ve 1 gram yağ 9 kcal’dir.
Bahçe keyfinde kuruyemişleri ölçülü miktarda tüketmeye dikkat etmek gerekir. Karbonhidrat alımını bir yerden kısılmalı, aşırıya kaçılmamalıdır. Geç saatlerde, gün içinde yediklerimizden dolayı pek doymadığımız ve bir şeyler yemeye ihtiyaç duyduğumuz anda, abur cubur yerine yoğurt yemek veya süt içmek tercih edilmelidir. Böylece, yoğurt hem tok tutacak hem de kalsiyum alımına destek olacaktır.