Bu yazıda tiyatro terimleri ve anlamları ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Aşağıda tiyatroyla ilgili bütün terimlerin anlamlarını hem kısaca özet halinde belirttik hem de konunun daha aşağı kısmında çok detaylı bir şekilde ele alıp açıkladık.
Tiyatro TerimLeri ve AnLamLarı
Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aksiyon: roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktrist: kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan – Lâtin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914’te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların konuşmaları.
Döşeme: Türk Halk edebiyatında “başlangıç” karşılığı kullanılan bir kelime.
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; (mec.) bir vak’ayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.
Entrik unsur, Entrika: roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. Bugünkü perde karşılığı.
Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi.
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vak’anın geçtiği bölüm.
Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi’nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Maket: Tiyatroda dekor taslağı.
Makyaj: tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan tuvalet ve değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm. Piyes: tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: tiyatro. tiyatro sahnesi. tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göretiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Şakşak: Ona oyununda Pisekâr’ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.
Tablo: tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli lablolara bölünmüş olabilir.
Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.
Temaşa: tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.
Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Üç birlik kuralı: Tragedyada uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar şunlardır:
1. Zaman birliği (vak’anın en çok 24 saat içinde geçmesi),
2. Yer birliği (vak’anın aynı yerde geçmesi),
3. Vak’a birliği (eserin bir tek ana vak’a çevresinde gelişmesi).
Vodvil: Bir çeşit komedi.Türkülü tiyatro.Opera-komik bundan türemiştir. Bugün konusu çok entrika, kaba-saba şakaları bulunan, söz oyunlarına ve yanlış anlamalara büyük yer ayıran, metinden çok irticale önem veren komedi türü anlamına gelmektedir..
Tiyatro Terimleri Sözlüğü
Canlı Gazete : Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD’ de ortaya çıkmış bir tiyatro biçimi. Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri. Buna ‘gazete tiyatrosu’ da denir.
Canlı Karagöz (O.O.) : 1-Halk dilinde Orta Oyunu’na verilen ad.
2- XIV. Yüzyıl sonlarında, gölge oyunu tipleri ve giysileri ile sahnede oyuncular tarafından oynanan oyun.
Cep Tiyatrosu: Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatrolara verilen ad.
Cezvit Tiyatrosu: XVII.yüzyıl ortasından XVIII.yüzyıla değin süre gelen dinsel öğreti tiyatrosu. Barok tiyatro biçimini benimsemiştir.Luther’in din reformuna karşı gerçekleştirilmiş olan ve yalnızca katoliklere özgü gerici bir tiyatro anlayışıdır.
Ciddi Komedya: Kentsoylu komedyası için Diderot’nun kullandığı bir terim. Ciddi komedya soyluluğun yüksek komedya anlayışına ve aynı zamanda halkın kaba güldürü anlayışına karşı ortaya konulmuş bir türdür.
Comedya: İspanyolcada, tam uzunlukta ‘oyun’ anlamında kullanılmıştır. XVII.yüzyıl İspanyol tiyatrosunun altın çağına ilişkin olan Comedya kavramı. Bunun alt türleri vardı. Bunlardan biri, Lope de Vega’nın buluşu olan ve çeşitli serüvenleri içeren comedya de capa y espada (pelerin ve kılıç oyunu) dur.
Commedya del ”Arte”: ”Usta işi oyun”’ anlamına gelen İtalyan doğaçlama tiyatrosu. Başlangıcı 1550’ye dayanan bu tiyatro bir seneryo üzerinden dogaçlamalara gidilerek oynanan, müziklı, tartımlı bir halk komedyası türüdür. Oyundaki gülmece, oyun oynandığı sırada ve o anda oyuncular tarafindan uydurulur. Gerek sahne teknigi, gerekse tipleri açısından Avrupa tiyatrosu ve Türk tiyatrosu etkilemiştir. Bu etkisini bugüne kadar da sürdürmüştür.
Curcuna (O.O.) : 1- Orta Oyun’un başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan o gün oynayacak olan tiplerin müzik eşligindeki dansları.
2- soytarıların açık saçık hareketlerle gülünç danslar yaptikları gösteri.
Curcunabaz (O.O.) : Curcuna içinde dans edip soytarılıklar yapan sivri külahlı, bazen yüzleri maskeli oyunculara verilen ad.
Cüce (O.O.) : Orta Oyun’da curcunada ve atışmalarda ortaya çıkan ve Kavuklu’yu kızdıran tip. Bu tipe ‘ Kavuklu Arkası ‘ da denir. Gölge Oyunu’nda özdeşi Beberuhi ‘ dir.
Çadır Tiyatrosu: Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro. Ülkemizde bu terim açık saçık gösterilerin yer aldığı, oradan buradan toplama adamlarla tiyatro gitmeyen küçük taşra kasabalarında oynayıp salt para kazanma amacıyla kurulan derme çatma korsan topluluklar için kullanılmaktadır.
Çatışma: 1- Olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar.
2- Bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı.
Çene Yarışı (O.O.) : 1-Orta Oyun’da Pişekar ile Kavuklu arasında yarışmalı söyleşme.
2-Kavuklu’nun alt dudağını burnuna deydirme becerisi; bunun için Kavuklu’yu oynayan sanatçılar alt dişlerini çektirir takma yaptırırlardı. Böylece takma dişi çıkartınca çene daha çok yukarı kalkabiliyordu.
Çerçeve Sahne: oyun yeri ile seyirciyi,düz bir bağlantı çizgisi üzerinde bir çerçeve ve perde ile ayıran büyüklerinde orkestra çukuru olan İtalyan türü sahne.
Çerçeve Oyunu: Kişileri ve öyküyü arka planda bırakarak yaşamın görünüşünü genişlemesine veren yada bir dönemi genellemesine gösteren oyun türü; Kişilerin alın yazisini çerçevelerini etkisi ile açiklayan oyun.
Canlı Gazete : Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD’ de ortaya çıkmış bir tiyatro biçimi. Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri. Buna ‘gazete tiyatrosu’ da denir.
Canlı Karagöz (O.O.) : 1-Halk dilinde Orta Oyunu’na verilen ad.
2- XIV. Yüzyıl sonlarında, gölge oyunu tipleri ve giysileri ile sahnede oyuncular tarafından oynanan oyun.
Cep Tiyatrosu: Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatrolara verilen ad.
Cezvit Tiyatrosu: XVII.yüzyıl ortasından XVIII.yüzyıla değin süre gelen dinsel öğreti tiyatrosu. Barok tiyatro biçimini benimsemiştir.Luther’in din reformuna karşı gerçekleştirilmiş olan ve yalnızca katoliklere özgü gerici bir tiyatro anlayışıdır.
Ciddi Komedya: Kentsoylu komedyası için Diderot’nun kullandığı bir terim. Ciddi komedya soyluluğun yüksek komedya anlayışına ve aynı zamanda halkın kaba güldürü anlayışına karşı ortaya konulmuş bir türdür.
Comedya: İspanyolcada, tam uzunlukta ‘oyun’ anlamında kullanılmıştır. XVII.yüzyıl İspanyol tiyatrosunun altın çağına ilişkin olan Comedya kavramı. Bunun alt türleri vardı. Bunlardan biri, Lope de Vega’nın buluşu olan ve çeşitli serüvenleri içeren comedya de capa y espada (pelerin ve kılıç oyunu) dur.
Commedya del ”Arte”: ”Usta işi oyun”’ anlamına gelen İtalyan doğaçlama tiyatrosu. Başlangıcı 1550’ye dayanan bu tiyatro bir seneryo üzerinden dogaçlamalara gidilerek oynanan, müziklı, tartımlı bir halk komedyası türüdür. Oyundaki gülmece, oyun oynandığı sırada ve o anda oyuncular tarafindan uydurulur. Gerek sahne teknigi, gerekse tipleri açısından Avrupa tiyatrosu ve Türk tiyatrosu etkilemiştir. Bu etkisini bugüne kadar da sürdürmüştür.
Curcuna (O.O.) : 1- Orta Oyun’un başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan o gün oynayacak olan tiplerin müzik eşligindeki dansları.
2- soytarıların açık saçık hareketlerle gülünç danslar yaptikları gösteri.
Curcunabaz (O.O.) : Curcuna içinde dans edip soytarılıklar yapan sivri külahlı, bazen yüzleri maskeli oyunculara verilen ad.
Cüce (O.O.) : Orta Oyun’da curcunada ve atışmalarda ortaya çıkan ve Kavuklu’yu kızdıran tip. Bu tipe ‘ Kavuklu Arkası ‘ da denir. Gölge Oyunu’nda özdeşi Beberuhi ‘ dir.
Çadır Tiyatrosu: Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro. Ülkemizde bu terim açık saçık gösterilerin yer aldığı, oradan buradan toplama adamlarla tiyatro gitmeyen küçük taşra kasabalarında oynayıp salt para kazanma amacıyla kurulan derme çatma korsan topluluklar için kullanılmaktadır.
Çatışma: 1- Olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar.
2- Bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı.
Çene Yarışı (O.O.) : 1-Orta Oyun’da Pişekar ile Kavuklu arasında yarışmalı söyleşme.
2-Kavuklu’nun alt dudağını burnuna deydirme becerisi; bunun için Kavuklu’yu oynayan sanatçılar alt dişlerini çektirir takma yaptırırlardı. Böylece takma dişi çıkartınca çene daha çok yukarı kalkabiliyordu.
Çerçeve Sahne: oyun yeri ile seyirciyi,düz bir bağlantı çizgisi üzerinde bir çerçeve ve perde ile ayıran büyüklerinde orkestra çukuru olan İtalyan türü sahne.
Çerçeve Oyunu: Kişileri ve öyküyü arka planda bırakarak yaşamın görünüşünü genişlemesine veren yada bir dönemi genellemesine gösteren oyun türü; Kişilerin alın yazisini çerçevelerini etkisi ile açiklayan oyun.
Çevresel Tiyatro: Genellikle yaz aylarında, açık havada gösteriler düzenleyen tiyatro. Çevresel tiyatro kavramı içinde alanlarda, kalabalıkların, yaşadıkları çevrelerde düzenlenen nispeten kısa oyunlardan kurulu gösteriler içeren tiyatro.Örn.’Happening ‘. Richart schecehner bu tiyatro için şu ilkeleri önermiştir.
1-Yaşam ile sanat arasındaki geleneksel uzaklık kaldırılmalıdır.
2- Oyun alanı izleyici ile birlikte kullanılmalıdır.
3- Birkaç odak noktası olmalıdır.
4- Oyuncu,görsel işitsel öğeler kadar önem taşımalıdır.
5- Sahnede belirleyici etki sözle gelmelidir.
6- Oyun için ilginç alanlar seçilmeli, seyirci buralara alıştırılmalıdır.
Çiçek Yolu: Sahneden seyirci salonunun ortasından geçen, salonun arkasına denk uzayan ve seyircileri ikiye ayıran oyun yükseltisi. Dünya tiyatrolarına Japon Kabuki tiyatrosundan geçmiştir. Bunu batıda ilk kez Alman yönetmen Max Reinhardt kullanmıştır.
Çifte Kavuklu (O.O.) : Orta Oyunu’nda ustalık gösterisi yapmak üzere iki Kavuklu’nun bulunması;bunlar aralarında yarışırlardı.
Çin Tiyatrosu: Büyük ölçüde simgelere baş vurarak ezgi,dans,akrobasi ve sözsüz oyun sanhatlarının belirleştiren ve seyirciye Doğu tiyatrosuna özgü göstermeci nitelikleriyle yönelen tiyatro.Şiirli konuşmaları ve simgelerden oluşan bir dekoru vardır. Oyuncular rolü yaşayıp canlandırmazlar,onu yansıtırlar. seyirci rolün ne olduğu ile değil, nasıl oynandığı ile ilgilenir. Sovyet yönetmen m Meyerhold, sonra da Epik tiyatro kuramcısı Brecht, ünlü Çinli oyuncu Mei Lang Fan yoluyla Çin tiyatrosundan etkilenmişlerdir.
Çocuk Tiyatrosu: İlk öğretim öncesinden ergenlik yaşına değin, çocuklar için yapılan tiyatro.Gelişmiş ülkelerde çocuk tiyatroları genellikle dört yaş öbeğinde ele alınır; bunlar beş ile yedi, ile dokuz, dokuz ile onbir ve onbir ile ondört yaş öbekleridir.Çocuk tiyatroları çeşitlidir;
1- Çerçeve sahne içinde çocukların çocuklar için hazırlandıkları gösteriler;
2- Çerçeve sahne içinde çocukların yetişkinler için oynadıkları oyunlar;
3- Yetişkin oyuncuların çocuklar için oynadığı oyunlar; a) Profesyonel oyuncuların büyük tiyatrolarda, çok sayıda seyirci önünde oynadıkları büyük yapımlar; b)Profesyonel oyuncuların küçük bir alan içinde çocukların arasında ve onlarla birlikte oynadıkları oyunlar;
4- Çocukların seyirci ortasında oynadıkları oyunlar;
5- Eğitmenlerin çocuklarla birlikte geliştirdikleri oyunlar;
6- Okulda eğitim amaçlı çocuklarla hazırlanan oyunlar.
Çok Amaçlı Sahne: Değişik sahne-seyirci ilişkilerini sağlayacak biçimde yapılmış sahne. Bazen ortada, bazen yanlarda, bazen önde yada hem önde hem ortada yada yanlarda ve benzeri biçimde çaşitlilik içinde kullanılmaya el verişli sahne yapısı.
Çözüm: Bir oyunun gelişimi içinde atılan düğümlerin çözülmeye başladığı kesim.
Çözüm Sahnesi: Oyun konusunun tamamlanıp sonuca ulaştırıldığı yer
Açık havada oyunların oynandığı tiyatro yerleri
1- Geniş Anlamda, Açıkhava Tiyatrosu, oyun yeri ile izleyici yerinin yerleşik bir tiyatro yapısı içinde bütünleşmediği; doğal alanlar ile açık alanlarda gerçekleştirilen, doğanın dramaturjik bir etken olarak yer aldığı tiyatrodur
1- Antik tiyatroda, tragedya ozanları, oyuncular ve dithyrambos koroları arasında yapılan yarışmalar;
2- Eski Komedya’da, daha çok Aristophanes komedyalarında yer alan ve oyun kahramanlarının tasarılarını tartışma konusu yapan yapısal öğe;
3- Yunan tragedyasında, savsöz ve karşı savsözün, öneri ve karşı önerinin, yanıt ve karşı yanıtın atışma biçimi içinde yer aldığı söz kapışma sahnesi
1- Belli bir kavram, düşünce ya da ahlâk kategorisinin kişileştirme yoluyla canlandırılması;
2- Bir konuyu, onunla benzerlik taşıyan başka bir konunun geliştirilmesi yoluyla verme
AMATÖR TİYATRO
Genel anlamda, profesyonel tiyatronun karşıtı, gönüllü tiyatro; parasal kazanca ve meslekten sanatçı kişilerin etkinliklerine bağlı olmayan tiyatro
Antik tragedya ve komedya etkinlikleri, ortaçağ dinsel tiyatrosu, 18
Kırsal tiyatro, köylü tiyatrosu, sözlü tiyatro da Amatör Tiyatro kapsamına girer
Bu anlamda, sokak tiyatroları, eylem tiyatrosu, işçi-köylü tiyatrosu, siyasal Amatör Tiyatro’nun örnekleridir
Tam çember ya da yumurta biçiminde bir sahne düzlüğünün çevresinde oturma yerlerinin basamaklar halinde yükseldiği bir açıkhava tiyatro yapısı; antik Yunan ve Roma tiyatro yapısı biçimi
Doruğunu Aydınlanma Çağı’nda bulan, 17
Fransa’da Komün’ün 1881’de dağılması sonrasında, Birinci Dünya Savaşı’na kadarki ekonomik bunalım döneminde, siyasal baştanımazlıkla (anarşizmle) ilgili tiyatro etkinlikleri
1960’ların sonlarında, öğrenci hareketleri döneminde ortaya çıkmış, küçük tiyatro toplulukları
Kimin yazdığı belli olmayan oyunlar
Kabul edilmiş ve bilinen tiyatro kurallarının her yönden dışına çıkan ve tiyatroya karşı tiyatro yapmayı amaçlayan, deneyci yazarların savundukları bir anlayış
İÖ 486 yılında başlayan ve aşağı yukarı İÖ 200 yılına kadar süren bir dönem içindeki Yunan ve Latin komedyaları için kullanılan terim
Eski Yunan ve Latin tiyatroları için kullanılan terim
1- Dinsel törensi kökenleri dolayısıyla, şenlik tiyatrosu;
2- Siyasal hak ve din-ahlâksal yükümlülük olarak, yaklaşım tüm kent halkının izlemeye katılması dolayısıyla, kitle tiyatrosu;
3- Gerek doğal-toplumsal koşulları, gerek mimari yapısı dolayısıyla, açıkhava tiyatrosu;
4- Drama ve tiyatro gelenekleri dolayısıyla; göreneksel tiyatro
Bir oyun arasında yer alan kısa bölümlü gösteri
İÖ 6
İÖ VI
Uzun bir oyunun bitiminden sonra oynanan tek perdelik kısa oyun
AUTO SACRAMENTALE
İspanya’daki ilk dinsel oyunlara verilen ad
BAHÇE TİYATROSU
17- 18
Aşağı yukarı 1590 ile 1750 yılları arasındaki süreçte egemen olan bir sanat ve kültür anlayışı
20
Yaşanmış belli bir olayı, olayla ilgili belgelerden yola çıkarak, bu belgelerin oyunlaştırılması biçiminde sergileyen oyun
İki temel tiyatro ve oyun biçeminden biri; göstermeci tiyatro ve oyun biçeminin karşıtı
İçeriğe karşıt, biçimin özerkliğini tanıyan, içeriği biçime indirgeyen genel bir tiyatro anlayışı
20
Tiyatro sanatları öğelerinin bütünsel sanat yapıtı içinde bireşimini öngören tiyatro plastiği ve tekniği anlayışı
Meyerhold’un Pavluv’un koşullu tepke kuramı ile Taylorculuğun etkisi altında ortaya attığı, mekanikliğe ve ekonomikliğe dayalı oyunculuk yöntemi
Kökence 19
18
Tüm sanatların bir uyum içinde kaynaştırıldığı ve bundan bireşimsel bir bütün ortaya çıkarıldığı tiyatro
20
XVII
İspanyolcada, tam uzunlukta ‘oyun’ anlamında kullanılmıştır
16
Belli bir metinle oynayan İtalyan karakter ve dolantı komedyası
Altın Çağ İspanyol tiyatrosu sahne biçimi, avlu sahne
Geleneksel Türk tiyatrosunun bir sözsüz seyirlik oyun biçimi; dansla yapılan sözsüz oyunlara verilen ad
Oyuncu ve izleyicilerin oyun yeri ile çevreyi ortak paylaştıkları tiyatro
Büyük ölçüde simgelere başvurarak ezgi, dans, akrobasi ve sözsüz oyun sanatlarını birleştiren ve seyirciye Doğu tiyatrosuna özgü göstermeci nitelikleriyle yönelen tiyatro
Çocuklar için düşünülmüş, eğlendirirken eğitmeyi hedefleyen oyun
1
Yeni oyun biçimlerini deneyen tiyatro
DEVRİMCİ TİYATRO
Devrimci dramaturji uygulayan tiyatro eylemi
1910-20 yıllarında, başlıcalıkla Almanya’da, sanatın tüm alanlarında yer alan dışavurumculuk akımına bağlı tiyatro
Diyalektik yönle yazılmış oyun
Bir oyunculuk yöntemi; daha önce belli bir sözel ya da mimiksel-davranısal sahne saptaması olmaksızın oyun oynama
Natüralist ve yanılsamacı tiyatro kuramının başlıca bir ilkesi; sahne ile izleyici arasında varsayılan duvar
Yunancada “bir şey yapmak, oynamak”anlamına gelir
İnsana ilişkin olan her şeyi sanatsal bir yaratılışla canlandırılan üretim ve yapım
Kökence drama yazarı ve sahneye koyucu anlamına gelen Dramaturg, Lessing’in Hamburgischer Dramaturgie yapıtından sonra tiyatronun ortak yönetimcisi, edebi danışmanı ve sanat yöneticisi anlamında gelişmiştir
1- Uygulamalı ve yapımsal Dramaturji; dramaturgun gerçekleştirdiği etkinlik, dramaturgluk uğraşı; bir oyunun dramaturg ile yönetmenin işbirliği içinde sahnelenmesi tüm sahneleme süreci yöntemsel çalışması, “kuramsal sahneleme”
2- Kuramsal Dramaturji; kavramsal olarak Lessing tarafından ortaya atıldığı biçimde, drama yapıtlarının, oyunların iç yasalarını, ana kurallarını, oyun yapısı ilkelerini ortaya koyan drama sanatı bilgisi, drama sanatı ve tekniği kuramı
3- Drama yapıtı üretme, oyun yazma; drama yapıtı oluşturma ilkeleri
A
Eğitme amaçlı olmayan, izleyiciyi salt eğlendirmeyi amaçlayan tiyatro
Gerçekliğin bu evresi içinde, bir bütün olarak kentsoylu sanatı ve tiyatrosudur;bulunduğu çevrenin toplumsal gerçekliğinin görgücü (ampirik) çizimiyle kahramanın ülküleştirilmesi yer alır
Bir yapıtı, dünya görüşü, sanatsallığı, topluma katkısı, sahnelenmesi, oyunculuğu ve plastik tasarım değerler açısından değerlendirme işlemi
Eleştiri yazan kimse
17
Yanılsamacı tiyatronun seyirciyi sahnedeki karakter ve olaya özdeşleştiren duygusal yaşantısı karşısına, maddeci diyalektiğin tarih bakışı açısını sağlayan ve seyirciyi gözlemde bulunan bir üçüncü kişi durumuna getirerek onun usçul yönelişte karar vermesini sağlayan tiyatro anlayışı
Augusto Boal’ın geliştirdiği bir siyasal halk tiyatrosu biçimi
İÖ 486 yılında ortaya çıkan komedya Diyonizos adına düzenlenen şenliklerde filizlenmiştir
1- Mythos anlamında, oyunun konusu dışında, oyunun kaynakçası; olaylar dizisinin mantıksal ve tarihsel örgüsünü oluşturan tema ve motivler; oyun kişilerinden bağımsız olarak, eylemin dışında, olayların ana nedeni
2- Brecht’e göre, Fabel, “çelişkilerin yürütülmesi”dir, eylemin altında yatan iç mantıktır, eylem mantığıdır; tarihsel süreci gösterir
Komedyaya altlaşık oyun türü
FÜTÜRİST TİYATRO
1909’da İtalya’da F
GAZETE TİYATROSU
Günlük ve geçmiş olayları gazete haberleri biçiminde, belgesel olarak canlı sunan bir uyarma ve propaganda tiyatrosu
GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU
Türk toplumuna özgü gösterim türlerini kapsayan halk tiyatrosu ve köy tiyatrosu geleneklerini içeren tiyatro
GERÇEKÜSTÜ TİYATRO
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’da André Breton’un, Freud’un görüşlerine dayanarak şampiyonluğunu yaptığı ve biliçaltı varsayımları ile düşte olduğu gibi, parçaları birbirini tutmaz bir anlatım biçimi ile vermeye çalışan tiyatro anlayışı
Köktenci bir sokak tiyatrosu; goşist bir uyarma ve propaganda tiyatrosu biçimi; kent gerilla hareketlerine bağlı bir eylem tiyatrosu
Nazi döneminde, gettolarda uygulanan tiyatro etkinlikleri
Yerleşik olmayan tiyatro; gezginci tiyatro topluluklarının etkinlikleri
Genellikle deriden kesilmiş bir takım insan, hayvan ve eşya tasvirlerinin arkadan ışık verilerek, gölgelerinin gerili beyaz bir perde üzerine düşürülmesiyle oynatılan oyun
Tiyatro ve edebiyatta komik-olanın bir çeşidi: Gülünç-olan ile acıklı-olanın yanyana yer aldığı, tuhaflık ve çarpıcılık kertesinde zorlanmış, bağdaşmaz komik durum; özel olan ile genel olanın uyuşmazlığından, paradokstan komik-olanın çıkarılması; gerçekle ve mantıkla bağdaşmaz görünümü uyandıran tuhaf, çarpıcı, abartmalı ve şaşırtıcı durumlardan alışıla gelmedik gülünçlükler yaratan, daha çok duyumlara seslenen güldürü biçimi; buna uygun oyunculuk
Bir yönetmenin önderliğinde, yeterli sayıda sanatçı ve görevli ile bir çalışma sonucu çıkan bir oyunun seyirci önünde oynanması
Tiyatronun tiyatro, oyunun oyun olduğunu vurgulayan, kişileri ve olayları canlandırmadan gösteren, seyirci ile sahne arasında estetik uzaklık (yabancılaştırma) koyup seyircinin oyuna ussal yoldan katılmasını sağlayan tiyatro anlayışı
Güncel sorunlar üzerinde duran ya da çağdaş sorunları irdeleyen oyun
Geniş halk yığınlarına yönelik hem öğretici, hem eğlendirici tiyatro
İS önce 320 tarihinden 8
Bir seyirlik oyun çeşidi
Ortaçağ dinsel tiyatrosunun bir oyun türü
İMGE TİYATROSU
Sahne tasarımcısı Robert Wilson’un imgelere dayanan, sahne plastiği ve ışık anlayışıyla gelişen oyun düzeni biçemine verilen ad
İŞÇİ TİYATROSU
1- İşçi sınıfının çıkarları doğrultusunda, onların sözcülüğünü yapan tiyatro
2- İşçileri dinlendirip eğlendirirken öğreten tiyatro
19
İZLENİMCİ TİYATRO
Simgeci tiyatro, atmosfer tiyatrosu ve biçemci tiyatro ile eşanlamlı olarak kullanılan kavram
JAPON TİYATROSU
Belli bir estetik uzaklık uygulayımı ile oynanan oyunları kapsayan bu tiyatro, tiyatralliği sağlayacak tüm öğelerden yararlanır
KABARE TİYATROSU
Daha çok güncel siyasal konuları, toplumsal ve kültürel gündelik yaşamdaki yozlukları, acı, iğneleyici bir dille, sivri bir biçimde taşlayan; toplum eleştirisi yapan şarkı, parodi, skeç, söylev, sözsüz oyun, şiir ve karikatürden, vb
KADIN TİYATROSU
Kadınlar tarafından, kadın sorunları üstüne, kadınlar için yapılan tiyatro etkinlikleri
KİTLE TİYATROSU
Sayıları bini bulan oyuncu ve izleyicinin yer aldığı tiyatro
KLASİK TİYATRO
Tiyatro ve drama sanatında kendine özgü bir norm bütünlüğüne ulaşıldığı ve bu normların daha sonraki dönemlerin tiyatrosuna ve drama sanatına örnek oluşturduğu evreler için kullanılan genel sanat tarihi kavram; örneğin, antik Yunan tiyatrosu, 16
KAHRAMANLIK KOMEDYASI
Kralların, prenslerin ve soyluların baş oyun kişisi olduğu, serüvenleri kapsayan komedya
KAHRAMANLIK TRAGEDYASI
İngiltere’de, 17
KENAR TİYATROSU
Bir kentin kenar semtlerinde gösteri düzenleyen yerleşik ya da gezici tiyatro topluluğu
KIYICILIK TİYATROSU
Antonin Artaud’nun 1938’de öne sürdüğü, oyunculuğu, bilincin yok edildiği trans durumuna kadar götüren, dolayısıyla oyuncuyu yok eden ve seyredeni şoka uğratacak sahneleri kapsayan aşırı bireyci tiyatro anlayışı
KLASİK KOMEDYA
17
KONSTRÜKTİVİST TİYATRO
İşçi sınıfının sanayileşme sürecindeki emeğini ve üretimini, çalışma tartımını ve devinimini anlatmak için Sovyet yönetmen Meyorhold tarafından ilk kez denenenmiş, Vakhtangov, Tayrov gibi birçok genç kuşak yönetmen tarafından, belli farklılıklarla sürdürülmüş, tiyatralliği öne alan anlayış
KÖŞEBAŞI TİYATROSU
Köşebaşlarında, yalın, hemen anlaşılabilecek, genellikle siyasal ve toplumsal içerikli, kalın çizgili oyunlar oynayan az kişili topluluk
LİRİK OYUN
Baştan sona ya da bir kesimi müzikli olan oyun
MASKE TİYATROSU
Maskeyle oyunculuğa dayalı tiyatro
MEDDAH
Dramatik öykü anlatıcı
MEKANİK TİYATRO
Oyuncu olarak insanın yerini mekanik olarak hareket eden nesnelerin aldığı ya da insanların mekanik hareketli oyunculuğuna dayanan tiyatro biçimi için kullanılan kavram
MİMODRAM
Üst düzeyde sanat ve tekniği gösteren sözsüz oyun
MONODRAM
Tek kişilik oyun
MÜZİKLİ DRAM
Hem sözlü tiyatronun, hem de operanın bazı özelliklerini iç içe kullanan müzikli oyun türü
MÜZİKLİ GÜLDÜRÜ
Müziğin eşliğinde gelişen güldürü
MÜZİKLİ OYUN
Müzik eşliğinde yürütülen, daha çok ABD’deki melodram ve caz müziğinden gelen etkilerle ortaya çıkmış oyun
Gerçekliğin doğaya bağlı kalınarak yansılanmasını isteyen natüralizmin tiyatrosu
Japon tiyatrosunda ezgili, danslı, dinsel niteliği olan eski oyun biçimi
İran’da halk tiyatrosuna verilen ad
Sahnede oynanmak için değil, okumak için yazılmış oyunlar
Türk doğaçlama halk tiyatrosu
Antik Yunan komedyasının ikinci evresidir
1- Bir tiyatro sanatçısının sahnedeki oyunu
2- Oynanmak üzere yazılmış tiyatro yapıtı
Tiyatro tarihçisi, incelemecisi ve kuramcılarının oyun metni üzerindeki çalışmalarını ve sonra da oyunun sahnelenmesi açısından sanatsal bilgileri kapsayan uğraş alanı
Devlet, yerel yönetim, eyalet, kent tarafından belli bir ödenek verilerek paraca desteklenen tiyatroların tümü
İngiltere’de 1950’lerin ortalarında tiyatroyu biçemsel ve içeriksel olarak etkilemiş oyun yazarları için kullanılan, Leslie Paul’ün Öfkeli Genç Adam adlı özyaşamsal romanın başlığından türetilmiş kavram
Panayırlarda, açık havada, genellikle açık saçık güldürüler oynayan tiyatro
Sözsüz oyun
PANDOMİMA
Tanzimat ve II
PARÇALI KOMEDYA
Bölümcükleri ya da bölümleri birbirine bağlı olmayan, Fransa’da ortaya çıkan ve tutulan komedya biçimi
POETİKA
Aristotales’in İÖ 363-360 yılları arasında yazdığı, şiir, dram sanatı ve epik konularını içeren ve dramatik yapıtın kurallarını öneren yapıtı
PISCATOR TİYATROSU
Piscator’un tiyatro eylemini, kendi siyasal estetik programına göre gerçekleştirdiği tiyatro etkinliklerini dile getiren kavram
POLİTİK TİYATRO
Ünlü Alman yönetmen Ervin Piscator’un göstermeci nitelikteki kendi anlayışını içeren ‘Epik Tiyatro’ya verdiği ad
PROLETER DEVRİMCİ TİYATRO
Sınıf savaşımını, tiyatro eyleminin odağına yerleştiren siyasal tiyatro
1- Rusya’da yeni bir işçi sınıfı kültürü yaratmaya yönelik proletkult hareketine bağlı tiyatro etkinlikleri, topluca tiyatro deneyimine dayanan kitle tiyatrosu gösterileri;
2- Rusya ile Almanya’da çok geniş çapta yer alan uyarma ve propaganda tiyatrosu etkinlikleri;
3- Rusya’da “tiyatro devrimi” etkinlikleri; 4- Almanya’da politika tiyatrosu etkinlikleri
RADYO OYUNU
Radyoda seslendirmek üzere yazılmış, kulağa yönelik işitsel özel teknik gerektiren oyun
REİNHARDT TİYATROSU
Reinhardt’ın doğrudan sanatsal ve mali yönetimini üstlendiği tiyatro etkinliklerini belirten kavram
1790’lardan 1840’lara kadar Avrupa’da geç Aydınlanma döneminin akılcılığına karşı ortaya çıkmış romantik sanat ve düşünce akımının tiyatrosu
Rönesans döneminin tiyatrosu; ortaçağdan sonra tiyatroda yenileşmeyi gösteren tiyatro dönemi
1- Etkili, esprili ve güzel konuşma
2- Aristoteles’in oyuncular için yazmış olduğu, güzel ve etkili konuşmanın önemini belirttiği yapıtı
Dinsel tören, kutlama
1950’lerde başlıcalıkla Fransa’da yaygınlık kazanmış bir avangart tiyatro akımı ve anlayışı
Feodal çağın sonuyla mutlakçılık döneminin başı arasında Batı’da prenslik saraylarında yer almaya başlayan tiyatro etkinlikleri
1960’lardan sonra yerleşik, ticari tiyatro kültürüne karşı ortaya çıkmış bir sanat ve eylem tiyatrosu hareketi
Afro- Amerikan tiyatrosu
Sokaklarda çeşitli beceri gösterilerinde bulunan, skeçler oynayan, müzik aletleri çalan, buna karşılık seyredenlerden para toplayan küçük topluluk
Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta,alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatro
XV
Stanislavski tarafından sistemleştirilmiş özdeşleyime dayalı oyunculuk yöntemi
SÜRGÜN TİYATROSU
Naziler’in iktidara gelmesiyle birlikte yabancı ülkelere sığınan ve sürgün giden Alman tiyatro sanatçıları ve yazarlarınca sürdürülen tiyatro etkinlikleri
Konusu tarihten alınmış komedya türü
1- Geniş anlamı içinde, dram sanatının yönetmen, oyuncu, tasarım sanatçıları, uygulamacılar, uzmanlar ve seyircinin etkileşimi ile ortaklaşa üretilmesi
2- Dramatik gösterilerin tümü
3- Betik dışında kalan tiyatroluk öğelerin tümü
4- Oyun oynama eylemi
5- Oyunların oynandığı yapı, alan yada yer
6- Etkinliğine ilişkin olarak tiyatroluk gereçler yada yöntemler
Oyunculuk ve tiyatro eğitimi için özel kuruluşlar
Gösterim olgusunu ve sanatını tarihsel gelişimi içinde, kuramları ve deneysel öğeleriyle incelemeye, araştırmaya ve yorumlamaya yönelen bilim dalı
Gerçekçi akımın bu evresi içinde, bir bütün olarak toplumcu sanatı ve tiyatroyu kapsar; sanatçı ya da yazar, emekçi sınıfın ve toplumcu düzenin amaçlarıyla temelde anlaşmıştır
1920-21’de Rusya’da Halk Eğitim Komiserliği Tiyatro Bölümü Yöneticisi V
Yazınsal etkinlik olarak tiyatro yapıtlarını değerlendirilmesi
Oyun içinde oyuna karşılık veren bir dramaturjik biçimlendirme aracı; bir tiyatro oyununda tiyatro sahnesinin yer alması
Moralite
Seyirciye belli bir düşünceyi ve siyasal görüşü benimsetmek amacıyla yazılmış oyun
Kaynağı, Meyerhold’un, Sovyet devriminin ideolojisini yaymaya yönelik, ezgili, danslı, diyalı ve filmli tiyatrosudur
Dram sanatının klasik bir ilkesi olan, yerde, sürede ve aksiyonda birlik kuralı
VAHŞET TİYATROSU
Antonin Artaur’nun Tiyatro Manifestosu’nun ana kavramı
VAROŞÇU TİYATRO
İnsanı evrenin merkezine koyan, idealist dünya görüşüyle dışa ve kendine olan yabancılığını, yalnızlığını vurgularken bireyin davranışlarıyla var olduğunu, karar zorunluluğu ve sorumluluğuyla kendini gerçekleştirdiğini savunan anlayışın tiyatrosu
YABANCILAŞTIRMA ETMENİ
Brecht’in Epik Tiyatrosu’nun estetik temellerinden biri
YATRA
Hindistan’da dinsel bayramlarda oynan ezgili, danslı halk oyunu
YENİ KOMEDYA
Antik Yunan komedyasının aşağı yukarı İÖ 330 tarihlerinde ortaya çıkan incelmiş biçimi
YER ALTI TİYATROSU
Altmışlı yıllarda ABD’de ve özellikle de New York’ta “Off-Off- Brodway” tiyatroları arasında, var olan düzene, kentsoylu ahlakına ve halkın benimsediği siyasal anlayışa karşı saldırgan, hatta değer tanımaz bir tavır içinde olan ‘anarşist’ tiyatro
YEREL OYUN
Belli bir yerin özelliklerini gösteren konuları, kişileri, töreleri işleyerek yazılmış gerçekçi oyun