Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

YEŞİLKUŞAK AĞAÇLANDIRMALARI

Yeşil kuşak ağaçlandırmaları; kent çevresi yeşil kuşak ağaçlandırmaları, gürültüye karşı
selim şahinYeşil kuşak ağaçlandırmaları; kent çevresi yeşil kuşak ağaçlandırmaları, gürültüye karşı koruyucu yeşil kuşak ağaçlandırmaları, toza karşı koruyucu yeşil kuşak ağaçlandırmaları ve hava kirliliğine karşı koruyucu yeşil kuşak ağaçlandırmaları olmak üzere dört grupta açıklanacaktır.

1-Kent çevresi yeşil kuşak ağaçlandırmaları

Yeşil kuşak ağaçlandırmaları; yerleşim alanlarının özellikle kentlerin çevresinde estetik, sağlık, rekreasyonel amaçlarla kurulan ağaçlandırmalardır. Bu ağaçlandırmalar toprak koruma ve su rejimini düzenleme işlevlerine de katkı yaparlar. Hatta bakımlar sırasında kısmen odun üretimi de yapılır. Türkiye’de 1960-2007 yılları arasında 140 000 ha yeşil kuşak ağaçlandırması yapılmıştır.

Yeşil kuşak ağaçlandırmalarındaki tür seçiminde estetik, sağlık ve rekreasyonel işlevler öne çıkar. Dikim aralıkları, yeşil kuşak ağaçlandırmalarının farklı işlevlerine hizmet edecek şekilde değişir. Örneğin piknik alanlarında geniş dikim aralıkları ile gölgesi yoğun olan geniş tepeli yapraklı ağaçlar öne çıkar. Dikim aralıkları, genelde klasik ağaçlandırmalardaki dikim aralıklarından daha geniştir. Ekolojik koşullar daha homojen olduğu için, ağaçlandırmalarda alan hazırlığı, dikim yöntemleri, dikim zamanı ve bakım, klasik ağaçlandırmalardaki uygulamalara benzer. Tür seçimi, yeşil kuşağın işlevsel bölümlerine göre özen gerektirir.

Kentlerin çevresinde yer alan yeşil kuşak ağaçlandırmaları yanında kentlerde farklı işlevleri olan, çok daha dar ve az sayıda ağaç sıralarından oluşan yeşil kuşak ağaçlandırmaları da bulunmaktadır. Bunlar aşağıda kısaca belirtilmiştir.

2-Gürültüye karşı koruyucu yeşil kuşaklar

Yerleşim alanlarında trafik ve diğer kaynaklardan oluşan gürültüyü önleme veya azaltma amacı ile oluşturulan yeşil kuşaklardır. Genişliği 30 m olan bir yeşil kuşak, gürültüyü koşullara göre 5-15 desibel düzeyinde azaltmaktadır (Dirik ve Ata 2004). Gürültü perdelerinde kullanılacak türlerin herdem yeşil, büyük ve sert yapraklı olması, yaprakların gürültü yönüne dik ve birbirlerinin boşluklarını dolduracak düzende bulunmaları, yaprak ve dal dokusunun sık olması, olgunluk çağında yüksek boylara ulaşması, yerden itibaren dallanma yapması ve bu dalların uzun yıllar canlılığını koruması gerekir (Cook ve Var Haverbeke 1974, Ürgenç 1998a;c). Araştırma sonuçlarına göre, gürültüyü azaltmada yapraklı türlerin daha etkin olduğu belirlenmiştir. Gürültüye karşı yeşil kuşakların oluşturulmasında bazı teknik esaslar aşağıda açıklanmıştır (Ürgenç 1998a;c).

·       Etkili bir koruma için gürültü kaynağı ile korunacak alan arasında en az 30 m mesafe olması gerekmektedir.
·       Yeşil kuşak gürültü kaynağının yakınında kurulmalıdır.
·       Gürültü kuşağının genişliği koşullara göre 6-30 m arasında değişebilir. Perde genişliğinin belirlenmesinde, gürültünün frekansı ve gürültü koruma perdesini oluşturacak ağaç ve çalı türlerinin nitelikleri ana unsurları oluşturur.
·       Rüzgâr hızı ve yönü de perde genişliğinin kararlaştırılmasında etkilidir.
·       Gürültüye karşı koruyucu yeşil kuşakların iğne yapraklı, herdem yeşil yapraklı ve çalı türleri ile sıralar halinde kurulması esastır. Dikim aralıkları dar tutulur. Planlamalarda, vejetasyon periyodunda etkinliği artırmak için geniş yapraklı ağaçlara da yer verilmelidir. Dikimlerde üçgen dikimler esas alınmalıdır. Tür seçiminde ülkemizin farklı iklim bölgelerinde yetişen doğal türler veya yetişebilecek uygun türler kullanılmalıdır.
·       Kuruluş tekniği r
üzgâr perdelerine benzer. Rüzgâr perdelerinden en önemli farkı, perde için sert ve sık yapraklı türlerle gürültüyü kesici veya azaltıcı duvar etkisi yaratacak bir ağaç ağaççık kombinasyonu gerektirmesidir. Rüzgâr perdelerinde ise perdenin rüzgârı belirli oranlarda geçirecek bir geçirgenliğe (yaklaşık % 30-60) sahip olması arzu edilir.

3-Tozlara karşı koruyucu yeşil kuşaklar

Havadaki tozların süzülmesi ve havanın daha az toz içermesi için toz üreten endüstriyel tesisler (taş, toprak ve maden ocakları) etrafında kurulan perdelerdir. Aslında, yerleşim alanlarında yapılan her tür ağaçlandırma toz tutucu işlev yapar. Ancak tozun sürekli geldiği yöne dik perdelerin kurulması, bu konuda daha etkin bir önlem oluşturur. Almanya Frankfurt’ta yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ağaçsız caddelerde bir litre hava içindeki toz miktarı, ağaçlı caddelerin 3-4 katı, parkların 10 katı olarak bulunmuştur (Meyer 1976).

Toza karşı kurulan koruyucu yeşil kuşakların, tozlu havanın kuşak içine sızmasını başka bir ifade ile perde tarafından emilmesini sağlayacak bir geçirgenlikte olması gerekir. Yaprakların tüylü olması uygundur. Bu perdeleri, genişliği biraz daha fazla olan rüzgâr perdeleri gibi düşünebiliriz. Sert ve geçirgenliği az olan türlerden oluşan bir perde, tozlu havanın yüzeye çarpıp yükselerek, perde arkasındaki alanlara dağılmasına neden olduğundan uygun değildir. Bu konu rüzgâr dinamiği ile ilgilidir. Anaforlar oluşmaması için perdelerin sürekliliği esastır. Tesisin ağaç ve çalı gibi en az iki tabakalı olması toz tutma etkinliğini artırır (Ürgenç 1998a;c). Sistemde genelde tek yeşil kuşak bulunduğundan, etki alanları peşpeşe paralel kuşaklar oluşturan rüzgâr perdelerinden biraz daha dardır (yaklaşık 20 ağaç boyu).

Toza karşı koruyucu yeşil kuşakların planlama ve tesis tekniği, rüzgâr perdelerinde olduğu gibidir. Ancak yukarıda açıklandığı gibi, ağaç ve ağaççık sayılarının 10 sıradan az olmaması gerekir. Hatta daha çok sayıdaki ağaç ağaççık sıralarıyla, rüzgâr yönüne dik bir koruyucu perde kurulabilir. Yerleşim alanları içindeki geniş park alanları da toza karşı etkin koruyucu işlev yapar. Toza karşı koruyucu yeşil kuşaklar, tozdan korunacak yerleşim alanlarına yakın olmalıdır.

4-Hava kirliliğine karşı koruyucu yeşil kuşaklar

Bu kuşaklar kentteki hava kirliliğinin azaltılması amacıyla kurulan tesislerdir (Ürgenç 1998a;c). Aslında kent içinde ve çevresinde dikilen tüm ağaçlar ve kurulan ormanlar hava kirliliğini azaltma işlevlerini de üstlenmektedir. Kirlilik yaratan kaynak biliniyorsa, bu kaynaktan rüzgârla dağılan hava kirliliğini azaltmak için etkin rüzgâr yönüne dik olarak geniş kuşakların kurulması yararlı olmaktadır. Alanların yeterli büyüklükte olması halinde tesis, birbirlerini izleyen kuşaklar veya orman şeklinde de oluşturulabilir. Münih’te 1992 yılında 884 hektar alan kaplayan 14 yeşil şeritle, kentin yeşil alanları arasında bağlantı gerçekleştirilmeye çalışılmıştır (Nilson ve Randrya 1997). Araştırma sonuçlarına göre, kent çevresindeki bir yeşil kuşağın ortasındaki havada kurşun oranı, kent içine göre %85 daha düşük bulunmuştur (Keller 1979). Rusya’da yapılan bir araştırmaya göre, fabrikaları çevreleyen 500 m genişlikteki bir yeşil alan; karbondioksit konsantrasyonunu %70, nitrik oksit konsantrasyonunu %67 düzeyinde azaltabilmektedir (Grey ve Deneke 1986; Robinette’ye atfen). Hava kirliliğine örneğin kentte ısıtma sonucu oluşan CO2 neden oluyorsa, yeşil alanlar havanın CO2’ni klorofil özümlemesinde kullanmakta, ayrıca açığa çıkan O2 ile havayı temizlemektedir.

Hava kirliliğine karşı koruyucu yeşil kuşak ağaçlandırmalarının kurulmasında aşağıdaki öneriler yapılmaktadır (Grey ve Deneke 1986, Ürgenç 1998 a;b).

·       Dikimler kirlenmenin etkin olduğu dönemdeki rüzgâr yönüne dik olmalıdır.
·       Önceki seyrek ve geçirgen dikimler, etkin ağaçlandırmalarla desteklenmelidir.
·       Dikimler kirletme kaynaklarının çevresine yoğunlaştırılmalıdır.
Kirletici kaynağın belli olması halinde, planlamada kaynak-rüzgâr yönü ve kirlenecek alanlar birlikte dikkate alınmalıdır. Günümüzde yoğun gaz zararlarına karşı “emisyon ormanları” adı verilen ve genişlikleri endüstriyel faaliyetlerin türüne göre 300 m ile 2000 m arasında değişen geniş koruyucu yeşil kuşaklar da kurulmaktadır (Çepel 1988).

Kentlerde ağaçlara zarar veren düzeydeki elektrik ışığı da bir kirlilik aracı olarak kabul edilmektedir. Uzun süre ışığın etkilediği ağaçlar daha
fazla zarar görmektedir (Grey ve Deneke 1986).
Kaynak:Ağaçlandırma Kitabı M.Boydak
Müziği sevmeyenimiz pek yoktur. Dini duyguları ortaya çıkaran müziğin adı
Sıradaki Haber Tasavvuf Müziği Nedir ?