Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Zilhicce ayında kaza orucu tutulur mu

Zilhicce orucu yerine kaza

Zilhicce orucu yerine kaza orucu tutulursa, nafile sevabı da alınır mı?

Değerli kardeşimiz,

Bir oruç hem kaza nem de nafile yerine geçmez; ikisine birden niyet edilmez. Kaza oruçlarını tutmak nafilelerden daha önce gelir ve sevabı da nafile oruçlardan daha fazladır. Bu sebeple zihicce orucunun yerine kazası olanların kaza orucu tutması daha uygundur.

Zilhicce orucu yerinde kaza orucu tutmanın da vaktinden dolayı ayrıca bir sevabı olabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Zilhicce ayı orucu

– Şevval orucunu kaza orucuyla bereraber tutmak olur mu?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

Zilhicce Orucu

Zilhicce ayı içerisinde tutulacak oruç konusunda bazı mühim hatırlatmalar:

Oruçlar; farz, kefâret, tayin edilmiş adak, mutlak adak ve nafile olmak üzere muhtelif nev’ilere ayrılmıştır. Bu itibarla, oruç nev’ileri, bilhassa niyetin gerçekleştirileceği vakte göre farklılık arz etmektedir. Zilhicce ayı içerisinde tutacağımız oruçlar, -Ramazân-ı Şerîfte tutulamamış olan orucun kazasına, kefaret orucuna yahut da (mutlak-mukayyed) nezir orucuna niyet edilmediği takdirde- nafile oruç kapsamına girecektir.[1] Buna göre;

a- Nafile oruca, imsak vaktinden itibaren orucu bozacak herhangi bir hâl meydana gelmedikten sonra, kaba kuşluğa (istivâ vakti) kadar niyet edebilmek mümkündür. Buna mukabil, akşam güneşin batışından itibaren imsak vaktine kadar niyet etmek ve oruca imsak ile birlikte bilinçli bir şekilde başlamak ihtilaflardan da uzak durma noktasında ihtiyata daha uygundur.

b– Ramazân-ı Şerîf’te herhangi bir sebeple oruç tutamayıp senenin diğer ayları içerisinde ve buna dahil olarak Zilhicce ayı içerisinde bu kaza oruçlarını tutacak olanların, imsak vaktine yani ikinci fecrin doğuşuna kadar niyet etmiş olmaları gerekir. Aksi takdirde oruçları nafileye dönüşmüş olacaktır.[2]

c– Ülkemizde Ramazân-ı Şerîf ayı boyunca sabah ezanları, imsak vaktinden özellikle haberdar etmek maksadıyla İmsak vaktinin girişinde okunmaktadır; lâkin Ramazân-ı Şerîf dışında, Hanefî Uluları’nın Mezhebi’ne göre sabah namazını kılmanın faziletli olduğu bir vakitte okunmaktadır. Bazı kimselerin ezân-ı muhammediye’nin Ramazân-ı Şerîf ve arta kalan aylarda okunma vakti sebebiyle yanılgıya düştükleri işitilmektedir. Ramazân-ı Şerîf dışında oruç tutan kardeşlerimiz oruç başlangıcı olarak, takvimlerinde yer alan ‘’imsak vakti’’ saatini esas almalıdırlar.

Zilhicce Orucunun Faziletleri ile İlgili Hadisi Şerifler

Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allâh’ın Kendisine ibâdet edilmesini en çok sevdiği günler, Zilhiccenin (ilk) on (günü)dür. Onlardan her bir günün orucu, bir senenin orucuna, her bir gecenin kıyamı da, Kadir gecesinin kıyamına denktir.” (Tirmizî, Savm:52, No:758, sh:224)

Âişe (Radıyallâhu Anhâ)‘dan gelen bir rivayete göre; “Zilhiccenin her bir gün orucuna karşı, yüz köle azadı, yüz deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada yüz at bağışı sevabı vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)

Hafsa (Radıyallâhu Anhâ) validemizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) dört şeyi hiç terk etmezdi:

a) Zilhicce’nin ilk on gününün orucu,

b) Aşura orucu,

c) Her aydan üç gün orucu,

d) Sabahın iki rekât sünneti.”(Geylânî, el-Ğunye 2/39)

Câbir (Radıyallâhu Anh)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte; Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Zilhiccenin on gününü oruçla geçirene Allâh-u Te’âlâ her bir gün karşılığında bir sene oruç yazar.” (Ali el-Muttakî, Kenzu’l-ummal No:24265, İbn-i Adiyy, el-Kamil, 6/472)

Âişe (Radıyallâhu Anhâ)‘dan rivayet edildiğine göre:

“Bu on günden bir gün dahi oruç tutan kişi, sanki geri kalan senenin tümünde Allâh-u Te’âlâ’ya ibadet etmiş gibi olur.”(Geylânî, el-Ğunye 2/40)

Terviye Günü Orucu:

İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhuma)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Terviye (Zilhiccenin sekizinci) gününün orucu, bir seneye, Arefe gününün orucu ise, iki seneye keffârettir.”(Ebû’ş-Şeyh, İbn-i Neccar, Nebhanî, el-Fethu’l-Kebîr, No:7294, 2/24)

Âişe (Radıyallâhu Anhâ)’dan gelen bir rivayete göre; “Terviye günü orucuna karşı, bin köle azadı, bin deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada bin at bağışı sevabı vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)

Arefe Günü Orucu:

Arefe günü Zilhicce’nin dokuzuncu günüdür. Bu günde oruç müstehabtır.

“Ebû Katâde (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in: “Arefe günü orucu geçen seneyle, gelecek seneye keffârettir.” buyurduğunu işittim. (Müslim, Sıyam:36, No:2747)

Arefe günü orucunun müstehab olduğunu beyan eden bu ve birçok hadis vârid olmuştur. Ayrıca bu günün diğer günlerden üstünlüğü vardır.

Âişe (Radıyallâhu Anhâ)’dan gelen bir rivayete göre; “Arefe gününün orucuna karşı, ikibin köle azadı, ikibin deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada ikibin at bağışı sevabıyla, bir öncesi ve bir sonrası senenin ecri vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)

Önemli: Bu anlatılanlar hac vazifesinde olmayanlar içindir. Hac vazifesini yapanlar, eğer Arefe günü oruç tutarlarsa, Arafat’ta vakfe ve dua gibi işlerden zayıf düşerlerse oruç tutmazlar, tutarlarsa mekruh olur. Ancak zayıf düşmezlerse iki ibadet arasını cem etmek gibi bir fazilete nail olacakları için, oruç tutabilirler.

Zilhicce Ayının Perşembe Cuma Cumartesi günlerinde üç gün oruç tutmak:

Enes İbn-i Mâlik (Radıyallâhu Anh)’dan rivâyete göre Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘’Her kim herhangi bir haram aydan Perşembe, Cuma, Cumartesi, olmak üzere üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (tuttuğu her güne karşılık) iki sene, (başka bir rivayette) yedi yüz sene, (diğer bir rivayette ise) dokuz yüz sene ibadet (sevabı) yazılır.’’ (Taberânî, el-Evsât, No. 1810, 2/468)

Enes (Radıyallâhu Ahn)’ın bu hadîs-i şerîf hakkında: ‘’Ben bunu Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’den işitmemişsem, kulaklarım sağır olsun’’ dediği rivâyet edilmiştir. (Ahmed İbn-i Hicâzî Tuhfetu’l-İhvân, s.10)

Teşrik günlerinde farz orucun kazasını tutmak sahih olmaz

Allah’a hamd olsun.

Kurban bayramından sonra gelen ve Zilhicce ayının 11., 12. ve 13. günleri olan üç gün, Teşrik günleridir. Bu günlerde oruç tutmak haramdır.

Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

أَیَّامُ التَّشْرِیقِ أَیَّامُ أَکْلٍ وَشُرْبٍ وَذکْرٍ لِلهِ عَزَّ وَجَلَّ. [ رواه مسلم ]

“Teşrik günleri, yeme, içme ve Allah -azze ve celle-‘yi anma günleridir.” (Müslim; hadis no: 1141. Nubeyşe el-Huzelî’den rivâyet edilen hadistir.)

Yine, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

إِنَّ یَوْمَ عَرَفَةَ وَیَوْمَ النَّحْرِ وَأَیَّامَ التَّشْرِیقِ عِیدُنَا أَهْلَ الْإِسْلَامِ وَهِیَ أَیَّامُ أَکْلٍ وَشُرْبٍ. [ رواه النسائی والترمذی وأبو داود وصححه الألبانی فی صحیح أبی داود ]

“Şüphesiz Arefe günü (Zilhicce’nin 9. günü),Kurban (bayramının 1.) günü (Zilhicce’nin 10. günü) ve Teşrik (Zilhicce’nin 11., 12. ve 13.) günleri, biz müslümanların bayramıdır. Bu günler (bu beş gün), yeme ve içme günleridir.”[1]

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, Temettu’ veya Kırân haccı yapıp da kurban kesme imkânı bulamayan kimseden başkasına bu günlerde oruç tutmaya izin vermemiştir.

Nitekim Âişe ve İbn-i Ömer’den -Allah ikisinden de râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre onlar şöyle demişlerdir:

لَمْ یُرَخَّصْ فِی أَیَّامِ التَّشْرِیقِ أَنْ یُصَمْنَ إِلَّا لِمَنْ لَمْ یَجِد الْهَدْیَ.[ رواه البخاری ]

“(Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- tarafındanhacda) kurban (kesme imkânı) bulamayan kimseden başkasına Teşrik günlerinde oruç tutmaya izin verilmedi.”[2]

Bunun içindir ki İslâm âlimlerinin çoğunluğu, ister nâfile oruç olsun, ister kaza orucu olsun, isterse adak orucu olsun,bu günlerde (Teşrik günlerinde) oruç tutmayı yasaklamışlar ve bu günlerde tutulan orucun geçersiz olduğu hükmüne varmışlardır.

Bu konuda en tercihli olan görüş;(yukarıda zikredilen) İslâm âlimlerinin çoğunluğunun (cumhurun) görüşüdür ve kurban kesme imkânı bulamayan hacının dışında hiç kimse oruç konusunda ayrı tutulamaz.

Değerli âlim Abdulaziz b. Baz -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“…Aynı şekilde kurban bayramının birinci günü ile Teşrik günlerinin hepsinde oruç tutulmaz. Çünkü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu günlerde oruç tutmayı yasaklamıştır.Ancak özellikle Temettu’ veya Kırân haccı yapıp da kurban kesme imkânı bulamayan kimsenin Teşrik günlerinde oruç tutmasının câiz olduğuna delâlet eden hadis gelmiştir… Bayramın birinci günü gibi günlerde nâfile veya diğer nedenlerle oruç tutulması, câiz değildir.”[3]

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Kırân ve Temettu’ haccı yapan kimselerin, kurban kesme imkânı bulamadıkları takdirde, -oruç tutamadan hac mevsimini kaçırmamaları için- bu üç günde (Teşrik günlerinde) oruç tutmaları câizdir. Kırân ve Temettu’ haccı yapan kimselerin dışındaki kimselerin Teşrik günlerinde oruç tutmaları câiz değildir. Hatta iki ay aralıksız oruç tutması gereken kimse bile bayramın birinci günü ile birlikte Teşrik günlerinde oruç tutmaz. Teşrik günleri bittikten sonra orucuna devam eder.”[4]

Buna göre, tutmuş olduğunuz Ramazan orucunuzun kazası, geçerli değildir ve bu günleri yeniden tutmanız gerekir.

Ramazan orucunun kazasının aralıksız olması şart değildir.Dolayısıyla kaza orucunu aralıksız olduğu gibi, ayrı ayrı olarak da tutabilirsiniz.

Bu konuda (21697) nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

 

 

Fetanet, akılla aklı aşma demektir.
Sıradaki Haber Fetanet ne demek?